Nefes aldığımız şu saniyelerde Güneş’de büyük bir değişim yaşanmakta. Güneş’in manyetik alanının eksen değiştirmek üzere olduğu tespit edildi ve üstelik değişimin var olmasına yalnızca 4-5 ay kalmış. Hareketliliği tespit eden Stanford Üniversitesi fizikçisi Prof. Dr. Todd Hoeksema “Bu değişim tüm Güneş Sisteminde hissedilecek ve bir dalgalanma etkisinde olacağız.” diyor.
Her ne kadar önemli bir olaymış gibi gözükse de aslında Güneş biz farkına varmadan her 11 yılda bir eksenini değiştiriyor. Bu Güneş’in kendini yeniden organize etmesine olanak sağlamakta. Güneş’in manyetik yönünün kuzey ya da güney kutuplarından birinde olmasından çok ara süreç insanları etkisi altına alıyor. Bunu sürekli olarak dönen bir mıknatıs gibi düşünebiliriz. Güneş’in etrafında dönebilmemizi sağlayan şey de Güneş’in bu dinamizmidir aslında.
Güneş’in etki alanı Neptün ve Pluton’un milyarlarca ve milyarca kilometre ötesine kadar devam eder ve Güneş bu olağanüstü geniş alanda adeta kendi hükümdarlığını sürdürmektedir. Etrafa genel anlamda kontrolsüz fotonlar ve çeşitli ışınlar saçan Güneş, etki ettiği alandaki tüm gökcisimlerini kontrolü altında tutar.
Peki, insanlara nasıl bir etkisi olacak?
Prof. Hoeksema bu değişimin bizleri nasıl etkileyeceğini ise şöyle açıklıyor: “Bu gelişme çoktandır başlamıştı aslında, kuzey ve güney kutupları yer değiştirmek üzere Ekvator’a doğru büyük bir hızla ilerliyor. Şu zamana kadar ne hissettiysek aynı şeyler olacak”. Esas meselenin Güneş’in süper maksimum evresine girmesi olduğuna dikkat çekiyor.
Güneş’in manyetik alanı etrafta manyetik olan cisimlere etki etmekte. Ancak bize Güneş’in manyetik alanından çok daha yakın bir manyetik kuvvet etki eder; o da Dünya’nın manyetik alanı. Bundan dolayı biz Dünyalıların herhangi bir sorunu olmayacak; ancak yine biz Dünyalıların uzaya fırlattığı SOHO gibi Dünya’nın etki alanından çıkan “ortalık yerde” olan uydularımızın zarar görebileceği düşünülüyor. Bundan dolayı geçen hafta NASA, ESA ve JAXA, tüm Dünya dışı uzay araçlarını güvenli moda geçirdi. (Tabii ki Güneş’in de etki alanından çıkıp artık yeni yıldızlara doğru yolculuk yapan Voyager uzay araçları hariç.)
Güneş’in süper maksimum evresi
Güneş’in içinde ara sıra patlamalar olur. Bu patlamalar tıpkı deri değiştirir gibi, kullanılmayan hidrojenlerin yakılmak üzere yukarı çıkmasını sağlar. Olan biten, Güneş’in daha fazla alev saçabilmek için kendini parçalamasıdır aslında. Bu patlamalar şiddetini ya da miktarını artırabilir. Eskiden bunun ne oranla olduğunu bilmiyorduk ancak şimdi elimizdeki tablolarla her 10 yıllık bir süreçte artıp azaldığını fark ettik. Arttığı döneme “süper maksimum” azaldığı döneme de “süper minimum” deniyor. (Bazı zamanlarda yalnızca maksimum ve minimum olarak kullanıldığı oluyor.) Aşağıda hazırladığım tabloda patlamaları görebilirsiniz.
Daha iki ay önce Güneş’te şiddetli bir patlama olmuş, bunu da Bilim ve Gelecek dergisinin Haziran sayısında duyurmuştuk. Patlama Dünya’da GSM hatlarının çekim gücünün zayıflamasına ve Dünya’nın belirli yerlerinde GPS cihazları ile uydu televizyon hatlarının ulaşılamaz olmasına sebep olmuştu. Süper maksimum evresine girdiğimiz şu aylarda bir süreliğine bu şekilde yaşamamız gerekecek.