7) Patisiran pahalıya patladı!
RNAi tabanlı ilk ilaç onay aldı…
20 yıldır devam eden hummalı bir çaba, bol sıfırlı yatırımlar, Nobel ödülünü getirecek kadar büyük bir heyecan, ardından gelen hayal kırıklığı, hüsran ve vazgeçiş… RNAi (RNA interferans) denen molekülün maceralı öyküsü 10 Ağustos 2018’de nihayet mutlu sonla bitti: Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA) RNAi tabanlı ilk ilaca onay verdiğini duyurdu.
RNAi hayvan ve bitki hücrelerinde doğal olarak üretilen bir virüs-savar mekanizma aslında. Aynı zamanda hasarlı protein üreten genlerin “susturulmasını” da sağlayan bir kontrol sistemi. Yaklaşık 20 yıl önce çözülen ve kâşifleri Andrew Fire (Stanford Üniversitesi) ve Craig Mello’ya (Massachusettes Üniversitesi) Nobel ödülü kazandıran bu moleküler mekanizma uzun süredir ilaç formuna sokulmaya çalışılıyordu. İşleyiş ilkesi aynı kalacaktı; yani hasarlı proteinin üretimine aracılık eden ve ilgili genin dizisini taşıyan aracı mRNA molekülü (genlerden protein elde edilmesi aşamasında rol alan aracı RNA molekülü), bu diziye karşılık gelen, dışarıdan ilaç formunda verilmiş özel RNA molekülleri aracılığıyla parçalanacak, böylece geride hastalığa yol açan bir unsur kalmamış olacaktı. Gel gör ki bu özel tasarım RNA moleküllerini hedef dokuya bozulmadan ve metabolizmanın hışmına uğramadan yollamak büyük sorun oldu. Öyle ki bir noktada umudunu kesen Roche, Merck, Abbott gibi ilaç devleri araştırma programlarını sonlandırmaya, yatırımcılar el ayak çekmeye başladılar.
Ta ki FDA’nın onay verdiği ilacın üreticisi Alnylam, molekülleri nanopartiküller içinde muhafazaya alıp ilgili organa sağ salim göndermeyi başarana kadar. Gerisi çorap söküğü gibi geldi. Moleküller karaciğerde toplanınca araştırmacılar bu organda üretilen hasarlı bir proteinle ilişkili bir hastalığı hedef olarak seçme kararı aldılar. Böylece dünyada yaklaşık 50.000 kişiyi etkileyen, nadir bir kalıtımsal hastalık olan transtiretin amiloidoz hastalarına gün doğdu. Sinir sistemi hasar gören bu hastalara uygulanan RNAi tedavisi sayesinde hasarlı transtiretin proteinlerine ait mRNA’lar parçalandı, dolayısıyla hasarlı protein de yok olmuş ve hastalardaki bu proteine bağlı harabiyet ciddi ölçüde gerilemiş oldu. Ardından ver elini FDA; önce Avrupa’da, ardından ABD’de “patisiran” satışı onaylandı.
Burada asıl mesele mevcut ilacın hedefindeki hastalık değil, bu mekanizmaya dayalı ilaçların yakın gelecekte vaat ettiği tıbbi devrim elbette. Yani sırada çok daha yaygın ve can alıcı hastalıklar da var (mesela hemofili). Fakat yine de fikir vermesi açısından belirtmeden geçmeyelim. Alnylam’ın RNAi tabanlı patisiran’ının fiyatı 350.000$ civarında, mevcut kurla 2 milyon TL’ye yakın. Görünen o ki ilacı elimize alabilmek için daha çok bekleyeceğiz…
8) Bu kedi̇ler i̇flah olmaz!
Diğer evcil hayvanların tersine, kediler giderek büyüyor…