Ana Sayfa Astronomi NASA tarihinde bir ilk: Politika kökenli ilk başkan!

NASA tarihinde bir ilk: Politika kökenli ilk başkan!

922
0
Jim Bridenstine yemin ederken. © NASA/Bill Ingalls

Başkan yardımcısı Robert Pence, NASA’nın Washington D.C’de bulunan genel merkezinde, 23 Nisan 2018’de, Jim Bridenstine’ı 13. NASA Başkanı olarak duyurdu. Bu duyuru toplantısına yörüngede hareket eden Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) görev yapan üç astronot da katıldı. Başkanlık koltuğu, Trump’ın gücü ele aldığı Ocak 2017’den beri geçici olarak Robert Lightfoot tarafından yönetiliyordu. Ki, kendisi NASA tarihinin en uzun süre görev yapmış geçici başkanı olarak tarihe geçmiş oldu. Peki, neden böyle oldu? Neden koltuk 15 ay boyunca asıl sahibini bekledi, bu soruların cevabı aslında birazcık da yeni NASA Başkanımızın geçmiş söylemleri, eylemleri ve tecrübelerinin altında yatmakta. Başkanlık konusunun nedeni ve nasılına gelmeden önce, biraz devir teslim töreninde olanlara göz atalım.

Pence, “Bugün burada bulunmak benim için büyük bir ayrıcalık. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı adına burada yeni NASA Başkanımız Jim Bridenstine ile birlikte uzaydaki Amerikan liderliğine yepyeni ve tertemiz bir sayfa açıyor olduğumuza inanıyorum” şeklinde bir açıklamada bulundu. Sonrasında, Bridenstine’in yemin töreni başladı ve Bridenstine elini İncil’in üzerine koyup yeni ofisindeki görevlerini dürüstçe ve en iyi şekilde yerine getireceğine dair şerefi üzerine ant içerek Dünya uzay yarışı sahnesindeki yerini almış oldu. Bridenstine yemininden sonra, “NASA, ABD’yi en iyi şekilde yansıtıyor: NASA olarak, yol gösterdik, keşfettik, öncülük ettik ve ilham verdik. Beraber çıkacağımız yeni yolculuğumuzu dört gözle bekliyorum, her şey için teşekkür ederim” dedi. Sonrasındaysa, ISS’te bulunan üç astronot Scott Tingle, Drew Feustel ve Ricky Arnold ile sohbet etme zamanı geldi. Üçlü, Bridenstine’a 400 km’lik irtifada, Dünya’nın üzerinden, NASA ailesine katılmasından dolayı çok mutlu olduklarını söyleyip iyi dileklerini sundu.

Devir teslim töreni en genel anlamda yukarıda bahsetmiş olduğumuz ana hatlar üzerinden, sakin ve sade bir şekilde geçti. Şimdi, başta sorduğumuz soruyu irdeleyebiliriz. Neden göreve gelmesi bu kadar gecikmeli oldu? Öncelikle bu konuyu kavramamız için Bridenstine’ın geçmişini kısa bir şekilde -ki, kendi web sitesinde de bu kadar kısa aslında- ele alalım. Kendisi Rice Üniversitesi’nde üç bölümü birden bitirmiş, ama bunların hiçbiri uzay ve havacılık üzerine değil maalesef. Bitirdiği bölümler, İşletme, Ekonomi ve Psikoloji üzerine. Sonrasında, Irak ve Afganistan’da Hawkeye pilotluğu yapıp, Eagle keşifçisi ve savaş gazisi olmuş. 2010 yılında, Orta ve Güney Amerika’da Amerika’nın uyuşturuculara açtığı savaş görevinde yer alırken, yönetici üst teğmen olarak rütbesi yükseltilip, daha sonra üstün başarılarından dolayı 137. Oklahoma Ulusal Güvenliği Özel Operasyonlar İdaresi’ne transfer edilmiş. Bir dönem de Tulsa, Oklahoma’da bulunan Tulsa Havacılık-Uzay Müzesi ve Planetaryum’unda yönetici olarak görev almış.

Bu bilgilerin ışığında, terfinin gecikme nedeni yeteri kadar aşikâr aslında. Ama başka sebepleri de mevcut. Bridenstine, Başkan Trump tarafından Eylül 2017’de aday gösterilmiş, ancak senatodan onay için yeteri kadar oy çıkmadığı için ataması olmamıştı. Tabiri caizse, neredeyse 7 ay boyunca arafta öylece beklemiş oldu. Bridenstine’ın adaylığına karşı çıkışlar aslında biraz da, iklim değişikliği, LGBTİ ile ilgili söylemleri ve çokça da teknik arka plan eksikliği ile birlikte politik bir isim olmasından kaynaklanıyordu. Gerçekten de, 1958’de Başkan Eisenhower tarafından kurulması sağlanan NASA’nın 59 yıllık tarihi boyunca bilimsel şeffaflığı sağlamak amacıyla, hiçbir şekilde seçilmiş politik bir isim başkan olarak göreve getirilmemişti. Bridenstine, sonunda 19 Nisan günü ABD senatosunun onayını aldı. Senato adaylığı kabul ettiğinde 50’ye 49 oy oranı mevcuttu. Bütün Cumhuriyetçi üyeler Bridenstine’in adaylığını uygun bulurken, geri kalan Demokrat ve bağımsız üyeler bu adaylığı hiçbir biçimde uygun bulmayarak “hayır” oyu kullandılar.

Senatonun tüm karşı çıkışlarına rağmen koltuğa oturan Bridenstine, tüm Dünya’yı aslında ikiye bölmüş oldu. Bir kısım olumlu uzay politikaları yürüteceğinden şüphesiz bir şekilde eminken, diğer kısım bilimin içinde var olmayışı, küresel ısınmayı şiddetli bir şekilde reddedişi ve alanla ilgili hiçbir eğitimi ve bilgisi olmamasından dolayı büyük bir korku içerisindeler. Bunlardan yola çıkarak, Dünya atmosferine yönelik çalışması planlanan yeni uyduların, James Webb Teleskopu’nun fırlatılışının ve insanoğlunun Mars’a gidebilmesinin önünü tıkama şansının yüksek olduğunu savunuyorlar. Aslına bakacak olursak, pek de haksız sayılmazlar bu endişelerinde. Hatırlarsanız, geçtiğimiz sene tüm milletler ve biliminsanları “Mars’ta insanoğlu nasıl yaşar ve nasıl etkin bir şekilde Mars’a seyahat edebilir?” sorularına yönelmişken, Başkan Trump gözünü tekrar Ay’a dikmiş ve Ay’a yapılacak misyonların öneminin daha fazla olacağını belirtmişti.

Ancak, henüz yorum yapmak için çok erken. Zamanın NASA için neler getireceğini görmek için beklemekten başka çaremiz yok. Yine de umut edelim ki, bu yeni yönetim ile beraber uzay programlarına çokça bütçeler ayrılsın ve insanoğlu savaşa yatırım yapmak yerine bilime yatırım yapsın ki, ileriyi daha net bir şekilde görebilelim.

Kaynaklar

1) https://www.vox.com/2018/4/18/17253560/nasa-administrator-jim-bridenstine-confirmation

2) https://www.nasa.gov/about/highlights/bridenstine-biography.html

3) https://www.space.com/40385-nasa-administrator-jim-bridenstine-sworn-in.html

4) http://jimbridenstine.com/