10. Aykut Kence Evrim Konferansı 20-21 Şubat tarihleri arasında ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapıldı. Birbirinden farklı disiplinlerden akademisyenlerin çalışmalarını anlattığı konferans, evrimsel biyolojiye ilgi duyan öğrenciler, öğretmenler ve tüm bilimseverler tarafından büyük bir ilgi gördü. AKEK’nin ne olduğunu, ne zamandan beri organize edildiğini, konferansın getirilerini anlatmasını ODTÜ Biyoloji ve Genetik Topluluğu üyesi Mert Karagözoğlu’dan rica ettik.
Birden çok ismi oldu bu etkinliğin. Başta Ulusal Evrim Konferansıydı; Aykut Kence Hocamızın bağlantılarıyla biyoloji ve diğer bilim alanlarında dünyaca ünlü hocalar ağırladık. Prof. Dr. Kenneth Miller geldi, Prof. Dr. Stephen Oppenheimer geldi, Prof. Dr. Douglas J. Futuyma geldi, daha niceleri. Kısa bir süre için ODTÜ Evrim Konferansıydık, şimdi ise Aykut Kence Evrim Konferansı ismiyle karşınızdayız.
Son isim değişimi, bölüm hocalarımızla ve eğitim verdiği her insanın sevdiği Aykut Kence Hocamızın vefatıyla oldu. Bilimsel ve ilerici kişiliğinin yanı sıra Aykut Hocamız, insanlarla kurduğu ilişkileriyle de ön planda olan ve sayılan bir insandı. Öyledir ki, bugün Aykut Hoca ile ortak iş yürütmüş, aynı binayı, aynı bölümü ya da aynı üniversiteyi paylaşmış insanlarda, odalarında hâlâ bir fotoğrafı vardır. Unvanına bakmaksızın insanlara yaklaşan biriydi. Vefatı ODTÜ içerisinde nizamiye görevlilerinden biyoloji bölümüne kadar hissedildi.
İsim değiştirdik ve başımız dik şekilde yolumuza devam ettik. Bizler, Aykut Kence’nin öğrencileriydik. Onun mirasını devralarak 8. Aykut Kence Evrim Konferansında Prof. Dr. Andrew Berry’i, 9. Aykut Kence Evrim Konferansında ise Dr. Line Ugelvig, Dr. Patricia Beldade ve Prof. Dr. Roger Butlin’i çağırdık. Her sene istikrarla bilimseverlere bilgi edinebilecekleri yüksek kalitede bir platform sunmayı sürdürüyoruz. Bu sene de biyoloji ve ilgili alanlarında gelişmeleri bildirdik, Dilin Evrimi, Plastik Beyin gibi merak ve heyecan uyandıran konularda soru işaretlerini giderdik.
Bu satırları size konferansımızın ikinci gününde yazıyorum. Naçiz gözlemim bu ve buna benzer etkinliklerin yalnızca bilgi vermek ile sonuçlanmadığı üzerinedir. Şu anda arkamda günün sondan bir önceki sunumu, İnsan Evrimsel Genetiği anlatılıyor. Doç. Dr. Mehmet Somel hocamızın sunumundan sonra biliyorum ki insanlar araya çıkacak ve büyük bir zevk ile sohbet edecekler, gerek sunum hakkında, gerek diğer bilim disiplinleri hakkında konuşacaklar, bazen felsefi düşüncelerini dile getirecekler ve deyim yerindeyse “rahatlayacaklar”.
Rahatlayacaklar diyorum, çünkü Türkiye coğrafyasında yaşıyoruz. Bildiğimiz hikâyeleri anlatacağım size. Burada bilime, bilim insanına değer verilmiyor. Bir bilim geleneği yok. Moleküler Biyoloji Genetik okuyan öğrencilere sorulan ufku açık soruların geneli “Tıp tutmadı mı?” ile “Beni klonlayabilir misin?” arasında gidip gelmekte. Herhangi bir internet platformunda “evrim” kelimesini kullandığımız takdirde yaşananlardan, bilgi kirliliğinden hepimiz muzdaripiz. Bütün bunların içinde AKEK ve ülkemizde düzenlenen diğer bilim etkinlikleri bir “serbest hava sahası” sunmakta. Burada evrimin olup olmadığı tartışılmıyor artık. Birisi klonlamadan söz ettiğinde belli bir bilgi birikiminin olduğunu biliyoruz. İnsanlar bilim felsefesinden bir konu açtığında güzel bilgi paylaşımları yaşanabiliyor. Biliyor insanlar burada, bilgi paylaşıyorlar, konuşuyorlar.
Biz de bu etkinliği tam da bu nedenle düzenliyoruz. Her AKEK’te, her ODTÜ Bilim Günlerinde bu dinamizm yaşanıyor. Burası aydınlığa bir adım.
Bir sonraki yıl yine aynı tarihlerde yapmayı planladığımız 11. Aykut Kence Evrim Konferansına sizleri de bekleriz. Çünkü biliyoruz ki bu derginin okuyucuları, buradaki dinamiği kendi kişiliklerinde ve hayatlarında sürdüren insanlardır. Gelin, misafirimiz olun. AKEK’te olmasa da Bilim Günleri’ne, Türkiye Evrimle Tanışıyor’lara, dönem seminerlerimize ve Ankara’da yaşıyorsanız toplantılarımıza bekleriz!