5 Mart tarihli Science dergisinde yayımlanan, Alaska Fairbanks Üniversitesi’nden Rus bilimciler Natalia Shakhova ve İgor Semilotov liderliğinde yürütülen uluslararası bir araştırmanın bulguları, Kuzey Buz Denizi’nde yer alan, içerisinde donmuş metan gazı hapsolmuş deniz tabanının büyük bir kısmında kırıklar oluştuğunu ve hapsolmuş metanın ürkütücü miktarlarda bu kırıklardan okyanusa, oradan da atmosfere sızmaya başladığını göstermekte.
Araştırmacıların Science dergisinde yayımladıkları bulgulara göre, sızıntının tespit edildiği ve günümüze kadar sızdırmazlığından şüphe duyulmayan Doğu Sibirya Arktik Deniz Sahanlığı’nda 100 farklı noktada belirlenen metan gazı sızıntısı, dünyanın tüm okyanuslarından çıkan metan miktarına eşit durumda (yılda 7,7 milyon ton) ve bazı bölgelerde yazın ortalamanın 250, kışınsa 1400 kat üzerine çıkmakta.
Dünyanın jeolojik geçmişindeki soğuk dönemlerde atmosferdeki metan içeriğinin milyonda 0,3-0,4, sıcak dönemlerdeyse milyonda 0,6-0,7 olduğunu kaydeden araştırmacılar, bugünse Arktik bölgedeki metan konsantrasyonunun, son 400.000 yılın en yüksek değeri olan milyonda 1,85 değerine vardığına dikkat çekiyorlar.
Doğu Sibirya Arktik Deniz Sahanlığı, 50 metre ya da daha sığ derinliklerde sürekli donmuş (permafrost) durumdaki toplam 2 milyon kilometrekarelik bir sahil alanını kapsıyor. Bölgede sürekli don halinde bulunan deniz tabanına hapsolmuş metan rezervlerinin büyüklüğü ve metanın küresel ısınmaya en çok neden olduğu iddia edilen karbondioksitten 30 kat daha etkili bir sera gazı olması, gözlenen metan sızıntısının ileride yavaş seyreden küresel ısınmanın hızlı bir iklim değişimine dönüşmesi tehlikesini beraberinde getirmekte.
Dar bir şerit halinde uzanan kıta sahanlığının sığlığı, tehlikenin artmasına neden olmakta. Çünkü derinlerdeki deniz tabanında ortaya çıkan metan gazı, yüzeye çıkıncaya kadar oksitlenerek daha az tehlikeli karbondioksite dönüşürken sığ yerlerden çıkan metansa, oksitlenmeye vakit bulamadan atmosfere karışmakta. Çalışmalar sonucunda donmuş derin deniz tabanın yüzde 80’inde ve yüzey sularının yarısından fazlasında çözünmüş metan miktarının normal deniz suyundakinden sekiz kat fazla olduğunu gören araştırmacılar, oluşan metan bacalarından çıkan metanın suda erimekle kalmayıp baloncuklar halinde yüzeye yükselerek doğrudan atmosfere çıktığını belirtmekte.
Bölgedeki sığ metan hidrat yataklarında hapsolmuş olduğu düşünülen metan gazının yalnızca yüzde 1’inin bile atmosfere salınması halinde dünya atmosferindeki metan miktarının 3-4 kat artacağını vurgulayan Dr. Shakhova, bu durumun iklim üzerindeki olası etkisini belirlemenin de oldukça zor olduğunu belirtiyor.
Bu çalışmayı gerçekleştiren Dr. Shakhova ve Dr. Semilotov başkanlığındaki 12 farklı kurum ve 5 farklı ülkeden gelen araştırmacıların oluşturduğu ekip, bölgede hapsolmuş toplam metanın olası zararını belirlemek için ileriki çalışmalarında deniz tabanını delerek metan miktarını yaklaşık olarak hesaplamayı planlıyor.
(Kaynaklar: (1) ScienceDaily (2010) Methane Releases from Arctic Shelf May Be Much Larger and Faster Than Anticipated. 07.03.2010 tarihinde http://www.sciencedaily.com/releases/2010/03/100304142240.htm sitesinden alıntılanmıştır. (2) 07.03.2010 tarihinde http://www.ntvmsnbc.com/id/25065630/ sitesinden alıntılanmıştır.)