Ana Sayfa Dergi Sayıları 140. Sayı Aşkın evrimsel önemini kuşlar ortaya çıkarıyor

Aşkın evrimsel önemini kuşlar ortaya çıkarıyor

3483
0
Araştırmacıların, aşkın evrimdeki yerini anlamak için, zebra ispinozu üzerinde çalışmayı seçmelerinin nedeni, bu kuşların insana olan benzerlikleri: Tekeşli yaşıyorlar ve ebeveynlik yükünü paylaşıyorlar.

Konu ne zaman çiftleşmeye; arkadaşların aracılık ettiği ya da çöpçatanlık siteleri vasıtasıyla gerçekleşen tuhaf buluşmalara, aşağılayıcı reddedişlere, aceleci geri adımlar ve nihayet şanslı kişiyi bulana kadar geçen uzun ve gergin flört süreçlerine ve bütün bunlardan sonra durulup çocuk sahibi olmaya geldiğinde, insanlar oldukça seçici olabilmekte. En sonunda da “âşığız” ve “hep mutlu olacağız” gibi sözler… Fakat evrim affedici bir kuvvet değildir; sonuçta çoğalma söz konusu olduğunda bu seçicilik, büyük bir zaman ve enerji kaybı değil midir? Peki ya tüm bunların evrimsel bir noktası varsa? Yeni bir çalışma bu sorunun yanıtı olabilir.

Aşkın kâr/zarar hesabını yapmak birçok kafa karıştırıcı sorun içeren, insanlar üzerindeki deneyler düşünüldüğünde birtakım etik kısıtlamalarla karşılaşılan zorlu bir iştir. Almanya, Seewiesen, Max Planck Kuşbilim Enstitüsü’nden MalikaIhle, Bart Kempenaers ve Wolfgang Forstmeier’in açık erişimli PLOS dergisinde 14 Eylül’de yayınlanan yeni çalışmalarında, eş seçiminin sonuçlarının detaylıca işlendiği bir deney anlatılıyor.

Araştırmacılar zebra ispinozunun ömür boyu tekeşli olma, ebeveyn olma yükünü paylaşma gibi birçok karakteristiğinin insanlara benzemesi avantajını kullandılar. Dişi ispinozlar eş seçiminde bireysel bir tavır takınırken, bir yandan da diğer dişiler içinde en tatlı erkek ispinozun kim olduğu yönünde uzlaşma oluşturuyorlar.

160 kuşluk bir popülasyon kullanılarak yapılan deneyde, araştırmacılar 20 dişi ve 20 erkek kuşun kendi başlarına bırakıldığı gruplar oluşturarak hızlı tanışma seansları ayarladı. Kuşlar eşleştikten sonra kuşların yarısı mutlu bir hayat yaşamaları için salınırken, diğer yarısı araştırmacıların hükmeden muhafazakâr ebeveynler gibi araya girmesiyle ayırıldılar ve diğer kalbi kırılan bireylerle zorla eşleştirdiler.

Mutlu ya da mutsuz tüm kuş çiftleri, büyük bir kuş kafesi içinde yavrulamaya bırakıldılar. Araştırmacılar da bu çiftlerin davranışlarını inceleyip ölü embriyoların, ölü yavruların ve hayatta kalan yavruların sayılarını değerlendirdiler.

Şaşırtıcı bir şekilde, doğal yollarla eşleşen kuşlara ait yavruların hayatta kalanlarının sayısının zorla eşleştirilenlerin hayatta kalan yavrularından yüzde 37 daha fazla olduğu gözlendi. Zorla eşleştirilen çiftlerin döllenmemiş yumurta sayısı da, diğer gruba oranla üç kat fazla çıktı. Bu miktarın büyük çoğunluğu gömülmüş ya da kayıptı; önemli sayıda yavru da yumurtadan çıktıktan kısa süre sonra ölmüştü. Ölümlerin çoğu yavruların ilk 48 saati içinde gerçekleşirken, bu zorla eşleşmiş yavruların ebeveynleri de yuva ve yavru bakımlarına çok daha az özen gösterdi.

Çiftlerin kur yapmaları izlendiğinde, ortada bazı farklılıklar gözlendi. Her iki gruba ait bireyler de birbirleriyle aynı miktarda ilgilenirken, zorla eşleştirilen gruptaki dişi kuşlar ilişkilerinin ilerlemesine karşı çok fazla ilgisiz kaldı ve daha az çiftleşme eğilimi gösterdi. Uyumlu davranış analizinin sonucuna göre, zorla eşleştirilen çiftler, genellikle doğal yollarla eşleşenlere göre birbirleriyle çok daha az samimiyet kurdu. Ayrıca sadakatsizlikte de bir artış meydana geldi; öyle ki, zorla eşleştirilenler grubundaki dişilerin etrafta dolaşması azaldıkça, aynı grubun erkekleri ilginç bir şekilde daha fazla gezinmeye başladı.

Araştırmacıların vardığı genel sonuca göre kuşlar zevk ve dışarıdaki gözlemci için anlaşılır olmadan sadece kendi uyarılmasına göre yaptıkları eş seçimi konularında özel durumlarla ilgili olarak çeşitlilik göstermektedir. Bu uyarılma, dişilerdeki başarılı çiftleşmelerin sıklığını artırmakta ve yavrularını büyütmek için gereken süredeki bağlılığını desteklemektedir. Hepsi birlikte, çiftlerin sağlıklı yavruları vasıtasıyla sağlam genlerini ebedileştirmelerine olanak sağlamaktadır.

Tanıdık geliyor mu? Bu muhtemelen insanların flört oyunlarına çok benziyor; belki ihtiyaç kısmı, çocuğun ebeveyn desteğine uzun bağımlılık safhasıyla daha şiddetli bir hâl alıyor olabilir. Doğrusunu söylemek gerekirse, araştırmacıların vardığı sonuçlar insan toplumları içindeki aşk evliliği ve mantık evliliği arasındaki farklılıkların konu edildiği çalışmalarla tutarlılık gösteriyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz