Parazitlerin, konakçılarının kontrolünü ele geçirip onları zombiye dönüştürdüğü, 48 milyon yıllık fosilleşmiş bir yaprak sayesinde doğanın ölümcül kısmının delilleri olarak ortaya çıkartıldı.
Keşif Exeter Üniversitesi’nde, konakçının kontrolünü ele geçiren parazitler üzerinde çalışan Dr. David P Hughes’ın yönettiği bir araştırma ekibi tarafından yapılmış.
Hayvanların tüm davranışları, genellikle ölü beden saldırılarına duyarlıdır, fakat araştırmacılar için önemli olan bu tarz parazitlerin nerede ne zaman evrimleştikleridir.
Biyolojik bilimler bölümünde araştırmacı olan Dr. Hughes, parazitlerin ne zaman ve nerede geliştiklerini belirleyen ve moleküler saat yaklaşımı olarak isimlendiren birçok tekniğin var olduğunu ve fosillerin de bu saatleri kalibre etmek için önemli bilgi kaynakları olduğunu belirtiyor.
Bulunan fosil yaprağı, karıncaları enfekte eden ve sonra onların hareketlerini değiştiren ve bir mantar olan zombi parazitlerin davranışları hakkında önemli bir kaynak olarak gösterilebilir.
Ophiocordyceps unilateralis olarak adlandırılan mantar, karıncaların kolonilerinden ayrılmalarını sağlayıp, onları ideal koşullarda tekrar üreyebilecekleri bir yaprağa yönlendirir. Karıncaları bu yaprağa ulaştırdıklarında, karıncalar “ölüm tutuşu” adı verilen bir duruma geçerler ve yaprağın en büyük damarlarını çok sert bir şekilde ısırırlar. Bunun sonucunda, karıncalar öldüğünde, vücutları hareketsiz kalır. Böylece mantarlar, karıncaları enfekte ederek sporlarını serbest bırakır ve üremeleri için gerekli zamana sahip olmuş olurlar.
Ölüm tutuşu ısırığı yaprakta çok belirgin bir iz bırakır. Yapraktan kalan fosili inceleyerek mantarın kanıtlarını arayan araştırmacılar, ölüm tutuşu ısırığının 48 milyon yıl öncesine ait olduğunu bulmuşlar. Dr. Hughes, elde etmiş oldukları kanıtın, bugün bulunan bir yapraktaki ize çok benzediğini ve uzun süredir parazitlerin aynı yolla çalıştıklarını belirtiyor. Aynı zamanda karıncalara saldıran bu parazitlerin çok eski dönemlere dayandığını da söylüyor.
Parazitlerden kaynaklanan değişimlerin kanıtları için daha fazla fosil kaynağın bulunabilmesi oldukça umut verici. Sonuçta bu fosiller, parazitik birlikteliğin kökenine ışık tutacak ve parazitlerin nasıl evrimleşip yayıldığı hakkında daha net fikirler verebilecek.
Kaynak: http://www.sciencedaily.com/releases/2010/08/100818105730.htm