Hacettepe Üniversitesi Evrimsel Biyoloji ve Tıp Topluluğu tarafından 17-21 Eylül tarihleri arasında İzmir-Şirince Tiyatro Medresesi’nde “Biyoloji Felsefesi Çalıştayı” düzenleniyor. Konunu uzmanı biliminsanlarının sunuşlar yapacağı çalıştaya katılım için başvurular alınmaya başlandı.
20.yüzyılın ilk çeyreğinde şekillenmeye başlayan bilim felsefesi daha çok fizik bilimini odak noktasına almıştır ve bu durum önemli ölçüde 1970’lere kadar devam etmiştir. 1970’lerde bu klasik gelenek içerisinde yetişmiş bazı bilim felsefecileri biyoloji bilimi ile ilgilenmeye başlamıştır. Bu alandaki öncüleri Marjorie Grene, David Hull, Michael Ruse Mary Williams ve William Wimsatt olarak sayabiliriz. Biyolog Ernst Mayr aynı dönemde bilim felsefesinin sadece fizik bilimini model almasından şikâyet etmiştir. Bu öncülerin çalışmalarına Elliott Sober ve Philip Kitcher gibi yeni katılanların çalışmalarının da eklenmesi ile biyoloji felsefesi son 40 yılda bilim felsefesi içerisinde çok önemli bir yer edinmiştir. Bütün bu gelişmeler bir yandan fizik bilimini model alan bilim felsefesi geleneğinde önemli değişikliklere yol açmış, diğer taraftan bilim felsefindeki soruları farklı perspektiflerden ele alabilmek için önemli olanaklar sunmuştur.
Biyoloji felsefesi çalışmalarında iki konu biyolojinin diğer alanlarına göre felsefecileri daha çok cezbetmiştir: Evrim teorisi ve biyolojik özelliklerle onların bağlı olduğu fiziksel özellikler arasındaki ilişki. Bu bir tesadüf değildir çünkü klasik bilim felsefesindeki en temel sorulardan ikisi teorilerin yapısı ve fizik dışındaki teorilerin fizik teorilerine indirgenebilir olup olmadığı ile ilgiliydi. Evrim teorisi gerek teorilerin yapısı ile ilgili soruları incelemek için uygun bir zemin oluşturması ve gerekse de diğer birçok felsefe sorusu (etik, özcülük vs.) ile ilişkilendirebilmesi bakımından biyoloji felsefecileri için çekici olmuştur. Öte yandan moleküler biyoloji ve genetikteki gelişmeler ve bunun Mendel genetiği ile olan ilişkisi meselesi de indirgeme problemi için iyi bir araştırma zemini olması bakımından hayli ilgi çekici olmuştur.
Bu çalıştay bir taraftan klasik bilim felsefesi ve bilim tarihi sorularını ele alırken, diğer taraftan bunlarla biyoloji biliminin tarihi ve felsefesi arasında ilişki kurmaya hedeflemektedir. Ancak çalıştay bunlarla sınırlı olmayacak, bir yandan biyoloji felsefesindeki son dönem bazı tartışmaları, diğer taraftan evrim teorisinin tarihi ve evrimde olumsallık ve determinizm gibi konuları da içerecektir.
Çalıştay programını ve başvuru formunu aşağıdaki linkten öğrenebilirsiniz.
https://forms.gle/XnZN6ciqaimhhNMz8