Ana Sayfa Bilim Gündemi Yeni araştırma, hayvanlarda zekâ ile ilgili genel kabulü yıkıyor

Yeni araştırma, hayvanlarda zekâ ile ilgili genel kabulü yıkıyor

401

Biliminsanları, son 150 milyon yıl içerisinde memelilerin beyin ve vücut büyüklüğünün evrimini inceledikleri çalışma sonucunda bir zaman çizelgesi oluşturdu. Aralarında biyologların, evrim araştırmacılarının, istatistikçilerin ve antropologların bulunduğu 22 biliminsanından oluşan uluslararası ekip, yaşayan ve soyu tükenmiş 1400 memeli organizmaya ait örneklerin beyin kütlesini karşılaştırdı.

Eski balina türleri ve şimdiye kadar bulunan en eski Eski Dünya maymunu kafatası örneklerinin de yer aldığı 107 fosil örneğinden beyin kütle verileri yerine kafataslarının endokraniyal hacim verileri alındı. Daha sonra beyin ölçümleri, evrimsel süreç boyunca beyin boyutunun vücut boyutuyla karşılaştırılması için birlikte analiz edildi.

Science Advances’da yayınlanan çalışmadan elde edilen bulgular, uzun süredir hayvan zekâsının göstergesi olarak kabul gören vücut boyutuna göre beyin büyüklüğü oranının evrimsel süreç boyunca istikrarlı bir hat izlemediğini gösterdi. Örneğin insanlar, yunuslar ve filler sahip oldukları oranlara farklı şekillerde ulaşmıştı. Fillerin vücut büyüklüğü arttı, ancak şaşırtıcı bir şekilde beyin büyüklüğü daha da arttı. Yunuslarda ise beyin boyutu artarken vücut ölçüleri küçüldü. Büyük kuyruksuz maymunlar, beyin ve vücut büyüklüklerindeki artışlarla birlikte, çok çeşitli vücut boyutlarına sahipti. Buna karşılık, insan soyunu temsil eden homininlerde, büyük kuyruksuz maymunlara kıyasla vücut boyutunda göreceli bir azalma ve beyin boyutunda artış gözlenmekteydi.

Yeniden değerlendirilmesi gereken paradigma
Araştırmacılara göre, bu karmaşık örnekler, herhangi bir tür için beyin boyutunu vücut boyutuyla karşılaştırmanın türlerin zekâsının bir ölçüsünü sağladığına dair kökleşmiş paradigmanın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Örneğin Kaliforniya deniz aslanının vücut büyüklüğü üzerindeki güçlü seçici baskılar (suda yaşayan etoburların, yarı suda yaşayan bir nişe çeşitlenmesi) nedeniyle düşük bir beyin-vücut oranına ulaştığı ifade ediliyor. Diğer bir deyişle, deniz aslanları beyin büyüklüğünün azalmasıyla değil, artan vücut boyutundaki seçilim nedeniyle göreceli olarak daha küçük bir beyin boyutuna sahiptirler.

Makalenin yazarlarından Kamran Safi, “Karşılaştırmalı beyin büyüklüğünün zekâ ile ilişkilendirilebileceğine dair uzun süredir devam eden bir dogmayı yıktık. Bazen, nispeten büyük beyinler, yeni bir yaşam alanına veya hareket etme biçimine uyacak şekilde vücut boyutundaki kademeli bir azalmanın sonucu olarak oluşabilir. Başka bir ifadeyle, bu durumun zekâ ile hiçbir ilgisi yoktur” açıklamalarında bulundu.

Beyin boyutunda değişime neden olan iki büyük olay
Söz konusu araştırma beyin boyutundaki çoğu değişikliğin Dünya üzerindeki iki büyük olaydan sonra meydana geldiğini gösterdi: 66 milyon yıl önceye tarihlenen kitlesel yokoluş ve 23-33 milyon yıl önceki bir iklim geçişi.

Kretase döneminin sonundaki kitlesel yokoluştan sonra soyu tükenen dinozorlardan arda kalan bölgelerde yayılan hayvanlardan kemirgenler, yarasalar ve etoburlarda beyin-vücut ölçeğinde dramatik bir değişiklik fark edildi. Bundan yaklaşık 30 milyon yıl sonra Geç Paleojen döneminde soğuyan iklim daha derin değişimlere yol açtı: Foklar, ayılar, balinalar ve primatların tümü beyin ve vücut boyutları açısından evrimsel değişimler geçirdi.

Yazarlardan Jeroen Smaers, “Bugün yaşayan memeli soylarındaki göreceli beyin boyutu çeşitliliğinin büyük bir kısmının, ata soylarının bu olayların ardından değişim geçirmesiyle açıklanabilmesi büyük bir sürprizdi” dedi. Araştırmacılar sıklıkla vurguladıkları zekâ araştırmalarında kullanılan metotların geliştirilmesi ve bu araştırmalarda daha yüksek bilişsel süreçlerle ilişkili olduğu bilinen beyin bölgeleri gibi nöroanatomik özelliklere odaklanılması gerektiğini yineliyorlar.

Kaynak: SCIENCE DAILY