Şehmus Yardımcı
Gümrük, genel itibariyle ticaretten alınan vergi olarak tanımlanmaktadır. Gümrüğün tanımı yıllar içerisinde isimsel olarak farklı dillendirilse de anlam açısından antik çağlara kadar uzanan bir bütünlük taşımaktadır. Mısır’da, Roma’da, Eski Türk devletlerinde ve daha nice ülkede bu durum aynıdır. Ayrı yaşayan insan topluluklarının yerleşik hayata geçmesiyle birlikte birçok alanda temel mal ve eşya ihtiyacı doğmuştur. Yaşam sürdürülen ortamlarda her ihtiyaca cevap veren mal veya malzeme olmadığından ticaret ilişkisi ortaya çıkmıştır.
Topluluklar büyüdükçe yaşam alanı genişlemiş ve sınırlar çizilmiştir. Sınırların güvenliği kadar o sınıra girecek veya çıkacak mal ve eşyaların da kontrolü zamanla önem kazanmıştır. İşte tam bu sırada “gümrük” kavramı ortaya çıkmaktadır. Coğrafi keşifler, denizaşırı seferler, sanayi devrimi gibi dünyada yaşanan pek çok olay gümrüğün tarihsel sürecinde değişimleri beraberinde getirmiştir.
Osmanlılar zamanında şimdiki zamanın tam aksine ihracatı kısıtlayıcı ve ithalatı teşvik edici uygulamaların olduğu görülmektedir. Genç, M. (2025), ihracatın vergilendirilmesi yoluna bile gidildiğini belirtmiştir. Temel amaç, ülkede malları artırmak ve fiyat kârlılığını sağlamaktı.
Sonuç itibariyle gümrüğün tarihsel sürecinde güncel gelişmelere bağlı olarak değişimlerin yaşandığını ifade edebiliriz. Bu güncel gelişmeler karşısında ülkelerin çağa ayak uydurması elzemdir. İnsan nüfusunun artması, ihtiyaçların çeşitlenmesi, teknolojik gelişmelerin çoğalması, ulaşımın gelişmesi ve küreselleşme ile birlikte birçok alanda olduğu gibi gümrüklerde de dijitalleşme zorunlu hale gelmiştir. Buna yönelik olarak eski usul ve sistemlerin yerine teknolojik imkânlardan en üst düzeyde faydalanılması gümrük idarelerinin zaman, hız, verimlilik ve rekabeti açısından önem arz etmektedir.
Gümrüğün tarihsel gelişimi
Uluslararası ticaret yapılan her yerde gümrük vardır (Can, A. 2024). Gümrük, tarih boyunca ayrı yaşayan toplumlarda, şehirlerde, devletlerde hep var olmuştur. Milattan önce 3500-2200 yılları arasında Eski Mısır’da gümrük vergisi alınmaktaydı. Göktürklerde gümrük vergisi 552-630 yılları arasında “tamga” ismiyle anılmaktaydı. Selçuklular döneminde ilk kez gümrük kelimesi kullanılmıştır. Osmanlılarda gümrük vergisi, ticaretten alınan vergi olarak kullanılmasının yanı sıra idari yer ve depo anlamını da taşımaktaydı (İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü, 2025).
Geçmiş yıllarda gümrük konusunda yapılan tanımlar arasında “mekân, yer ve ticaretten alınan vergi” anlamı taşıyan gümrük, Türk Dil Kurumunca: “Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal veya eşya üzerinden alınan vergi, bu verginin alınmasıyla uğraşan devlet kuruluşu, sınır kapılarında denetim ve gözetim işleminin yapıldığı yer” olarak üç farklı şekilde tanımlanmıştır. Gümrük kelimesinin yıllar içerisinde farklı isimlerle anılsa da anlam açısından büyük değişikliklere uğramadığı görülmektedir.
Gümrükler, sanayi devriminden sonra büyük değişimler yaşamıştır. Bu değişimlere ayak uyduramayan ülke ekonomileri sarsılmıştır. Sanayisini geliştirmek isteyen ülkelerin hammadde ve pazar arayışına girmesi, sanayi açısından geri kalmış ülke gümrüklerinde yıkıcı etkiler yaratmıştır. Nitekim Osmanlı Devleti’nin çöküşüne zemin hazırlayan en önemli nedenler arasında “ekonomik bozukluk” gösterilmektedir. Bu olumsuz etkiler Cumhuriyet’in kurulmasındaki ilk yıllara kadar devam etmiştir (Keçe, M. Gül, K.O. 2023:1-2). Vatan Gümrük Müşavirlerine göre, Osmanlı’da 1801 yılında gümrük sayısı 100’den fazlaydı. 1838 yılında İngilizlerle yapılan ticaret anlaşması, 1881 yılında Duyunu Umumiye İdaresi’nin kurulması gümrüklerin yapısını olumsuz etkilemiştir (Can, A. 2024).
