Hepimiz Ömer Hayyam’ı (1048-1131) tanırız. Elbette esas olarak ünlü Rubaileriyle. Biraz daha araştırdığımızda Hayyam’ın dönemin önde gelen bir matematikçisi olduğunu öğreniriz.
Ömer Hayyam sadece şair ve matematikçi de değildir. İbni Sina ekolünü takip eden önemli bir filozoftur. Mantık alanında eşsiz olduğu söylenir. Kimya, fizik, tıp, dil, tarih ve müzik alanlarında da çalışmalar yapmıştır. Fazla bilinmez ama astronomi alanında da zirveye çıkmıştır.
Hayyam’ın astronomi çalışmaları
Büyük Selçuklu Devleti sultanı Melikşah ve ünlü veziri Nizamülmülk, 1074 yılında başkent İsfahan’da bir gözlemevi inşa ederler. Amaç mevcut takvimdeki kusurları düzeltmek, zirai ve idari çalışmaların düzenli yapılmasını sağlamak ve giderek Güneş yılı esasına dayalı yeni bir takvim hazırlamaktır. Ömer Hayyam’a işinin ehli uzmanlardan oluşan bir ekibe başkanlık yapması için davet gönderirler. Hayyam bu görevi kabul eder. Dönemin önde gelen astronomi bilginleri Hayyam başkanlığında İsfahan’da toplanmaya başlar.
Nizamülmülk’ün de desteğiyle dönemin en modern astronomi araçları rasathaneye getirilir. Bunlar arasında tunçtan yapılmış dünya küreleri, gök küreleri, su saatleri, kum saatleri, küresel üçgen problemlerini çözmeye uygun usturlaplar, safihalar, iki yıldız arasındaki açısal uzaklığı ölçmeyi sağlayan gonyometrik aletler vardır. Rasathanede ayrıca daha önceki astronomi ve takvim çalışmalarını içeren geniş bir kütüphane de oluşturulur. İsfahan Gözlemevi tam bir bilim merkezi haline gelir ve başında da Ömer Hayyam vardır.
Hayyam ve ekibi çok başarılı çalışmalar yapar. Eski takvimleri düzeltmek yerine yeni bir takvim oluşturmaya karar verirler. 1079 yılında Güneş yılı esasına dayalı Celali Takvimi geliştirilir. Celali Takvimi, o sıralarda kullanılmakta olan Gregoryen Takviminden çok daha hassas ve dakiktir. Gregoryen Takvimi 3330 yılda bir gün hata vermesine karşın Celâlî Takvimi 5000 yılda bir gün hata vermektedir. Takvimin yanı sıra daha pek çok gözlem ve kuramsal çalışma yapılır.
Astroloji mi? Kalsın!
Ömer Hayyam bu gözlemevinde Melikşah’ın 1092’de ölümüne kadar 18 yıl boyunca çalışır. Nizamülmülk’ün her türlü desteğin devam edeceğini belirtmesine ve ısrarlarına karşın gözlemevinden ayrılır.
Ömer Hayyam’ın saray çevresinden ayrılmasının nedenlerinden biri de saray müneccimi (astrologu) olarak çalışmak istememesidir. Hayyam İsfahan’da kaldığı süre içinde bir ara sarayda müneccim olarak çalışmak zorunda kalmış ama bu durum onu çok rahatsız etmiştir. Çünkü astrolojiye inanmaz ve bir bilim olarak görmez. Bugün bize kolay gözüküyor ama o dönemde böyle bir bilimsel tutum göstermek kelleyi koltuğu almak demektir.
Öte yandan Hayyam başka konularda da özgür düşünceden yanadır ve din işlerini bilimsel çalışmalarına karıştırmak istemez. Selçuklu sarayına yuvalanmış yobazlar tarafından sürekli dinsizlikle suçlanır. Melikşah’ın ölümünden sonra bu suçlamalar iyice artar.
Ömer Hayyam bu nedenlerden dolayı saraydan ayrılır ve ölümüne dek çalışmalarına kendi başına devam eder.
Kaynak:
Seyfettin Kaya, Ömer Hayyâm ve İsfahan Rasathanesi’nde astronomi çalışmaları.