Hüseyin Karakuş
Aslında bir hobi ve spor olan futbol; yorumcusu, oyuncusu, yöneticisi ile çok kazananlar kulvarında yer alıyor. Serhan Asker’in Görkemli Hatıralar’ında büyüyünce ne olmak istiyorsun sorusuna “futbolcu olacağım” diyen erkek çocuk sayısı her geçen gün artıyor. Konunun sosyo ekonomik yorumu kitaplara sığar. Ben bu yazıda futbol konuşulurken, Türkçenin tahrif edilmesine değineceğim.
Milyon euroların döndüğü Türkiye futbol piyasasında eğitim ve kültür düzeyi yerlerde sürünüyor. Yıllardır televizyondan futbol izleyicisiyim. Futbolun ardından teknik direktörlerin maç değerlendirmesi, sonra da yorumcuların günler süren goygoyu ekranları doldurur. Süper ligde teknik direktörlerin çoğu yabancı uyrukludur ve Türkçe bilmezler. Tercümanlar aracılığıyla yorumlar Türkçeye çevrilir. Bu nedenle futbol piyasasında bir de İngilizce, İspanyolca, Portekizce, Almanca, Fransızca çevirmenler grubu vardır. Biz onları görmeyiz ama çevirilerini dinleriz. Bu çevirmenler arasında popüler olan yani sesini sık duyduğumuz biri var, adını bilmiyorum. Çeviride zorlandığı yerde “eeeeeee” geçiştirmesi yerine kendi uydurduğu “tabiki de” veya “tabii ki de” bağlantısını kullanıyor.
Ahlâksızlıktan hırsızlığa, kötülüklerin bulaşıcılaştığı ve normalleştiği, anomi yaşadığımız günümüz toplumunda “tabiki de” uydurmasının da bulaştığına şahit oldum. Önce diğer çevirmenler kullanmaya başladı. En son bir Türk teknik direktörün “tabiki de” dediğini duydum. Ardından bir politikacı söyledi, kulaklarıma inanamadım. Türkçede iki bağlaçlı böyle bir kelime birlikteliği yoktur. Buradaki “tabii” dilimize girmiş Arapça kökenli bir kelimedir ve “doğal” anlamına gelir. TRT hazırladığı şifreli tv paketine “tabii” adını verdi. Türkçede “tabii” kelimesi genellikle “ki” bağlacı ile birlikte kullanılıyor ve “tabii ki”, “doğal olarak” anlamına gelir. “Tabi” yine arapça kökenli başka bir kelimedir ve “ona ait olan” anlamına gelir.
“Ki” eki, “Ortadaki, evdeki” örneklerinde olduğu gibi kelimeye bitişik yazıldığında, kelimeyi destekleyen, aidiyeti gösteren ek özelliği taşır. Kelimeden ayrı yazıldığı yerlerde ise bağlaç olur. “Ki” gibi kelimeden ayrı yazılan “de, da” ekleri de birer bağlaçtır. Adı üstünde bağlaç, Türkçede bu iki bağlacın peşpeşe kullanıldığı bir cümle yapısı yoktur. Kullanılırsa uydurma olur. Türkçenin tahrif edilmesine karşı çıkmak da aydınların görevi olur.