Yeni Zelanda’daki en aktif volkanın aktifleşmesinin ardından turistlerin ülkeye girişine nasıl izin verildiği gündemde. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Adern, parlamentoda bu gündeme ilişkin yaptığı açıklamada “Bu duruma dair sorular sorulmalı ve cevaplanmalı” dedi.
Patlama gerçekleşmeden önceki haftalarda volkanın aktifleşmesine ilişkin uyarılar yapılmıştı. Geçen ay tehlike seviyesi orta-yüksek derecede bulunan volkanın aktifleşmesiyle tehlike seviyesi yükseltildi. Ancak patlamanın ani ve dramatik bir şekilde meydana gelmesi insanları hazırlıksız yakaladı. Ardından bir soru gündeme geldi: Bir patlamanın zamanı ve şiddetini tahmin etmede ne kadar iyiyiz?
Volkanik patlama, volkanik bir bacadan buhar veya lav salınımı gerçekleşmesiyle oluşmaktadır. Patlamayı saptamak, özellikle bir volkan uzun süredir uyku durumundaysa inanılmaz derecede zor olabilmekte ve bunun yıkıcı sonuçları oluşabilmektedir. Fakat biliminsanları volkan aktivitelerini, depremleri, gaz salınımlarını, volkandaki aktifleşme veya sönme gibi belirli şeyleri takip ederek volkan aktivitelerini gözlem altında tutabilmektedir. Örneğin biliminsanları volkanik bacalardan gaz çıkışında artış gözlemlediklerinde veya yakın bölgelerde sarsıntılar saptadıklarında burada bir patlama gerçekleşebileceğini düşünmektedirler.
Biliminsanlarının elinde belirli bir volkan hakkında ne kadar fazla veri varsa o volkanın davranışları o kadar iyi değerlendirilebilmekte ve patlama olasılığı o kadar kesin bir biçimde tahmin edilebilmektedir.
Çoğu volkanda bu işaretler, patlamadan haftalar hatta aylar önce belirmektedir ancak bazen bu patlamalar çok daha ani ve beklenmedik şekilde olabilmektedir.
Uzun zamandır uyku durumunda olan volkanların ve modern gözlem teknolojilerinin ortaya çıkışından önce aktif olan volkanların patlamalarını tahmin etmek çok daha zor olabilmektedir. 1991 yılında Filipinlerdeki Pinatubo dağının etrafındaki alanın tahliye edilmesiyle tahminlere göre yaklaşık 5000 kişinin hayatının kurtuldu.
O dönemlerde, Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumu ve Filipinler Volkanoloji ve Sismoloji Enstitüsü tarafından erken zamanda uyarılar yapıldı. Billiminsanları birkaç sıralı küçük patlamanın ardından artan volkanik aktiviteyi 10 hafta boyunca takip etti ve ardından yetkilileri büyük bir tahliye seferberliğinin başlatılması konusunda bilgilendirdiler. Bu 20. yüzyılın en büyük patlamalarından biriydi. Ancak Japonya’daki Ontake Dağı’nın 2014’deki patlaması gibi durumlarda, patlamanın ani oluşundan dolayı önceden herhangi bir uyarı verilememişti. Bunlarla beraber aynı zamanda volkanın beklenen zamanda patlamaması sonucu insanların belirli bir bölgeden gereksiz yere tahliye edildiği de olmuştu.
Ancak Ulusal Volkan Gözlemleme Kurumları’nın verdikleri bilgilerin kesinliği, ellerindeki kaynaklar ve kurumun ekspertiz seviyesine göre değişiklik gösterebiliyor. Yeni Zelanda bu alanda dünya liderlerinden biri olarak öne çıkmakla birlikte aynı zamanda bir Pasifik Adası olan Vanuatu ve gelişmekte olan birçok ülkeye patlama tahminleri yapma konusunda destek sağlıyor. Yeni Zelanda’nın volkanları gözlem altında tutmak için kullandığı teknolojiler arasında GPS (küresel konumlandırma sistemi) alıcıları, yüksek teknoloji sensörleri ve drone makineleri ile birlikte karada konuşlandırılmış ekipler yer alıyor.
Yeni Zelanda Cantenbury Üniversitesi’nden biliminsanı Ben Kennedy, tahminlerde gittikçe daha iyiye gittiklerini belirtiyor ve ekliyor: “Depremlerle karşılaştırdığımızda büyük tektonik depremlere kıyasla volkanik patlamaları öngörmekte çok daha iyiyiz.” Yeni Zelanda’da bu hafta volkanik patlamanın gerçekleştiği yer olan aynı zamanda Whakaari olarak da bilinen Beyaz Ada (White Island) özel mülk olmasına karşın ulusal kurumun gözetimi altında bulunuyor.
Kaynak: https://www.bbc.com/news/world-asia-50729280