Science Nordic’de yayımlanan makaleye göre, Kopenhag Üniversitesi’nden Troels Pank Arbøll, 7. yüzyılın sonlarında Yei-Asur İmparatorluğu’nda yaşayan tıp öğrencisi Kisir-Ashur’un kil tabletler üzerine yazdığı 2700 yıllık metinleri inceledi. Kisir-Ashur, nasıl eğitildiğini anlatıyor ve yazıları, Asurluların hastalık kavramını nasıl anladığına dair bilgiler veriyor. Arbøll, “Bu, bilim olarak tarif edebileceğimiz en eski örneklerden birine içeriden bir bakış” diyor.
Kisir-Ashur eğitiminin ilk aşamalarında becerilerini hayvanlar üzerine uyguluyor, daha sonra bebekleri ve nihayetinde yetişkinleri tedavi etmeye başlıyor. Metinler ayrıca, hastalığın hasta kişinin günahlı veya sakıncalı davranışlarından kaynaklandığını söylüyor ya da hasta kişiye karşı gerçekleştirilen büyücülük sonucunda ortaya çıktığı düşünülüyor. Hastalığa neden olan güç tespit edildikten sonra medikal ajanlar, büyüler, dualar ve ritüellerle tedavi ediliyor. Şifacılar, hastalıklarla aynı kökenlere sahip olduğu düşünülen ekonomik ve sosyal problemleri de tedavi ediyorlar. Arbøll “Kisir Ashur, dini törenlerle değil, bitki temelli tıbbi tedavilerle de çalışıyor” diye ekliyor. Akrepleri ve yılan zehirlerini de deniyor ve ısırılan veya sokulan hastaları gözlemliyor.