Yıkıcı bir doğal afet yaşadık. On binlerce insanımızı kaybettik. On kentimiz ağır hasar gördü. Ama en büyük felaket bu depremlere AKP iktidarı altında yakalanmak oldu. Böylece yaşadığımız toplumsal afetin de boyutlarını görmüş olduk.
Dergimiz Bilim ve Gelecek’in çıkacak sayılarında gerekçeleriyle ve örnekleriyle açıklayacağımız 3 temel perspektifi şimdilik formül halinde veriyoruz:
1) BİLİM: Biz bir deprem ülkesiyiz ve tüm toplumsal örgütlenmemiz bu gerçeğe göre düzenlenmelidir. Türkiye’nin depremselliği, fayların yerleri ve özellikleri ayrıntılarıyla biliniyor. Yani yeterli bilimsel birikim var. Yeter ki dikkate alınsın; doğal ve toplumsal olgulara/süreçlere bilimsel düşünce ışığında yaklaşılsın.
2) TOPLUMCU EKONOMİ: Çok iyi deprem ve yapı yönetmelikleri yapmak yetmez. Bu yönetmeliklerin uygulanması vahşi kapitalizm (piyasa ve kâr hırsı) koşullarına bırakılamaz.
3) ÖRGÜTLÜ TOPLUM: Sadece devlet değil toplum da hücrelerine kadar örgütlenmeli ve bir deprem kültürü yaratılmalı.
Bugünkü iktidar bu üç temel perspektife de karşı. Umarız bu yaşadığımız son AKP katliamı olur.