Ana Sayfa Dergi Sayıları 122. Sayı Kitapçı Rafı – 122

Kitapçı Rafı – 122

390
0

Empati Çağı

– Daha Anlayışlı Bir Toplum için Doğadan Dersler, Frans De Waal, Çev. Kadir Yılmaz, Akılçelen Kitaplar, 2014, 380 s.

Türkçe’de İçimizdeki Maymun, Bonobo ve Ateist başlıklı kitaplarıyla dikkat çekmiş primatolog De Waal’ın önemli çalışmalarından biri daha elimizde. Yazar, endüstri devrimiyle ortaya çıkan kapitalist uygarlığın savunucularının başlangıçtan bugüne ideolojik koşullandırmalarını topluma empoze ederken genelde bilimi, özelde biyolojiyi çarpıtma çabalarını deşifre ediyor. Darwin’in fikirlerine ve evrim kuramına karşı her türlü hileye başvurarak mücadele eden muhafazakârların, güçlü olanın ayakta kaldığı, uyum sağlayanın rakiplerini elediği, “sosyal Darwinizm” olarak bilinen önyargıları heyecanla benimseyip savunmalarında, siyasete alet etmelerindeki riyakârlığa dikkat çekiyor. Doğa bilimlerinde kendisine dayanak arayan toplum görüşlerinin biyoloji ve evrim araştırmaları açısından çok gerilerde kalan safsatalar olduğunu açıklıka ortaya koyan De Waal, primatlara dair yapılan araştırmalar ve kendi deneyim gözlemlerine dayanarak sanılanın aksine insan doğasının, birey yerine grup çıkarlarına ve türün sürekliliğine öncelik veren empatik ilişkilere, dayanışmacılığa, sosyal adalete yatkın olduğunu iddia ediyor.

Türkiye’nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi

– Şevket Pamuk, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2014, 377 s.   

“Türkiye İktisat Tarihi” başlıklı pek çok kitaba Şevket Pamuk’un kitabı da eklendi ama başlık yanıltmasın, bu kitap içeriği ve bakış açısıyla farklı olmayı amaçlıyor. İktisat Tarihi disiplininde son 20-30 yılda önem kazanan yeni eğilimleri ve verileri de dikkate alarak iktisadi büyüme, kurumların ekonomideki rolü, insani gelişme gibi kavramları ön plana çıkarıyor. Son 200 yılın tercih edilmiş olmasının sebebi ise 19. yüzyılda endüstri devriminin dünya ve Türkiye  ekonomisini önceki dönemlere göre belirgin biçimde farklılaştırması. Kitapta dönemlendirme açısından da siyasi tarihe daha paralel bir yaklaşım benimsenmiş. 19. yüzyıl Osmanlı ekonomisi birinci dünya savaşı’na kadar uzatılıyor, iki dünya savaşı arasında kalan devletçi erken cumhuriyet dönemi, 1945-80 arası özel sektörün güçlendirildiği ithal ikameci sanayileşme dönemi ve 1980’den günümüze kadar geçen süre neoliberal küreselleşme dönemi ayrı başlıklar olarak ele alınıyor.

Darwin’in Tehlikeli Fikri

– Evrim ve Hayatın Anlamı, Daniel C. Dennett, Çev. Aybey Eper – Bahar Kılıç, Alfa Yayıncılık, 2014, 683 s.

Bu hacimli kitabın yazarı bir biyolog değil, filozof ve evrimden daha fazlasını anlatmayı amaçlıyor. Darwinci devrimin karşımıza getirdiği felsefi problemlere odaklanıyor. Dennett’e göre “doğal seçilim yoluyla evrim fikri, tek bir darbeyle yaşamın anlam ve amacını uzay ve zaman, neden ve sonuç, düzenek ve fizik yasası alanlarıyla birleştirmiştir.” Darwin öncesi hakim felsefi görüşlerin temellerini açıklamakla başlayıp, bu düşüncelerin kuramla nasıl sarsıldığını, evrim kuramının biyoloji içinde karşılaştığı itirazları ve bu itirazları yenilgiye uğratan yanıtlarını ortaya koyuyor; sonrasında ise Darwinci devrimden sonra ayakta kalabilmiş ve yaşayan felsefe için evrim kuramının zihin, dil, bilgi, etik gibi konularda eski sorunları yeniden şekillendirdiğini ve yepyeni çözümlere işaret ettiğini savunan, öngörülerde bulunan düşünsel bir serüven olarak devam ediyor.

Rastlantı ve Kaos

– David Ruelle, Çev. Deniz Yurtören, Say Yayınları, 2014, 250 s.