18. yüzyıla gelinceye kadar gümrük, ticaretle ilişkilendirilen bir vergi olarak kabul ediliyordu; fakat 19. yüzyılda dünyada yaşanan küreselleşme etkileri ve sanayi devrimi gibi birtakım olaylar uluslararası ticareti artırmış ve daha önceki gümrük işlemlerinde uygulanan yasal mevzuatlar yetersiz kalmıştır. Ülke güvenliği ile kaçakçılıkla mücadele konularında yasal değişiklikler zaruri olmuştur. Bundan dolayı hem gümrük güvenliği hem de kaçakçılıkla ilgili etkin bir mücadele için 1931 yılında Gümrük ve İnhisar Vekâleti kurulmuştur (GGM, 2021). Gümrük ile ilgili idari teşkilat ve yapılanmalar bundan sonraki süreçte günün ihtiyaçlarına göre şekillenmiş ve birtakım güncel gelişmeler doğrultusunda birçok defa isim değişikliği geçirmiştir. Gümrük mevzuatına yönelik olarak yürürlükte bulunan 100’ü aşkın kanun, yönetmelik, kararname, tebliğ ve uluslararası anlaşma bulunmaktadır (İGMD, 2025). Son olarak 2018 yılında 1 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Mülga Gümrük ve Ticaret Bakanlığı kaldırılarak Ticaret Bakanlığı adı altında birleştirilmiştir.
Gümrüğün dijitalleşmesinin önemi
Ülkeler arasındaki sınırların çizilmesi, üretimin artması, ekonomik ilişkilerin gelişmesi, bazı mal veya eşyalara ihtiyaç duyulması gümrük kavramının önemini artırmıştır. Dolayısıyla küreselleşen dünyada insanoğlunun ticarete yönelik attığı adımlar devletler tarafından desteklenmiştir.
Teknolojik imkânlardan olabildiğince yararlanmak, gümrük işlemlerinin hızlandırılmasını ve güvenirliliğini artırmaktadır. Gümrük işlemlerinde hız, ticarete konu bir mal veya eşya için önem arz etmektedir. Zamandan tasarruf ve ulaştırma işlemleri küresel gümrük rekabetinde önemli fırsatlar sunmaktadır.
Avrupa Gümrük Birliği Reformuna ilişkin Akil İnsanlar Grubu, Avrupa genelinde on iki üye ile yenilikçi fikirleri, dijital dönüşümleri ve AB gümrüğünün geleceği hakkında bir rapor hazırlamıştır. Buna yönelik olarak artan ticaret hacmi karşısında acil bir yapısal değişimin gerekliliği vurgulanmıştır (Wise Persons Group Report, 2022: 6).
Teknolojik gelişmelere paralel olarak son zamanlarda yapay zekânın da gümrüğe yansımalarını görmekteyiz. Ticaretin kolaylaştırılması adına Ticaret Bakanlığı tarafından uygulamaya alınan birçok dijital dönüşüm mevcuttur. Örnek vermek gerekirse “Kolay İhracat Platformu” ticaretin gelişimi adına önemli bir rehberdir. Ticaret yapılacak ülkeler hakkında detaylı birçok bilgiyi içermektedir. Sürekli güncellenen verilerden yola çıkarak ülke pazarları hakkında önemli bilgiler vermektedir. Akıllı ihracat robotu sayesinde 200 ülke ve 23 sektörde 5400 ürün ile ilgili pazar önerileri sunulmaktadır.
Dijital dönüşümle birlikte hata oranları düşmekte ve gümrük işlemleri hızlanmaktadır. Verimlilik ve şeffaflık artmakta, maliyetlerden tasarruf edilmektedir. Dijital kolaylıklar aynı zamanda gümrük idarelerini birtakım iş yükünden de kurtarmaktadır. Bir gümrük belgesinin kaybı sonrasında yaşanabilecek sorunların önüne geçmektedir. Birleşik Krallık’ın emisyon faktörleri doğrultusunda yaptığı araştırmada 100.000 A4 Sayfa kağıdının 6000 kg. karbon ayak izi ürettiği tespit edilmiştir. Bu bakımdan dijital dönüşüm çevresel sürdürülebilirlik de yakından ilişkilidir (ÜNSPED: 2024).
KAYNAKLAR
– Can, A. (2024). Tarihsel Süreçte Gümrükler: Bir Örnek Almanya Gümrük Nizamnamesi. Yüksek Lisans Tezi. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi.
– Genç, M. (2003). Mehmet Genç ile Osmanlıda Devlet ve Ekonomi Üzerine. Türkiye Literatür Araştırmaları Dergisi. Cilt:1, Sayı:1. s.369-384.
– GGM, Gümrükler Genel Müdürlüğü, (2021). https://ggm.ticaret.gov.tr/kurumsal/tarihce
– İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü, 2025. https://istanbulbolge.ticaret.gov.tr/kurumsal/tarihce
– İGMD, İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği, (2025). https://www.igmd.org.tr/meslegimizin-tarihcesi_tarihce_sayfasi
– Keçe, M. ve Gül, O. K. (2023). Osmanlı’dan Cumhuriyete Türk Gümrük Sisteminin Evrimi Üzerine Bir Değerlendirme. Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (43) s.564-602.
– Türk Dil Kurumu, 2025. https://sozluk.gov.tr/
– ÜNSPED Gümrük Müşavirliği, (2024). http://ugm.com.tr/makaleler/dijital-gumruk-hizmetlerinin-yukselisi/
– Vatan Gümrük Müşavirleri. http://vatangumruk.com.tr/index.php/anasayfa/gumruk-tarihcesi, Erişim tarihi: 13.01.2024.
– Wise Persons Group (2022). Ten proposals to make the EU Customs Union fit for a Geopolitical Europe. Brussels March Report. s.1-49.