Hayvanlar âleminin en eski üyesi, bitki olmaktan çıkıp nihai olarak hayvan formuna ulaşmış ilk grup süngerler filumu kabul edilirdi. Fakat teknolojinin gelişmesiyle yapılan son araştırmalar, son yıllarda ihtimaller arasında bulunan ktenofor(taraklılar) filumunun süngerlerden daha önce gelebileceğini gösteriyor. Laura Geggel tarafından yapılan araştırma, daha önceden Current Biology dergisinde yer alan iddiaya atıfta bulunarak, Nature Ecology & Evolution dergisinde yayımlandı.
Current Biology için yapılan araştırmada devasa bir genetik veri seti analiz edilmiş ve süngerler evrim ağacının en başında yer almıştı. Ama Nature Ecology & Evolutiondergisinde yayımlanan çalışqmanın araştırmacıları farklı bir metot kullandılar. Niceliksel olarak değerlendirilebilir veri yerine, daha cüzi oranlı “çekişmeli ilişkiler” olarak nitelendirdikleri verilere odaklandılar.
Araştırmacılar, tartışmalı kategorilerdeki hayvanların bireysel genlerine odaklandığında ve bunları en yakın akrabalarıyla karşılaştırdıklarında, yüz binlerce örnekten yalnızca bir gen farkının tamamen farklı bir sonuç verebileceğini keşfettiler. Daha sonra, bu bilgiyi kullanarak canlıların en yakın akrabalarını belirlemek ve evrim ağacına yerleştirmek için her bir gene baktılar. Bu analiz evrim ağacının başlangıcına süngerleri değil taraklıları koydu.
Bu, süngerleri başlangıç olarak değerlendirenlere sürpriz olabilir. Süngerleri başlangıca koyanlar, basit genetik yapıların daha karmaşık olan diğer yaşam biçimlerine göre daha önce olduğu fikrine destek olarak kullanırlar. Fakat bu son araştırma, taraklıların öncelikli olduklarını düşündüren belirli genlere sahip olduğunu önermektedir.
Taraklılar üzerindeki bu tartışmalar, biliminsanlarının türleri bir araya getirmek için genetik analizleri ilk kez kullanmaya başlamaları dolayısıyla, oldukça yeni ve sağlıklı tartışmalardır. Geggel’in raporuna göre, en eski hayvanlardan biri olarak taraklıları destekleyen ve 2008’de yayımlanan araştırma, basit süngeri kendi yerinden devirmekle tehdit etti ve o zamandan beri düşünceler tartışılır hale gelmiştir.
Makalenin yazarlarından Antonis Rokas, basına verdiği demeçte “Yaklaşımımızın uzun süredir devam eden birçok tartışmayı çözmeye ve filogenetik yeniden yapılandırmayı yeni bir düzeye yükseltmeye yardımcı olabileceğine inanıyoruz” diyor. Bu, biliminsanlarının genetik verilerle daha derinlemesine gitmek için daha iyi ve farklı yollar geliştirdiklerinin bir kanıtı. Rokas, Gizmodo’dan George Dvorsky’e “Taraklılar/süngerler ile ilgili incelediğimiz karşıtlıkların bazılarını çözmek şeytani derecede zor” açıklamasında bulundu. Bu yüzden tartışmanın yakın zamanda sona ereceğini beklemeyelim.
Ek okumalar için yararlanılabilecek kaynaklar:
– http://suurunleri.istanbul.edu.tr/wp-content/uploads/2014/02/ctenophora_suum2038.pdf
-https://news.vanderbilt.edu/2017/04/10/forget-sponges-the-earliest-animals-were-marine-jellies/
– http://gizmodo.com/your-most-distant-living-relative-is-probably-this-tiny-1794206108
– http://www.nature.com/nature/journal/v452/n7188/abs/nature06614.html