Ana Sayfa Bilim Gündemi Avustralya yangınları yüzlerce insanın ölümüne sebebiyet vermiş olabilir

Avustralya yangınları yüzlerce insanın ölümüne sebebiyet vermiş olabilir

822

Avustalya’da meydana gelen yangınlar pek çok noktadan tartışıldı. Bu konulardan biri de yangınların insan sağlığına etkisiydi. Avustralya yangınlarının insan sağlığına etkileri üzerine yayınlanmış ilk araştırma Nature’da John Pickrell imzasıyla haberleştirildi.

Söz konusu çalışma Avustralya’daki Tazmanya Üniversitesi’nde hava kirliliği üzerine araştırma yapan Fay Johnston ve ekibi tarafından gerçekleştirildi. Ekip, herhangi bir günde acil servislere başvuru yapan, hastaneye yatan ve yaşamını yitiren insan sayısı verilerini topladı. 1 Ekim-10 Şubat tarihleri arasındaki hava kirliliği seviyeleri ile ilgili ayrıntılı veri haritaları çıkaran araştırmacılar, bunların acile başvurular, hastane yatışları ve ölümlerde nasıl bir artış meydana getirebileceğini veri haritaları üzerinden modelledi.

Araştırmacılar, bu süreç içerisinde dumanların neden olduğu hava kirliliği nedeniyle 417 kişinin yaşamını yitirmiş olabileceğini ve 1305 kişinin acil servislere başvuru yapmış olabileceğini düşünüyor. Çalışmaya göre 3151 kişi de kalp ve diğer solunum problemleri nedeniyle hastaneye kaldırılmış olabilir.

Sonuçlar, Avustralya Tıp Dergisi’nin 23 Mart günü yayınlanan yeni sayısında yer aldı. Çalışmayı yapan ekibi yöneten Fay Johnston, yangınlar sırasında salınan dumanın Avustralya’daki 25 milyon insanın yaklaşık yüzde 80’ini etkilemiş olabileceğini söyledi.

Avustralya’daki yangınlar sırasında yangınla doğrudan ilgili olan olaylar nedeniyle 33 kişi yaşamını yitirmişti. Biliminsanları çalışmalarında yangının dolaylı etkilerden biri olan hava kirliliğinin etkilerine dikkat çekti. Sydney’deki New South Wales Üniversitesi’nde solunum yolu hastalıkları üzerine çalışma yapan ve çalışmanın yazarlarından biri olmayan Guy Marks, “Yangın sürecindeki hastaneye yatışların veya ölümlerin yangına ve duman kirliliğine atfedilip atfedilemeyeceği anlaşılamazdı. Duman kirliliğinin nüfus üzerindeki gerçek etkisini tahmin eden çalışmalar çok önemlidir” dedi.

Kaynak: https://www.nature.com/articles/d41586-020-00886-9

Önceki İçerikNeden kalp hastaları COVID-19 açısından risk grubundadır?
Sonraki İçerikHayvanların atası olduğu düşünülen canlının fosil kalıntıları keşfedildi
İstanbul Üniversitesi'nde Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde okuyorum. Evrim, Populasyon Genetiği, Moleküler Ekoloji ve Entomoloji alanlarıyla ilgiliyim. Bu alanların yanı sıra müzik ve tiyatro ile de ilgileniyorum.