Soğuk savaş döneminde yapılan atomik bomba testlerinden toplanan veriler biliminsanlarının dünyanın en büyük balığının yaşını düzgün biçimde saptamalarını sağladı.
Balina köpekbalıkları tropikal sularda yaşayan büyük, yavaş ve uysal hayvanlardır. Uzun yaşayan hayvanlar olmakla birlikte biliminsanları uzun süredir, nesli tehlikede olan bu hayvanların yaşlarını saptamakta zorlanıyorlardı. Ancak dünyanın radyoaktif mirasını kullanarak artık ellerinde türün devamına yardımcı olacak uygulanabilir bir metot bulunuyor.
Balina köpekbalıkları dünya üzerinde yaşayan en büyük balık ve en büyük köpekbalığı unvanlarını bir arada taşıyor. 18 metreye kadar büyüyebilen ve ortalama 20 ton ağırlığında olan bu balıkların özgün beyaz benekli renkleri, onları kolayca ayırt edilebilir kılıyor.
Suyu filtreleyerek beslenen bu hayvanlar esas olarak plankton ile besleniyor ve besin bulmak için ciddi mesafeler kat edebiliyorlar. Dalgıçların yanlarında yüzmelerine sık sık izin vermeleriyle de birçok yerde turist toplulukları arasında popülerlik kazanmış durumdalar. Ancak Tayland ve Filipinler gibi ülkelerde aşırı avlanmadan dolayı nesli tehlikede olarak sınıflandırılıyorlar.
Yaşlarını saptamak ve türle alakalı birçok şey hâlâ gizemini koruyor.
Bugüne kadar biliminsanları ölü balina köpekbalıklarının omurgalarındaki özgün halkaları saymaya çalıştılar. Bu halkalar bir nevi ağaç gövdelerinde bulunan halkalar gibi işliyorlar, hayvan yaşlandıkça sayıları artıyor.
Ancak biliminsanları bu halkaların oluşum şekilleri ve nedenleri konusunda emin değillerdi.
1940’ların sonlarından itibaren ABD, Sovyetler Birliği, Britanya, Fransa ve Çin de dahil olmak üzere birçok ülke farklı noktalarda atomik bomba testleri gerçekleştirdi. Bütün bu patlamaların bir yan etkisi de atmosferde Karbon-14 denilen bir izotopun miktarının 2 katına çıkması oldu. Zaman içinde dünyadaki her canlı varlık atmosferdeki bu fazla Karbon-14’ü absorbe etti ve bu karbon-14 hâlâ varlığını sürdürmekte. Ancak biliminsanları bu izotopun bozunma hızını bildikleri için bu, canlının yaşını belirlemede bir göstergeç görevi görüyor. Canlı ne kadar yaşlıysa o kadar az karbon-14 bulmayı beklersiniz. Araştırmacılar bu bilginin büyüme hızlarını saptamakta önemli bir rol teşkil ettiğini ve uzun vadede türü kurtarmada elzem bir rol teşkil ettiğini belirtiyorlar
Perth’deki Avusturalya Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Dr. Mark Meekan “O dönemde hayatta olan her canlı Karbon-14’te gerçekleşen bu ani yükselişi vücudunun sert kısımlarına işledi” diyor. Meekan ekliyor: “Bu şu demek oluyor: Omurgaların içinde bir zaman göstergeci bulunuyor. Bu da demek oluyor ki bu izotoplarının bozunma sürelerini, bozuldukları zaman aralıklarını saptayabiliriz.”
Bu köpekbalıklarının yaşını saptamakta zorlayıcı etkenlerden biri omurga örneklerine erişmek oldu. Ekip Pakistan ve Tayvan’da iki uzun süre önce ölmüş örneğe ulaşmayı başardı. Araştırmalar aslında bu hayvanların inanılmaz derecede uzun bir yaşam süreleri olduğuna işaret ediyor. Dr. Meekan “ Bu hayvanların yaşam süresi çok çok uzun olabilir, 100-150 yıla kadar uzanıyor olabilir” diyor. Meekan, “Bu, tür için büyük öneme sahip. Türün aşırı avlanmaya karşı aşırı derecede hassas olabileceğini ortaya koyuyor.” diye ekliyor.
Biliminsanları sonuçların avlanmalarının gerçekleştiği Tayland ve Tayvan gibi yerlerde köpekbalığı sayılarının neden çöküş yaşadığını açıkladığını belirtiyor.
Türün IUCN (İngilizce: International Union for Conservation of Nature, Türkçe: Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği) kırmızı listesinde tehlikede statüsünden, tükenme tehlikesi altında statüsüne yükseltilmesinin yanında biliminsanları, çabalarının türü korumada yardımcı olacağını düşünüyor. Balina köpekbalıklarının yaşını doğru bir biçimde tahmin edebilmeleriyle biliminsanları nüfusun ne durumda olduğu ve balıkçılık faaliyetlerinin yapılıp yapılamayacağı konusunda daha doğru yönlendirmelerde bulunabilecekler.
Birçok tropikal bölgede balina köpekbalığı turizmi önemli bir etkinlik haline gelmiş durumda. Araştırmacılara göre balina köpekbalıklarının takip ettiği uzun rotalar üzerinde bulunan ülkelerin işbirliği içinde olması türün hayatta kalmasında çok büyük önem teşkil ediyor.
Araştırma Frontiers in Marine Science (Deniz Biliminde Öncüler) dergisinde yayımlandı.
Kaynak: https://www.bbc.com/news/science-environment-52155008