Dr. Hüseyin Karakuş
Bugün sizlere tıbbi istatistiklerde hiç yer almamış ama yer alması gereken bir olgudan söz edeceğim: yaşlılarda gece tuvalette düşmeler. Konu her ne kadar tıbbi literatürde “yaşlılarda düşmeler, baş dönmeleri” şeklinde daha geniş çerçeveli başlıklar altında işlense de “yaşlılarda gece tuvalette düşmeler” aslında sık görülen gizli kalmış özel bir başlıktır. Gizli kalmış diyorum çünkü bu konuda bir araştırma bulamadım, rastlamadım. Ne zaman ki ABD’li hekimler bu başlık altında konuyu işlerler, bizim hekimler de işlemeye başlarlar. Olguların çoğu kol, kafa, göz morarmaları ile hekime gitmeden geçiştirilmektedir. Bildiklerimiz acil tıp kayıtlarındaki kol, bacak, kafa kırıklarıdır.
Yaşlanmaya bağlı doğal olarak organizmamızda tüm sistemlerde fonksiyon azalması görülür. En etkili olanı kalp damar sisteminde olanlardır. Atardamarlar bildiğimiz boru yapısında değildir. Çeperinde gözle görülmeyecek boyutta kas lifleri vardır. Bu lifler akan kanın basıncına bağlı kasılıp gevşeyerek damar çapını değiştirir, basıncı stabil tutar ve kanın en uç noktalara kadar ulaşmasını sağlarlar. Yaşlanmayla birlikte bu liflerde tıpta ateroskleroz dediğimiz işlev bozukluğu (damar kireçlenmesi) oluşur. Damarlar boruya dönüşmeye başlar. Kan basıncını düzenleyemez. Kalbe yakın yerlerde en yüksek, kalbe en uzak yerlerde en düşük basınç ortaya çıkar. Kalp yukarı bölgelere (kafa) kan pompalamakta, aşağı bölgelerde (ayaklar) kanı geri çekmekte zorlanır. Ani ayağa kalkışlarda kafaya yeterli kan gitmediğinden önce hafif ter basması, kulaklarda uğultu sonra göz kararmaları ve baygınlık ortaya çıkar. Baygınlık sonrası düşmeye bağlı yaralanmalar önemlidir. Geçtiğimiz aylarda Devlet Bahçeli’nin başına gelen de büyük olasılık budur.
Özellikle 65 yaşını geçmiş yaşlılarda ve daha sıklıkla erkeklerde görülmesinin yaşlılık dışı birçok nedeni vardır. Önemlilerini inceleyelim: 1) kronik hastalık tedavileri: Her gün birden fazla ilaç (yüksek tansiyon, prostat, şeker vb.) alanlarda ilaç yan etkisi olarak ortaya çıkar. Özellikle yüksek tansiyon ve prostat ilaçları tansiyon dengesizliklerine neden olur. Yataktan kalkmak, taksiden inmek gibi ani kalkışlarda baş dönmeleri, düşmeler yaşanabilir. Yaşlılıkta kalp damar sisteminin yetmezliğinden yerçekimine bağlı aşağı kesimlerde özellikle diz altı bölgelerde belirginleşen ödem (su birikmesi) oluşur. Yatma pozisyonunda kalbin işi kolaylaşır. Fazla suyu çekerek idrar yollarına gönderir. Bu nedenle gece idrara çıkmalar olur. Yataktan ani kalkışlarda kalp kafaya yeterince kan pompalayamadığından baş dönmeleri hatta baygınlık oluşur. Bu durum daha çok ani kalkıştaki ilk 30 saniyede gelişir ve kişiyi tuvalette işerken yakalar. Baş dönmesi fark edildiği an hemen yere çökmek ve uzanmak gerekir. Kişi “üstüm berbat olmasın, şimdi dönme geçer” düşüncesiyle pozisyonunda direnirse bayılmalara bağlı düşme kırıkları hatta ölümcül kazalar gelişebilir. 2) Kafanın kanlanmasını esas olarak boynun iki yanından uzanan iki kalın atardamar (carotis arter-şahdamar) sağlar. Bu damarlarda daralma oluşması ile benzer bulgular ortaya çıkar. Doktorunuz görüntülemeye (bilateral carotis doppler) sevk ederek kolaylıkla tanı koyabilir. 3) Boyundaki tiroid bezinin yetersiz çalışması durumunda kalbin yavaş çalışması (bradikardi), beslenme yetersizlikleri (sodyum, kalsiyum, potasyum eksiklikleri), kan eksikliği (anemi) tansiyon düşmelerine (hipotansiyon) neden olarak benzer bulguları ortaya çıkarır. Tip 1 diyabette (insüline bağımlı diyabet) şeker düşmesine bağlı (hipoglisemik) bayılmalar olabilir. 4) Kalp yetmezliği, kalp ritim bozuklukları (aritmi) beyne yetersiz kan gitmesine neden olur, YGTD oluşur. 5) Bazı sinir sistemi hastalıkları ve ilaçları, kas kemik bozuklukları, aydınlatma sorunu vb. hastalığı uyarıcı, tetikleyici özelliktedir.
Ne yapmalı?
Ayağa kalkışlarda sık baş dönmeleri (ortostatik hipotansiyon) yaşayanlar, aile ve kişisel öyküsünde beyin damar hastalığı (serebrovasküler olay) olanlar en kısa zamanda kardiolojik ve nörolojik muayeneden geçmeli. EKG, ekokardiografi, rutin tetkikler, karotis doppler, beyin MR, tiroid ultrasonu yapılmalı. Tansiyon takibi, alınan ilaçların yeniden düzenlenmesi yapılmalı. Göz ve kulak muayenesi de ihmal edilmemelidir.
Günlük yaşantıda: Gece uyanıp tuvalete gitmeden önce en az bir dakika yatakta oturarak beklenmeli, tuvalette bir gece lambası olmalı. Baş dönmesi başladığı anda “bekleyeyim, şimdi geçer” demeden önce yere oturulmalı, dönme devam ederse boylu boyunca uzanmalı.