Rastlantı ve gelişigüzellik önceleri pek ilgi çekici araştırma konuları olarak görünmemiş bilim insanlarına. Matematikçi ve fizikçi Ruelle, “rastlantı, bilinmezlik, talih… bunlar biraz olumsuz kavramlar değil mi? bu gibi sözcükler bilim insanlarından çok falcıların ilgi alanına girmiyor mu?” gibi soruları bizim adımıza kendisine yönelterek ve kesin bir “hayır”la yanıtlayarak başlıyor gelişigüzelliğin düzenini ve belirsizliğin ölçülebilirliğini anlatmaya. Matematikle fiziğin adeta “düşman kardeşler” gibi işbirliği ve çatışma halinde olduğu sınır çizgisini takip ederek evrenin karmaşasının felsefeyle, bilimle aydınlatılma çabası hakkına dair bir kitap Rastlantı ve Kaos. Yazar, istatiksel mekanik, bilgi teorisi, türbülans, kaos, kuantum mekaniği, oyunlar teorisi, tarihsel determinizm, kara delikler, algoritmik karmaşa, ekonomi, entropi gibi konuları denklemlerin arasında kaybolmamıza izin vermeden anlaşılır, sürükleyici, yer yer de esprili bir dille tartışıyor.

İslam’da Cinsellik

– Arif Tekin, Berfin Yayınları, 2014, 357 s.

“Kur’an’ın Kökeni” başlıklı araştırma kitabıyla Turan Dursun Araştırma Ödülü’nü kazanmış Arif Tekin, bu kitabında Muhammed’in evliliklerinden başlayarak İslam kaynaklarına göre ve bazı somut olaylar üzerinden Müslüman toplumların kadına bakışını inceliyor. İslam’da kadınlar için uygun görülen evlenme yaşı, savaş esiri kadınlara yönelik uygulamalar, bugünlerde revaçta olan mut’a nikâhı ve ücretli cinsellik, köle ve cariye kadınlar, kadın ticareti, İslam’ın homoseksüelliğe ve sapkınlığa yaklaşımı, cennette kadınların yeri ve ünlü sahabilerin kadınlara yönelik uygulamalrına dair somut örnekler, kitapta ele alınan konulardan bazıları.

Napolyon’un Düğmeleri

– Dünya Tarihini Değiştiren 17 Molekül, Penny Le Couteur ve Jay Burreson, Çev. Raşit Gürdilek, Metis Yayınları, 2014, 369 s.

Kapsayıcılığı bakımından belki biraz iddialı olurdu ama “Endüstri Uygarlığının Kimyasal Tarihi” de bu kitaba en azından alt başlık olarak uygun düşebilirdi. Uzun yıllarını organik ve endüstriyel kimyaya adamış iki kimyagerleri harekete geçiren, doğada yalnızca 90 element bulunmasına rağmen yedi milyon kadar bileşiğin varlığının beraberinde getirdiği, tarihte çok önemli roller oynamış bileşikler, yokluklarında uygarlıkların gelişmesinin çok farklı olacağı bileşikler, dünyada olayların seyrini değiştirmiş bileşikler de bulunabileceğine dair varsayım. Amaç, “kimyasal yapılarla tarihi olaylar arasındaki son derece ilginç bağlantıların öykülerini anlatmak, görünürde birbiriyle ilgisiz olayların aslında benzer kimyasal yapılara dayandığını ve toplumun gelişmesinin bazı bileşiklerin kimyasına ne kadar bağlı olduğunu göstermek.” Moleküllerin keşfedilme veya icat edilme öyküleriyle birlikte kimyasal yapıları hakkında açıklamalara ve şemalara da yer verilen kitapta, sanayi devrimine giden yolu açan pamuğun, birinci dünya savaşını motive eden patlayıcı nitro bileşiklerin ortaya çıkışında sanayi kapitalizminin ve sömürgecilik tarihinin, fenolün, aspirin, penisilin gibi kimyasalların, doğum kontrol haplarının macerasında modern tıbbın, dünya nüfusunun gelişim seyrinin, insanın yeryüzünü fethinin de ipuçlarını yakalamak mümkün.

İnsanın Evrimi

– Beş Milyon Yıllık Macera, Josef H. Reichholf, Çev. Nilüfer Epçeli, Say Yayınları, 2014, 352s.

Reichholf, insanın biyolojik evrimini doğal çevreyle ilişkisi çerçevesinde, daha doğrusu tabiatla çatışmasının tarihi olarak inceliyor. İnsanın, ortaya çıktığı doğal yaşam alanlarıyla uyumsuzluğunun onu sürekli bir yurt, çevre arayışına zorlaması, Afrika’dan diğer kıtalara yayılmasını beraberinde getiriyor. İnsanlaşmanın göstergelerinden birinin de göç hevesi olduğunu belirten yazar, Homo Sapiens Sapiens’ten önce türünün devamını sağlamak için Homo Erectus’un, Neandertal insanının da Afrika’dan çıkma ve başka coğrafyalara yayılma eğilimi üzerinde duruyor. Geçmişimizi anlamamızın geleceğimizi arayşımızda bize yardımcı olacağını iddia ediyor. 1990 yılında basılmış kitabın 1997 ve 2004 basımlarına yazdığı sonsözlerde  de evrim araştırmalarındaki yeni bulguları kitabının temel tezleri açısından değerlendiriyor.

