Enfeksiyonlar ve kanser gibi hastalıklar söz konusu olduğunda doğal öldürücü hücreler (veya doğal katil hücreleri) müttefiklerimizdir. Bağışıklık sistemimizin doğal öldürücü hücreleri ilkin bağışıklık yanıtında işlevliyken, T hücreleri bir tür takviye kuvvet gibi çalışır.
Doğuştan gelen bağışıklık sistemimizin bir parçası olan doğal öldürücü hücreler, doğumdan itibaren vücut için tehlikeli olan enfeksiyonları tanımak ve onlara tepki vermek için hazırlanır. Doğal öldürücü hücrelerin bu hazırlık sırasında neyle beslendiğinin belirlenmesi, immünoloji alanında aktif bir çalışma konusudur. Biliminsanları, doğal öldürücü hücreleri harekete geçiren mekanizma ne kadar iyi anlaşılırsa, hücrelerin hastalıklarla mücadele için o kadar iyi bir biçimde programlanabileceğini düşünüyor.
Daha önceki çalışmalar, T hücrelerinin koruyucu işlevlerini yerine getirebilmeleri için oksijen kullanılmayan solunum mekanizması olan glikoliz yoluyla enerji ürettiklerini göstermişti. Fakat doğal öldürücü hücrelerin de bu mekanizmaya bağlı olup olmadığı bilinmiyordu.
Cell Reports dergisinde yayınlanan bir çalışmada biliminsanları, doğal öldürücü hücrelerin ne tür bir mekanizma kullandıklarını belirledi ve T hücrelerinin kullandığı mekanizma ile karşılaştırdı. Doğal öldürücü hücrelerin, T hücrelerinin glikolitik dalgalanmalarıyla yanıt üretmesinden yaklaşık beş gün önce glikolizi hızlandırdığı bulundu. Çalışmanın yürütücüsü Dr. Sheppard, “Bu sonuç, doğal öldürücü hücrelerin hızlı bir bağışıklık yanıtı oluşturmak için kritik konumda olan doğuştan gelen bağışıklık hücreleri olduğu fikrine uymaktadır” açıklamalarında bulundu.
Araştırmacılar şimdiye kadarki çalışmalarda genellikle doğal öldürücü hücrelerin laboratuvar ortamında üretilip analiz edildiğini, fakat bunun yanlış çıktılar üretebileceğini de belirtiyor. Dr. Sheppard, “Bu hücreleri bir laboratuvar ekipmanında büyütürseniz ve onları çok hızlı bir şekilde bölünmeye zorlarsanız, onları bir hastaya verdiğinizde glikoliz potansiyelleri fazla olmayabilir” diyor. Biliminsanlarına göre, çalışmalar sırasında, doğal öldürücü hücreleri çoğalmaya teşvik etmek ve hücrelerin dayanıklılıklarını korumak arasında bir denge kurulmalıdır.
Kaynak: SCIENCE DAILY