Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’nde (PNAS) yayımlanan makalede, uzun süre marihuana kullanmış kişilerin beyin yapısı ve fonksiyonlarındaki anormallikler, çeşitli manyetik rezonans görüntüleme (MRI) teknikleri ile ilk defa kapsamlı bir biçimde gösterildi. Sonuçlar, uzun süreli marihuana kullanıcılarında, beynin bağımlılıkla ilişkili orbitofrontal korteks hacminde küçülme olduğunu ve bunun yanında beyin içi bağlantıların arttığını gösteriyor.
Texas Üniversitesi Beyin ve Davranış Bilimleri Bölümü’nden Doç. Dr. Francesca Filbey, 2007’den bu yana esrar kullanım oranının sürekli arttığını belirtiyor. Filbey’e göre, toplum sağlığını ilgilendiren bu konuyla ilgili çeşitli görüşmeler ve yasal düzenlemeler yapılmış olsa da, esrarın uzun vadeli etkileriyle ilgili araştırmalar yetersiz.
Araştırma ekibi, 48 yetişkin esrar kullanıcısı ve esrar kullanmamış 62 kişi üzerinde çalıştı. Olası taraflılıkları engellemek için, aynı yaş, cinsiyet ve etnik kökene sahip olacak şekilde eşleştirilen katılımcıların tütün ve alkol kullanımları da ayrıca değerlendirildi. Araştırmaya dahil olan esrar kullanıcılarının günde ortalama 3 defa esrar kullandıkları ortaya çıktı. Bilişsel testlerin sonuçlarına göre esrar kullanıcıları, aynı yaş ve cinsiyetteki kontrol grubuna göre daha düşük IQ seviyelerine sahipti. Fakat bu farklılığın beyindeki anormalliklerle doğrudan ilişkili olduğu söylenemez, çünkü katılımcıların orbitofrontal korteks hacimleri ile IQ farkları arasında doğrudan bir bağlant olmadığı gözlendi.
MRI LLC Şirketi ve Texas Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Sina Aslan, bu çalışmayı özel kılan şeyin, üç farklı MRI tekniği kullanılarak beynin değişik özelliklerinin değerlendirilmesi olduğunu söylüyor. Dr. Aslan’a göre sonuçlar, esrar kullanıcılarında beyindeki yapısal ve fonksiyonel bağlantıların arttığını gösteriyor. Bunun sebebi de, gri madde hacminde meydana gelen kaybı dengelemek olabilir. Ancak uzun vadeli kullanımda bu yapısal bağlantılar da zarar görmeye başlıyor. Filbey’e göre bu çalışma, her ne kadar beyinde ortaya çıkan herhangi bir değişimin esrar kullanımının doğrudan bir sonucu olduğunu kanıtlamıyor olsa da, bu değişimlerin esrara başlama yaşı ve kullanım süresiyle ilişkili olduğunu destekliyor. Bu değişimlerin esrar kullanımı sona erince normale dönüp dönmediği, arada bir kullanan kişiler ve kronik kullanıcılarda benzer etkilerin görülüp görülmediği, esrar kullanımının söz konusu etkiler açısından kesin bir sebep mi yoksa bir risk faktörü mü olduğu gibi soruların yanıtları için yeni araştırmalara ihtiyaç var.