Çoğumuz diazot monoksit maddesini, anestezi sırasında da kullanılan “güldüren gaz” olarak tanıyoruz. Ancak diazot monoksit (N2O) aslında karbondioksit ve metandan sonra gelen en güçlü etkiye sahip sera gazıdır. Bu hafta raporlaştırılan yeni bir çalışmaya göre bu gaz, aynı zamanda, ozon tabakasına zarar veren maddelerin başında geliyor.
Norveç Hava Araştırmaları Enstitüsü’nden bir biliminsanı olan Rona L. Thompson, “Bu gazın emisyonlarının son yirmi yılda, özellikle de 2009’dan itibaren önemli ölçüde arttığını görüyoruz” dedi ve ekledi: “Çalışmalar bu gazın salınımının tahmin edilenden daha hızlı arttığını gösteriyor.”
Azotlu gübrelerin kullanımının arttırılması, atmosferde daha yüksek azot oksit seviyelerinin gözlenmesine yol açmaktadır. Çalışmada, Thompson ile Maryland Üniversitesi Çevre Bilimleri Merkezi’nden Eric Davidson ve çalışma arkaşları, atmosferdeki diazot monoksidin 20. yüzyılın ortalarından itibaren istikrarlı bir şekilde arttığını gözlemledi. 20. yüzyılın ortalarından bu yana, azotlu gübrelerin üretimi, azot içeren mahsullerin (yonca, soya fasulyesi ve yer fıstığı gibi) yaygın biçimde ekilmesi ve fosiller ile biyoyakıt kullanımı büyük ölçüde artmıştır. Konuya ilişkin olarak açıklamalarda bulunan Thompson, “Artan azot kullanımı çok daha fazla gıda üretmeyi mümkün kıldı. Dezavantajı elbette, atmosferdeki diazot monoksit seviyelerinin yükselmesi ve bu durumla ilişkili çevresel problemler” dedi.
Biliminsanları, 2000-2005 ve 2010-2015 yılları arasında küresel olarak diazot monoksit emisyonlarının yaklaşık yüzde 10 yükseldiğini tespit etmişlerdir. Bu, beklenen miktarın yaklaşık olarak iki katıdır.
Maryland Üniversitesi Çevre Bilimleri Merkezi’nden Eric Davidson, “Bu yeni yayın hem sera gazı emisyonları sorununu nasıl çözebileceğimizi hem de dünyanın bazı bölgelerinde mevcut çabaların nasıl azaldığını gösteriyor” dedi ve ekledi: “Bu emisyonlar temel olarak gıda yetiştirmek için gübre kullanmaktan ve hayvan sürülerini arttırmaktan kaynaklanıyor.”
Biliminsanları son dönemde bu gazın salınımının azaltılmasına yönelik yaklaşımdan bahsederek “Avrupa ve Kuzey Amerika’da, iklim değişikliğine ve stratosferik ozon tabakasının incelmesine önemli bir etkide bulunan diazot monoksit emisyonlarındaki artışı bir ölçüde engellemeyi başardık” dedi ve ekledi: “Ne yazık ki, aynı şey gübre kullanımının, hayvancılığın yoğunlaşmasının ve sonuçta ortaya çıkan diazot monoksit emisyonlarının hızla arttığı Asya ve Güney Amerika için söylenemez.”
Kaynak: https://m.phys.org/news/2019-11-nitrous-oxide.html