Bilim ve Gelecek 18. yaşını doldurdu. İnsan ömrü için 18 yaşı doldurmak reşit olmak anlamına geliyor. Dergi yaşamı için ne demek, bunu gelecek belirleyecek. Umarız Bilim ve Gelecek için de reşit olmak anlamına gelsin ve dergimiz daha uzun yıllar yaşasın.
Elinizdeki dergi -bizce- yıldönümüne yaraşır nitelikte bir sayı oldu. Gerek kapak dosyası gerekse içerideki makalelerin çoğu güncel haber değeri de taşıyan nitelikli çalışmalar. Kapak dosyamız Hamdi Tayfur’un müthiş bir anket çalışmasına dayanıyor: Eski İslamcılar Yeni Dinsizler Anketi. Tayfur, ilahiyatçı, imam-hatipli ve eski İslamcı olan yaşları 25-60 arası 60 kişi ile tek tek söyleşi yapmış ve dinden ayrılmalarının nedenlerini tespit etmeye çalışmış. Verilen yanıtlar, İslam’dan çıkışların siyasi, sosyal ve psikolojik tepkilerden veya bir tür geçici rüzgârdan ibaret olmadığını, aksine bilgiye dayalı ciddi araştırma ve sorgulamaların neticesi olduğunu gösteriyor. Bu eğilim son 10-12 yılda artmış; yani Siyasal İslamcı AKP iktidarı dönemi. En çarpıcı sonuç, bu kişilerin İslam’dan çıktıkları için hiçbir pişmanlık duymadıklarını ve bu kararlarından dolayı mutlu ve huzurlu olduklarını ifade etmeleri. Dosyada ankete verilen yanıtlardan da örnekler sunduk. Okuduğunuzda siz de göreceksiniz ki, Türkiye’de yeni ve farklı bir aydınlanma akımı gelişiyor. Prof. Dr. Hasan Aydın’ın anketi değerlendiren makalesi ile dosyamız son buluyor.
Bir diğer önemli çalışma Orkun Saip Durmaz’ın “İngiliz gizli belgelerinde Kızıldere” adlı makalesi. Bilindiği gibi Mahir Çayan ve 9 arkadaşı bundan tam 50 yıl önce Kızıldere’de katledilmişlerdi. Durmaz, Britanya arşivlerinde Kızıldere olayıyla ilgili belgeleri incelemiş ve ilginç ayrıntıları aktarıyor. Yazı daha önce gündeme gelmemiş, üzerinden atlanmış ya da yeterince tartışılmamış kimi meselelerin izini Britanya arşivlerinde sürmek amacıyla kaleme alındı. Mahir’lerin anısına saygıyla…
Sosyalizm tarihine ilişkin bir diğer önemli makale, Ahmet Kale’nin, şimdiye kadar Hikmet Kıvılcımlı’ya ait olduğu sanılan “Komün Gücü” adlı kitabın aslında Süleyman Şaşmaz tarafından yazıldığını, çok acayip bir sahtekârlıkla Şaşmaz tarafından Kıvılcımlı imzasıyla yayımlandığını ortaya seren yazısı. Demek ki Kıvılcımlı’nın çilesi daha bitmemiş.
Vahap Samanlı’nın “Çin işi, Dünya işi…” adlı makalesine de dikkat çekmek istiyoruz. Samanlı, Çin’in sosyal ve ekonomik düzlemde geldiği noktayı ve olası geleceğini, tarihsel derinliği içinde ele alıyor. Çin’i (yani Dünya’yı) merak edenler için ayrıntılı bir bilgi hazinesi. Bu sayımız diğer makaleleriyle birlikte son derece zengin içerikte ve tartışmalar yaratacak nitelikte.
***
Bilim ve Gelecek Kitabevi’nin “50 Soruda” dizisi yeni bir kitaba kavuştu: Prof. Şefik Şanal Alkan’ın “50 Soruda Bağışıklık” adlı çalışması raflardaki yerini aldı. İki yıldır yaşadığımız pandemi sürecini daha temel bir noktadan anlayabilmek, insan-mikrop ilişkisini son bulguların ışığında çözümleyebilmek için çok önemli bir kitap. Alkan, konuyu herkesin anlayabileceği bir dille ve örnekleriyle açıklıyor. Bu güzel eseri herkese öneriyoruz.
Sunuşu bitirirken, 18 yıldır Bilim ve Gelecek’i destekleyen okurlarımıza, yazarlarımıza ve dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Ve elbette, bu 18 yıl içinde dergi mutfağına katkı koyan, koymaya devam eden tüm emekçi arkadaşlarımıza sonsuz sevgiler.
Dostlukla kalın…