ESA’nın uzay aracı Rosetta, ilk defa bir kuyrukluyıldızda nitrojen gazı ölçerek, Güneş Sistemimizin oluşumunun erken safhalarına ilişkin ipucu sağladı.
Dünya’nın atmosferinde yoğun şekilde bulunan moleküler nitrojen N2 , ayrıca Neptün’ün ayı Triton ve Pluton’un atmosferlerinde ve yüzeylerinde de bulunur. Güneş Sistemimizin oluştuğu nebulada da nitrojenin bu formunun baskın olduğu düşünülüyor. Bern Üniversitesi Fizik Enstitüsü’nden Martin Rubin ve takımı, kendi deyişleriyle “en çok istedikleri molekülü” artık 67P/Churyumov-Gerasimenko kuyrukluyıldızının atmosferinde ölçebiliyorlar.
“Chury” gibi birçok kuyrukluyıldızın Triton ve Pluton ile aynı bölgede oluştuğu düşünülmesine rağmen, bugüne kadar hiçbirinde moleküler nitrojen saptanamamıştı. Rubin, uzaktan ya da yerinde yapılan incelemelerin, kuyrukyıldızdaki buz sadece az miktarda nitrojen tuttuğu için yetersiz kaldığını ekliyor.
Rubin’in takımının ölçümleri Bern Üniversitesi’nde yapılan kütle spektrofotometresi ROSINA ile gerçekleştirdi. Bu cihaz Rosetta uzay aracının üstünde bulunuyor. Araç Rosetta ile birlikte uzayda 10 yıl seyahat ettikten sonra Ağustos 2014’te Chury’e ulaştı ve o zamandan beri veri topluyor. “ROSINA inceleme yerindeki, karbonmonoksit ve moleküler nitrojen gibi, neredeyse aynı ağırlığa sahip molekülleri ayırt etme çözünürlüğüne sahip” diyen Rubin, “Neredeyse 20 yıl önce yapılan bir cihazın sonunda bu kadar zamandır aranan bilgileri topladığını görmek harika” diye devam etti. Ölçümler Science dergisinde yayımlandı.
Nitrojen ölçümleri Chury’nin Güneş Sistemimizin çok soğuk bir bölgesinde oluştuğunu gösteriyor. “67P/Churyumov-Gerasimenko gibi kuyrukluyıldızların Dünya’ya taşıdıkları moleküler nitrojen miktarı, amonyak gibi nitrojenli diğer moleküllerle karşılaştırıldığında çok düşük kalıyor” diyor ROSINA Baş Araştırmacısı Kathrin Altwegg. Ona göre bu bulgular Chury gibi Jüpiter ailesi kuyrukluyıldızların Dünyadaki suyun ve nitrojen gibi buharlaşıcı maddelerin baş kaynağı olamayacağını gösteriyor. Altwegg ve takımı, kuyrukluyıldızdaki suda bulunan döteryum/hidrojen oranın Dünyadakinden farklı olduğunu keşfettiği için Dünyadaki suyun başka kaynağı olduğunu da önermişlerdi. “Kuyrukluyıldızlardaki kayıp moleküler nitrojen sorusu, tıpkı ‘Suyumuzun kaynağı nedir?’ sorusu gibi neredeyse 30 yıl önce 1P/Halley kuyrukluyıldızına yapılan Giotto görevi esansında sorulmaya başlandı. Ve sonunda cevaplanabilecek olması çok memnuiyet verici” diyor Altwegg.
ESA’nın Rosetta Projesi biliminsanlarından Matt Taylor moleküler nitrojenin keşfinin, Güneş Sisteminin oluşumunda Jüpiter ailesi kuyrukluyıldızların rolünün anlaşılması için önemli bir adım olduğunu söylüyor; ama bilmecenin halen tamamen çözülmediğini ekliyor: “Rosetta ve Chury’nin günberi uzaklığına ulaşmasına beş ay var ve biz bu süreçte gazların birleşiminin değişimini gözlemleyerek bunun bizi kuyrukluyıldızın geçmişiyle ilgili ne söylediğini çözmeye çalışacağız.”
Çeviren: Derya Yavuz
İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Blm
Kaynak: http://www.sciencedaily.com/releases/2015/03/150319150654.htm