Yeni araştırmaya göre ilk insanlar, tarihteki en büyük volkanik patlamadan sonra yayılmaya başlamış olabilir. Toba Dağı yaklaşık 74.000 yıl önce Endonezya’da patladı. BBC News’den Mary Halton’un bildirdiğine göre, olayın, uzun süre boyunca o zamanın insan nüfusunu sert bir biçimde azaltan bir volkanik kışa sebep olduğu düşünüldü. Güney Afrika’daki son araştırmalar, burada yerleşimlerin felakete dayanmakla kalmayıp aynı zamanda oluşan uygun şartlarda büyüyebildiklerini de gösteriyor. Patlama zamanındaki küresel iklim faciasına kanıt olması için Malawi Gölü’ndeki göl yatağı merkezinin araştırıldığı önceki çalışmaların bulguları birleştirildi, ancak bir şey bulunamadı.
Zamana bakmak
Uluslararası bir ekip Güney Afrika’nın güney kıyısındaki iki alanı kazarak, patlamadan önceki ve sonraki insan faaliyetlerine dair kanıtlar buldu.
Nature’de yayımlanan makalenin yazarı Dr. Marean BBC News’e şöyle konuştu: “Bizler Afrika’daki Toba hipotezni gerçekten dile getiren ilk kişileriz. Afrika’da Toba patlaması gerçekten göz önünde bulundurulmalı, çünkü burası insanlığın çıkış kaynağıdır.”
Biliminsanları iki yerleşmedeki tortuda da kırık volkanik cam parçalarını buldu. Bunlar patlama sırasında volkandan çıkan, tefra olarak bilinen atıklardır.
Kimyasal analiz yapıldığında, 9000 km uzaklıktaki bir alana yayılmış kırıkların Toba Dağı ile eşleştiği bulundu. Bunların, şimdiye dek kaynaklarından bu kadar uzakta tespit edilen ilk volkanik tortular oldukları düşünülüyor. Toba patlamasının gücüne dair kanıt sağlıyorlar. Dünya’da son 2,5 milyon yıl içinde gerçekleşen en büyük patlama olduğu düşünülüyor.
Lav, özgün bileşimi sayesinde, argon-argon tarihlemesi adı verilen radyoizotop yöntemiyle tarihlendirilebilir. Bu volkanbilimcilerin Toba patlamasını oldukça dar bir tarih aralığında hesaplamalarına yol açtı.
Dr. Marean “Tefranın düşüşünün 2 haftalık bir olay olduğunu” açıkladı. “74.000 yaşında bir şeyi için (olayı tarihlendirirken) genellikle yüzde 10’luk bir hata payı bırakırsınız. 2 haftalık sürece yaklaşabilmek Bu kronolojik bir kutsal kaseye elde edebilecek kadar yaklaşmak gibi!”
Alberta Üniversitesi’nden bir volkanbilimci olan Britta Jensen, bunun benzersiz bir gelişme olduğunu belirtiyor. ”Geçmişte küresel olayları Toba’ya atfetmek zordu, çünkü tarihlendirme yöntemlerimizde kalıcı hatalar vardı. Bunu aşmanın tek yolu dağılan külün kendisini, insan yerleşmelerindeki arkeolojik kayıtlarda bulmaktır” diyor.
Yeni bir umut
Marean, olaydan kurtulan insan yerleşiminin kanıtının güçlü olduğuna inanmaktadır. Arkeolojik yöntemleri kullanarak nüfus artışını ya da belirli bir alandaki eksilmeyi tahmin etmek “gerçekten zor” olsa da, insanların yerleşmeyi ne kadar yoğun kullandıklarını söylemek mümkündür. Yiyecek hazırlamada kullanılan kabuk kalıntıları ve alet yapımından taş parçacıkları bulunmuştur. Marean, “Toba’dan sonra nüfus yoğunluğu arttı. İnsanlar kazdığımız yerleşmelerde daha büyük gruplar halinde ya da daha uzun süre kalıyorlardı” diyor.
Bu tekniğe öncülük etmiş olan Marean’ın ekibi, diğer araştırmacıların Afrika kıtasındaki diğer yerlerde de benzer yöntemleri kullanacaklarından umutlu. “İnsanları bunları kullanmaya teşvik ediyoruz ve diğer yerleşmelere de uyguluyoruz; böylece Toba’dan sonra diğer yerlerdeki nüfusların yoğunlaşıp yoğunlaşmadığını görebiliriz” diyor.
Hull Üniversitesi’nden tarihi volkanbilimci olan ve Geçmiş Felaketler Bilimi Laboratuvarı’nda araştırmacı olarak çalışan Jazmin Scarlett, ”Toba’nın püskürmesinin daha geniş iklimsel etkilerini bilmek için bu yerleşmelerin kendi başlarına yeterli olmadıklarını” belirtiyor.