Ana Sayfa Bilim Gündemi Sineklere su işlemiyor

Sineklere su işlemiyor

606
0

Mumsu ve tüylü kabuk yapıları sineklerin su altına daldıklarında bile kuru kalmalarını sağlıyor. 150 yıldan daha öncesinde yazar Mark Twain, Kaliforniya’daki Mono Gölü’ne giren ve birdenbire kupkuru şekilde yüzeyde beliriveren sinekleri tasvir etmişti. Biliminsanları bunun nasıl olduğunu günümüzde belirlediler.

Bir karasinek cinsi olan Ephydrahians, göl kenarından suya yaklaşık 8 m derinliğe ulaşacak şekilde girip 15 dakika kadar kaldıktan sonra hasar almamış şekilde yüzeye çıkabiliyor. Sadece bu girip çıkma hareketi değil; tamamen yosun, bakteri ve tuzlu su karideslerince desteklenen son derece bazik ve tuzlu suya dayanabilmesi de ilginçtir.

Dalış balonu

Pasadena’da Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde çalışan iki biyolog, bu sineklerin dalış sırasında havayla çevrelenmiş bir balonu nasıl oluşturduklarını araştırdı. Florisvan Breugel ve Michael Dickinson, göl suyu gibi zengin sodyum karbonat içerikli bir solüsyona sineklerin girmesini sağlayıp kayda aldılar. Sinekler, suyu geri püskürten ve tüy ile mumumsu bir maddeden oluşan bir kabukla kaplanıyorlardı. Suya girdiklerinde ise gözleri dışında tüm vücutlarını kaplayan bir hava baloncuğu oluşuyordu. Bu sadece koruyucu değildi, aynı zamanda yeterli oksijeni almasına elverişli bir ortam da sağlıyordu.

Biliminsanları bu sineklerin, diğer türlere göre daha uzun süre ve kuru bir şekilde su altında kalabilmelerini sağlayan daha kalın bir kabuğa sahip olduklarını belirledi. Ayrıca kabuktaki mumsu madde diğer türlerden daha küçük hidrokarbonlar içermekteydi. Özellikle göl yüzeyinde oluşan hava-su ara yüzünde meydana gelen negatif elektrik hattından kuru olarak çıkabilmeyi bu iki özelliğin birlikteliğiyle sağladıkları anlaşıldı.

Aynı aileden (Ephyridae) diğer bir kıyı sineği türü de su altına yumurtalarını bırakır, ancak bu düşmanca bir tutum değildir. Breguel, farklı göllerin çevrelerindeki bu sinek türünü araştırıp karşılaştırmak istediğini vurguluyor.

Olağan yıllık göç mevsiminde Mono Gölü’nde bazen 2 milyon kuş bulunabiliyor ve bunların en önemli besin kaynağı da bu sinekler. Mono Gölü’nün çok önemli bir kuş göçü ortamı olmasından dolayı burada anlatılanlar, en ufak bir etkileşimin bile önemli global ekolojik etkiler yaratacağının güzel bir örneği gibi görünmekte. Bu çalışma doğal sinek tarihinin küçük ve zarif bir parçasına açıklık getirmesi bakımından önemli bulunuyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz