Bilim ve Gelecek’in bu sayısında üç yeni sürekli bölüm dikkatinizi çekecek. Daha doğrusu üç yeni sürekli yazar kazandı dergimiz. Dr. Alper Hasanoğlu’nun “Göğe Bakma Durağı” adlı köşesine geçtiğimiz sayı başlamıştık. Basel Üniversitesi Psikiyatri Polikliniği’nde çalışan Hasanoğlu, köşesinde psikiyatri sohbetleri yapacak. İlk yazısında “hayatın anlamı”nı sorgulamaya başlamıştı. Bu sayıdaki “Psikoterapistin özel hayatı” başlıklı yazısında ise sadede geliyor ve “terzinin kendi söküğünü dikip dikemediğini” araştırıyor.
“İkili Sarmal” adlı köşesine bu sayı başlayan ikinci sürekli yazarımız Dr. Kenan Ateş. İngiltere’deki University College London’da moleküler ve hücre biyolojisi alanında araştırmacı. Tıp kökenli, yani eski bir hekim ama, klinik yerine artık laboratuvar temelli araştırmalarla ilgileniyor. Gen tedavisi, yetişkin kök hücreleri, IFG sistemi ve nöromüsküler-nörodejeneratif hastalıklar üzerinde çalışıyor. Kenan Ateş’in ilk yazısı çok merak edilen yeni bir konu üzerine: “Kök hücre tedavilerinin neresindeyiz?” Ateş, biyolojideki ve genetikteki yeni açılımları, toplumcu bir bakış açısıyla bizlere sunmaya devam edecek.
Üçüncü köşe yazarımız ise zaman tünelinden çıkıp geldi: Dr. Hikmet Kıvılcımlı. Sadece Türkiye Sosyalist Hareketi’nin eski liderlerinden biri değil; aynı zamanda, özellikle tarih, sosyoloji, antropoloji ve dilbilim alanlarında nitelikli eserler vermiş, özgün tezler ortaya atmış bir bilim insanı. Çalışmaları yeniden gün yüzüne çıkarılmayı ve değerlendirilmeyi bekliyor. Köşesinin adı: “Kıvılcımlı Hazinesi”. Her sayı bu köşede, bu büyük hazineden nadide bir parça sunacağız sizlere. Aslında geçtiğimiz sayı kapak yaptığımız “Cennet” dosyasıyla başlamıştık. Elinizdeki sayıdaki yazının konusu güncel tartışmalara da ışık tutuyor: “Türklerin tarihe girişi”.
***
Bu sayımızda özellikle dikkat çekmek istediğimiz bir makale de Ömer Tuncer’in “Kuruluştan Kurtuluşa” adlı yazısı. Tuncer, Anadolu’nun “kulluk”tan kurtuluş birikimini özetlediği çalışmasıyla, aslında dergimize yeni bir alan da açıyor. Oldukça verimli tartışmalara kapı aralayan ve yeni açılımlar sağlayan bir giriş yazısı. İlgi ile okunacağını düşünüyoruz.
Kuş gribinin ülkemizin önde gelen uzmanlarının katkılarıyla ele alındığı kapak dosyasıyla, bu kez Hattuşa kazılarını tanıtan “Kazı Kazı Anadolu” bölümüyle, Hasan Aydın’ın Bilinçli Tasarımcılığın İslam felsefesindeki izlerini sürdüğü makalesiyle, Prof. Dr. Rennan Pekünlü’nün dinozorların yokoluşlarını felsefi tatlarla tartıştığı çalışmasıyla zengin içerikli bir sayı sunduğumuzu düşünüyoruz.
İki sayıdır, ön kapağımızı, arkadaşımız Fahri Erdoğan hazırlıyor. Teşekkürlerimizi buradan da iletelim, ona.
Dostlukla kalın…
Bilim ve Gelecek