Paralel Dünyalar
Michio Kaku, ODTÜ Yayınları, 2018, 442 s.
Michio Kaku, kozmosun gizemlerine bir yolculukla okuru kara delikler ve zaman makinelerinin, çoklu boyutlu uzayın ve paralel evrenlerin olasılığının keşfine yönelik bir gezintiye çıkartmayı amaçlıyor. Kaku, sicim kuramındaki en son yenilikler ve onun yinelemesi olan, evrenimizin belki de sonsuz bir çoklu evrendeki evrenlerden yalnızca biri, sonsuz sayıda baloncuk evrenlerden oluşan bir denizde süzülen tekil bir baloncuk olabileceğini öneren M-kuramı içerisinde okura kılavuzluk etmeyi öngörüyor. M-kuramı doğru çıkarsa “Büyük Patlama’dan önce ne oldu?” sorusuna da nihayet bir yanıt bulunabileceği iddiasını gündeme getiriyor.
Şenlikname Düzeni
Sezer Tansuğ, Everest Yayınları, 2018, 2018 s.
Cumhuriyet dönemi sanat tarihi figürlerinden biri olan; yirmi yıl önce vefat eden sanat tarihçisi ve eleştirmen Sezer Tansuğ’un, en önemli eseri sayılabilecek, yayımlandığı günden bu yana sürekli polemik konusu olmuş Şenlikname Düzeni adlı kitabı, 1961 yılındaki ilk yayımlanışından neredeyse 60 yıl sonra yeniden okurla buluşuyor. Tansuğ’un, III. Murad Surnamesi minyatürlerinden hareketle kaleme aldığı Şenlikname Düzeni, öne sürdüğü tezle çığır açıcı bir keşfi ortaya çıkardığını iddia eden, bugün de sanat tarihi literatüründe önemini yitirmeyen temel bir metin. Osmanlı minyatür sanatındaki etkilere ve tarihi devamlılığa dair ilk inceleme olan Şenlikname Düzeni, görsel geçmişi, Osmanlı sanatını, duygu ve düşünce dünyasını, minyatürün zaman ve mekân algısını, eşzamanlılık ilkesini, plastik sanatlarda geleneğin payını inceliyor. Aynı zamanda bir çevredeki dünya görüşünün, hayata bakışın, tasvir sanatıyla ilişkisini görmeye ve göstermeye; eser ile arkasındaki hayat ilişkisini birinci dereceden önemseyerek, sanata uygulamak üzere kendi ilke ve yöntemlerini bulmaya yönelik atılmış önemli bir adım niteliğinde.
Doğanın Doğası- Göz Kamaştırıcı Gerçekler
Lynn Margulis-Dorion Sagan, Çev. Avni Uysal-Gizem Uysal, Ginko Bilim, 2018, 327 s.
Carl Sagan ile Lynn Margulis’in oğlu Dorion Sagan’ın annesiyle birlikte yaptıkları bilimsel çalışmaların önemli noktalarının yer aldığı bu kitap, Dünya üzerindeki yaşamın bilinmeyen taraflarını ortaya sermeyi amaçlıyor. Sagan ve Margulis okurları, geleneksel doğa görüşünü terk ederek, tamamen birbirine bağlı ve iç içe geçmiş bir doğa görüşüne doğru bakılması için uyarıyor. Kitapta, Nietzsche’nin frengi hastalığına neden olan sprikotlerden, AIDS’e neden olan HIV virüsüne kadar pek çok bilinmeyen ya da yanlış bilinen konunun gerçek doğasından örnekler verilerek, içinde yaşadığımız doğanın doğası eğlenceli bir üslupla aktarılıyor.
Dünyanın Anlamsızlığı Üzerine
Francesco Petrarc Çev. Timur Guda, Doğu-Batı Yayınları, 2018, 165 s.
Francesco Petrarca bir seyahati esnasında elinden hiç düşürmediği Aziz Augustinus’un İtiraflar kitabının bir sayfasını rastgele açtığında okuduğu cümleden çok etkilenir: “…ve insanlar dağların yüksekliğini, denizlerin dev dalgalarını, nehirlerin geniş yataklarını, okyanusların enginliğini, hattâ yıldızların yörüngelerini hayranlıkla izlerler, lâkin kendilerini ihmal ederler…) Yapıt, Petrarca ile Aziz Augustinus’un Hakikat huzurundaki üç konuşmasından oluşan otobiyografik bir incelemedir. Petrarca bu yapıtta, dünya işlerinde kendinden başka bir şey düşünmeyen ve yanlışlar yapan insanın bile Tanrı’ya ulaşabileceği umudunu dile getirir. Böylece manevi “sorun”unu kendine özgü bir bakış açısıyla, hümanist din ve ahlâk anlayışı içinde bir çözüme ulaştırmayı amaçlar.
İran’da Devlet Din ve Devrim-1796’dan Bugüne
Behrooz Moazami, Çev. Bahar Bilgen, İletişim, 2018, 320 s.
İran’ın son iki yüz yıllık siyasi tarihini analitik bir çerçeve içinde anlatan bir kitap. 18. yüzyıl sonunda Kacar hanedanı döneminde merkezî bürokratik devletin tesisinden… 20. yüzyıl başında meşrutiyet devriminin başarısızlığa uğramasına ve bu zemin üzerinde Pehlevi hanedanının iktidarına… Bölgesel dengelerde ve büyük güçler arasında ve bir “tampon devlet” konumunda geçen on yıllara… Şah’ı deviren devrimin “kopuşuna” ve hızla İslâmîleşmesine… Bu gelişmeyi yaratan dinî canlanmaya ve Şii ulemanın kurumsallaşma sürecine… 1980’lerde bir teokrasinin icadına… Son yıllardaki demokratik reform taleplerine… Behrooz Moazami, kendine-özgücülüğe düşmeksizin, İran’ı Batıdışı bir modern devlet oluşum tecrübesi olarak analiz ediyor, bu tecrübedeki özgül toplumsalkatılım ve seferberlik dinamiklerine dikkat çekiyor.
Kara ve Deniz
Carl Schmitt, Çev. Gültekin Yıldız, Vakıfbank Yayınları, 2018, 100 s.
Carl Schmitt insanın kâinattaki yerine dair kozmolojik bir sorudan yola çıkıyor ve tarihi, “kara varlığı” olma kaderi karşısında, denizler üzerinde hâkimiyet kurma mücadelelerine referansla yeniden yazıp yorumluyor. Schmitt, Peloponnes Savaşından İnebahtı’ya, Büyük İskender’den 16. Ve 17. yüzyılda korsanlar halkına dönüşen İngilizlere ve elbette kolonyal mücadelelerle dünya savaşlarına uzanan, deniz odaklı jeopolitik bir dünya tarihi okuması sunuyor. Yalnızca tarihin değil, felsefenin de araçlarını kullanıyor. Bir gezegen olarak yerküremizin nomosunun Kara ve Deniz mücadelesini aşabilecek yeni ölçülere, daha öte mücadele alanlarına doğru genişleme olanaklarına kafa yoruyor. Kara ve Deniz, alt başlığında belirtildiği gibi, bir dünya tarihi incelemesi.