Ana Sayfa Dergi Sayıları 260. Sayı Bilimsel eğitimin kuşatma altında olduğu bir dönemde bilime övgü

Bilimsel eğitimin kuşatma altında olduğu bir dönemde bilime övgü

Bilimin, gerçekliğin şiirselliğini yok ettiği; doğayı tefekkür ederken duyduğumuz içsel coşkuyu körelttiği; hissiyat ve tinsellikten yoksun, soğuk bir uğraş olduğu söylenip durur. Oysa gerçekten öyle midir? Bilinmeyeni keşfetmemizi sağlayan, doğayı anlamlandırarak karanlığa ışık tutan bilim, aslında tam da bir şiirsellik ve coşku kaynağı olmasın?

1704

Geniş Açı / Prof. Dr. Sedat Ölçer “Tüm büyüler yok olmaz mı Soğuk felsefenin tek dokunuşuyla? Bir zamanlar göklerde heybetli bir gökkuşağı vardı.” (John Keats, Lamia, 1819) Ünlü İngiliz şair John Keats, bu dizelerinde, gökkuşağının yalnızca fiziksel bir olguya indirgenip büyüsünden arındırılmasına duyduğu kırgınlığı dile getirir. Şiirinde Isaac Newton’a da sitem eder; çünkü Keats’e göre […]

Bu içeriği görüntüleyebilmek için, şu seçeneklerden birine abone olmalısınız: 1 yıllık e-dergi aboneliği or 6 aylık e-dergi aboneliği.