Bir Şehri Yok Etmek

– İstanbul’da Kazanmak ya da Kaybetmek, Emine Uşaklıgil, Can Yayınları, 2014, 264 s.

İstanbul’a dair şehircilik siyaseti, bu siyasette emlak piyasasının ve inşaat sektörünün rolü, şehir sakinlerinin ve özellikle kentsel dönüşümün etkilediği toplum kesimlerinin sorunları mercek altında. Uşaklıgil, plancılar, yerel yönetimlerde görev almış siyasetçiler, kentsel dönüşüm mağduru yurttaşlarla yaptığı görüşmelerden hareketle bir kalkınma stratejisi olarak inşaat sektörüne öncelik vermenin mantığını sorguluyor ve bu stratejinin değiştirip dönüştürdüğü siyasal-toplumsal ilişkileri ortaya çıkarmaya, çözümlemeye çalışıyor. Metinler yer yer Galata fotoğrafhanesi arşivinden fotoğraflarla, mimar karikatüristler Behiç Ak ve Tan Oral’ın çizimleriyle desteklenmiş.

21- Yaşamın Yükselişi

– Evrimin 10 Büyük İcadı, Nick Lane, Çev. Ebru Kılıç, Aylak Kitap, 2014, 388 s.

Yaşamın yükselişi, canlılığın ortaya çıkışında, biyolojik çeşitliliğin artmasında, türlerin gelişiminde satırbaşı sayılabilecek on büyük sıçramayı mercek altına alıyor. DNA, fotosentez, karmaşık hücre, seks, görme, bilinç gibi evrim kuramının başlıca tartışma konularından bazıları, bu tartışmların tarihine de değinilerek son bulgular ışığında aydınlatılıyor. Biyokimyager Lane karmaşık meseleleri popüler okumaya elverişli, akıcı bir dille açıklıyor.

İnsanın Yanlış Ölçümü

– Stephen Jay Gould, Çev. Ebru Kılıç, Versus Kitap, 2014, 444 s.

Gould bu kitabı, biyolojiyi ve antropolojiyi muhafazakâr görüşlerine alet edebilmek amacıyla çarpıtanlara karşı, farklı bir siyasi hayali olduğu için, insanların evrimsel olarak bu siyasi hayali kaçınılmaz değil, ulaşılabilir, ama ancak mücadeleyle ulaşılabilir kılacaklarına inandığı için yazdığını söylüyor. 1750’lerden, yani evrim teorisinin ortaya çıkışının yaklaşık yüz yıl evvelinden başlayarak bazı popüler kalıntıları hâlâ yaşayan ırkçı önyargıların biyolojik gerekçelendirmelerine dair sözde bilimsel çabaların maskesini düşürmek için insanı “Avrupalı erkek” olarak idealleştirip geri kalan herkesi bu idealle kıyaslayan kafatası geometrisi ve beden ölçümlerinin, kalıtsalcı IQ kuramı görüşlerinin eleştirel bir tarihini yazıyor.

Sağlık(sızlık) Yıllığı 2013

– Sağlıkta Yıkımın Güncesi, Ed. Hande Arpat, Ekin Sönmez, Osman Güven, Koray Yalçın, Yazılama Yayınları, 2014, 238 s.

Halkın Doktorları’nı gezi direnişinden beri daha yakından tanıyoruz. Türkiye’nin sağlık sistemine AKP iktidarının müdahalelerini ve bu müdahalelerin halk sağlığına etkilerini Ocak 2013’ten başlayarak günügününe takip etmişler. Her ay öne çıkan sağlık haberlerini, ilgili gazete kupürleri, fotoğraflar, hattâ tweet’lerle birlikte derleyip kitap haline getirmişler. Her aya ait bölümün sonunda da sağlık harcamaları, şehir hastaneleri, tıp eğitimi, ilaç piyasası, çevre sağlığı, tabip odalarının geleceği gibi konularda kaleme alınmış uzman makaleleri bulunuyor.

Erkek Kulübünde Siyaset

– Kadın Parlamenterlerle Sözlü Tarih, Serpil Çakır, Versus Kitap, 2013, 388 s.

Bugün belki bazılarımıza tuhaf görünüyor ama kadınların yurttaşlık hakkı mücadelelerinin erkeklerinkinden ayrı bir tarihi var. Siyasi hakları için yürüttükleri bu mücadelenin tarihinin de özetlendiği, Türkiye’den ve dünyadan örneklerin karşılaştırıldığı kitap, 1999, 2002 ve 2007 seçimlerinde milletvekili olarak meclise girmiş kadınların deneyimlerine, değerlendirmelerine yer vererek görünüşteki biçimsel eşitliğin ardında yatan sorunları, adaletsizlikleri görünür kılmayı deneyen  bir sözlü tarih çalışması.