İklim değişikliklerinin güncel yaşantımızdaki en önemli nedenlerinden biri olan küresel ısınma, sera gazı adı verilen maddelerin salınımındaki astronomik artış nedeniyle oluşur. Normal akış incelendiğinde atmosferde de bulunduğu gözlenen bu gazların salınımındaki artış, doğal olmayan süreçlerin işletilmesine ve sera gazlarının atmosferdeki birikiminin artmasına neden olur. Bu durumda atmosferde biriken gazlar, burada yapay bir ısı birikimine; bu durum da yeryüzündeki sıcaklığın yapay olmayan bir biçimde artmasına yol açar. Tam da bu noktada ifade etmek gerekir ki, özellikle de insan aktivitesi yoluyla salınımı artan bu gazların başında su buharı, karbondioksit, ozon ve metan bulunur.
Karbon salınımının artmasıyla atmosferde biriken karbondioksit, burada yapay bir ısınma yaratır. Bu durum daha önce de ifade edildiği gibi yeryüzünün ısınmasına ve sonuç itibariyle de küresel ısınmaya neden olur. Dolayısıyla küresel ısınma yoluyla daha da hızlı bir biçimde gerçekleşen iklim değişiklikleri ile mücadelede sonuç alıcı çözümler geliştirmek önemli bir noktada durmakta. Yeni çalışma ise, bu soruna ağaçlandırma ile çözüm geliştirilip geliştirilmeyeceğine odaklandı.
Ağaçların CO2 kullanımı ile gerçekleştirdikleri fotosentez vasıtasıyla doğadaki karbondioksitin bir kısmını tükettikleri ve bu yolak sonucu ürettikleri oksijeni doğaya geri verdikleri bilinir. Bu yolla doğadaki karbondioksit-oksijen dengesinin sağlanmasında öne çıkan ağaçlar, insan aktivitesi ile haddinden fazla üretilen sera gazları ile mücadelede de bize yardımcı olan bir noktada. İnsanın doğaya yönelik tüm tahribatına, ağaç katliamlarına ve insanın doğa üzerindeki tahakkümüne rağmen; doğanın daha da tahrip edilmesinin önüne geçen ağaçların yeryüzündeki artışının, iklim değişikliklerini önlemede ve atmosferde karbondioksit birikimini engellemede yol açıcı olacağı yeni çalışma ile ortaya çıkarıldı.
Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü’ndeki Crowther laboratuarında araştırma yürüten bilim insanlarının Science dergisinde yayımladıkları çalışmaya göre; dünya çapında yaklaşık 9 yüz milyon hektarlık kara alanı, insanlar tarafından salınan karbon miktarının üçte ikisini hapsedebilecek şekilde ağaçlandırılabilir.
Konuya ilişkin çalışmayı yürüten bilim insanları, iklim değişiklerine karşı doğa temelli bir çözüm arayışı içerisine girdiler. Daha önceki çalışmalarında araştırıcılar, yeni ağaçların nerede yetişebildiğini ve bu bölgedeki ağaçların hapsedebildikleri karbon miktarını ilk kez ortaya koymuştu. Çalışmanın baş yürütücüsü ve Crowther Laboratuvarı’nda çalışma yapan Jean-François Bastin, araştırmaya ilişkin olarak “Hesaplamaları yaparken durduğumuz taraf bizim için özel bir öneme sahipti. Biz, şehirleri veya tarımsal alanları, yeniden ağaçlandırma yapılabilme potansiyeli olan bölgelerin dışında bıraktık. Çünkü bu bölgelere, insan yaşamı için de ihtiyacımız var” açıklamalarında bulundu.
Araştırmacılar; güncel iklim koşulları altında yeryüzünün, 4.4 milyar hektarlık alanın ağaçlarla kaplanmasını destekleyebileceği sonucuna ulaştılar. Bu durum, hali hazırda var olan 2.8 milyar hektarlık alandan 1.6 milyar daha fazla alan anlamına geliyor.
Bahsi geçen 1.6 milyar hektarlık alanın 9 yüz milyonluk kısmı, insanlar tarafından kullanılmama kriterine uygun. Bu durum, şu anda Amerika kıtası ölçeğinde bir alanın ağaçlandırma için uygun olduğu anlamına geliyor. Bu yeni ormanlar, olgunlaştığında 205 milyar ton karbonu hapsedebilir. Bu toplam, Sanayi Devrimi’nden beri, insan aktivitesinin sonuçları olarak atmosfere salınan 300 milyar ton karbonun üçte ikisine tekabül ediyor.
Crowther Labotuvarı’nın kurucusu ve çalışmanın yürütücülerinden olan Prof. Thomas Crowther, araştırmaya ilişkin olarak “Hepimiz, ormanları yenilemenin iklim değişiklikleri ile mücadelede rol oynayabileceğini biliyorduk ama etkinin bu kadar büyük olabileceğini bilmiyorduk. Çalışma, ağaçlandırmanın günümüzde iklim değişikliğine karşı mevcut olan en iyi çözümü ortaya koydu” diyor ekliyor: Ancak oluşturulan yeni ormanların olgunlaşması ve doğaya salınan karbonun hapsedilmesi açısından bütün potansiyeli ortaya koymalarını sağlamak için hızlı hareket etmemiz gerekiyor.
Çalışma, ağaçlandırma için dünya üzerinde en uygun olan bölgeleri de gösteriyor. Buna göre; 151 milyon hektarlık alan ile Rusya, 103 milyon hektarlık alan ile Amerika, 78.4 milyon hektarlık alan ile Kanada ve benzer alan ölçekleriyle birkaç ülke daha listede bulunuyor.
Özellikle de insan aktivitesiyle haddinden fazla miktarda salınan CO2’nin hapsedilmesi ve doğaya olan zararın hafifletilmesi açısından büyük öneme sahip olan ormanların oluşturulması ve bu ormanların korunarak doğayı koruma vasıflarının sürdürülmesi, önümüzdeki en mantıklı çözüm gibi duruyor. Bilim insanları, ekoloji bağlamında yaptıkları çalışmalarla ağaçlandırmanın temel önemini her fırsatta vurguluyor.
Kaynak: https://www.sciencedaily.com/releases/2019/07/190704191350.htm