Görsel açıklaması: 305 m çaplı Arecibo Teleskobu ve radyo alıcısının asma destek platformu, bir yıldızlı gecenin ortasında görülüyor. Uzaydan gelen, milisaniye süreli bir dizi radyo çakımı, radyo alıcısı tarafından saptanacakları ve yansıtılacakları çanağa doğru koşarken.
Astronomlar, Samanyolu’nun sınırlarından çok daha uzaktaki bir kaynaktan yayılan radyo dalgalarının kısa ve tekrar eden patlamalarını (atımlarını) ilk kez gözlemledi. Bulgulara göre bu hızlı radyo patlamaları, dakikada birden fazla atım üreten inanılmaz derecede güçlü bir nesneden geliyor.
Keşfedilen son hızlı radyo patlamasına kadar, bu güçlü patlamaların yalnızca bir kerelik olaylar olduğu düşünülüyordu. Teoriler, kendi kaynağını yok edebilen, süpernova durumunda patlayan bir yıldız veya kara deliğe düşen nötron yıldızı gibi şiddetli olaylar üzerineydi. Son araştırma gösterdi ki, bazı hızlı radyo patlamalarının başka kaynakları var.
Hızlı radyo patlamaları yaklaşık on yıl önce tespit edilmeye başlandı ve o zamandan beri araştırmacılar için saniyenin binde biri kadar sürede olan bu patlamalar bir muammaydı. Şimdiye kadar, astronomlar tekrar eden atımları boş yere aradı. Bu durum, 5 Kasım 2015’de McGill Üniversitesi’nde doktora öğrencisi Paul Scholz’un dünyanın en büyük radyo teleskopu olan Porto Rico’daki Arecibo’nun gözlem sonuçlarını incelemesiyle değişti. Toplanan veriler üniversitedeki süper bilgisayarla analiz edildi ve bazı patlamaların 2012’de yakalanan hızlı radyo patlamaları ile örtüştüğü görüldü.
Scholz tekrarlı sinyalleri gördüğü zaman bunların hızlı radyo patlaması araştırmaları için çok önemli olabileceğini anladı. Elindeki verileri atarcalar (pulsarlar) ve radyo patlamaları için olan özel bir yazılımla inceledi ve on tane yeni patlama tespit etti. Yeni bulgulara göre bu fazla parlak atımlar, dönen nötron yıldızı gibi inanılmaz derecede güçlü bir nesneden geliyor olmalı. Diğer bir olasılığa göre ise gözlemlenen, belki de ilk kez keşfedilen bir kozmik hızlı radyo patlaması çeşidi. Max Planck Enstitüsü’nden Laura Spitler’e göre bu patlamalar tekrar etmekle kalmıyor, parlaklıkları ve tayfları da daha önceki hızlı radyo atımlarından farklı.
Biliminsanları, plazma yayılması denilen bir etkiyi ölçerek, bu radyo patlamalarının uzak galaksilerden kaynaklandığını düşünüyor. Uzayda yayılan atımlar insanlar tarafından üretilen etkileşimlerden farklıdır, çünkü yıldızlararası ortamda bulunan elektronlar radyo dalgalarının daha yavaş hareket etmesine sebep olur. Yeni bulunan on patlamanın ve 2012’de gözlemlenenin maksimum yayılması, Samanyolu’ndaki bir kaynaktan yayılana göre üç kat fazla ölçüldü.
Yeni araştırmaya göre, tekrar eden hızlı radyo patlamalarının kaynağı galaksi dışı, genç bir nötron yıldızı olarak görülse de, geçen hafta Nature’da basılan bir makalenin sonuçlarıyla çelişen bir durum görülüyor. O makaleye göre, hızlı radyo patlamalarının kaynağı, kısa gama ışını patlamalarındaki gibi, tek seferlik büyük olaylar olarak açıklanıyor. McGill fizik profesörü Victoria Kaspi, çelişkinin en az iki farklı hızlı radyo patlaması kaynağı olduğunu kabul ederek çözülebileceğini söylüyor.
Araştırma ekibi, radyo patlamalarının geldiği uzak galaksiyi belirleyebilmeyi umuyor. Bunun için Arecibo’dan daha güçlü radyo teleskoplara ihtiyaç var. İnterferometri tekniği ile farklı yerlere yayılmış teleskopların görüntülerini birleştirerek çözünürlüğü arttırmayı başarabilirler.
Nature makalesi yazarlarından Jason Hessels, tekrarlı patlamaların kaynağının yerini bulduktan sonra yapılacak şeyin optik ve X-ray teleskoplardan alınan gözlemleri karşılaştırmak olacağını söylüyor. Kaynağın yer aldığı komşu galaksiyi bulmanın, onun özelliklerini anlamak açısından önemli olduğunu vurguluyor.
McGill Uzay Enstitüsü’nün yöneticisi Kaspi, Kanada’daki CHIME teleskobunun bilmeceyi çözeceğini söylüyor. Tamamlanmak üzere olan yeni tasarımın günde onlarca hızlı radyo patlaması saptayabileceğini öngörüyor ve CHIME’nin, evrene yeni bir açıdan bakmamıza olanak sağlayabilecek gizemli olayın kaynağına dair arayışımızı ilerleteceğini düşünüyor.
Çeviren: Nazlı Turan
Boğaziçi Üniv. Makine Mühendisliği Bölümü YL
Kaynak: https://www.sciencedaily.com/releases/2016/03/160302135202.htm