
Yeni bir çalışma, cinsel yönelimin ırk ve etnik kökenle kesiştiği noktada ABD’li gençler arasında mevcut e-sigara kullanım yaygınlığındaki farklılıkları incelemeyi amaçlıyor. Araştırmacılar, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüm lise öğrencilerinin yarısının en az bir kez e-sigara denediğini tahmin ediyor. Bu öğrencilerin üçte biri düzenli olarak e-sigara kullanıyor. E-sigaralar 2013 yılında ABD’ye tanıtıldığından beri, özellikle gençler arasında giderek daha popüler hale geldi. CDC’ye göre, 2019-2020’da ABD lise öğrencileri arasında tek kullanımlık e-sigara kullanımının popülaritesi %1.000 artarak %2,4’ten %26,5’e yükseldi.
E-sigaralardaki nikotin son derece bağımlılık yaptığından ve gençlerde e-sigara kullanımı hayatın ilerleyen dönemlerinde düzenli sigara içme riskine yol açtığından, araştırmacılar şu anda hangi genç gruplarının sigara içtiği ve onları riske atan temel nedenler hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorlar.
Ötekileşen kimlik arttıkça sigara tüketimi de artıyor
Amerikan Koruyucu Tıp Dergisi’nde bugün yayınlanan bir araştırma, farklı cinsel yönelim, ırk ve etnik köken gruplarında e-sigara kullanımının ne kadar yaygın olduğunu belirlemek için 2015-2019 yılları arasında 38.000’den fazla ABD lise öğrencisinden alınan anket verilerini kullanıldı. Sonuçta kimlik belirteçleriyle e-sigara kullanımı arasında şaşırtıcı ölçüde istikrarlı örüntüler tespit edildi.
Annenberg İletişim Okulu’nda doçent olan Andy Tan ve Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde doktora sonrası araştırma görevlisi olan Juhan Lee tarafından ortaklaşa yazılan çalışma, e-sigara çalışmalarında var olan geniş bir boşluğu dolduruyor. Birden fazla azınlıklaştırılmış kimliğin kesişme noktalarında gençler arasında e-sigara kullanımı artıyor. Çalışma, lezbiyen ve heteroseksüel kadınlar arasında mevcut e-sigara kullanımı yaygınlığının ırksal gruplar arasındaki kullanımla karşılaştırıldığında önemli farklılıklar ortaya çıktığını gösterdi.
Kendini lezbiyen olarak tanımlayan siyahi kadınlarda, kendini heteroseksüel olarak tanımlayan siyahi kadınlara kıyasla mevcut e-sigara kullanımı daha yüksek (%18,2’ye karşı %7,1). Bu oran ayrıca kendilerini lezbiyen olarak tanımlayan çok ırklı kızlarda kendini heteroseksüel olarak tanımlayan çok ırklı kadınlara göre daha yüksek (%17.9’a karşı %11.9). Öte yandan, kendini lezbiyen olarak tanımlayan beyaz kadınların, kendini heteroseksüel olarak tanımlayan beyaz kadınlara kıyasla mevcut e-sigara kullanım riskinin daha düşük olduğu bulundu (%9,1’e karşı %16,1). Erkekler arasında ise, e-sigara kullanım sıklığı ile cinsel yönelim, ırk veya etnik köken arasında anlamlı bir etkileşim görülmedi.
Yazarlar, gey ve lezbiyen gençlerle yapılan önceki anketlerin, e-sigara kullanımının cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık veya zorbalık stresine karşı bir başa çıkma mekanizması veya sosyal çevrelerinde başkalarıyla bağ kurmanın bir yolu olabileceğini öne sürüyorlar. Bundan önceki çalışmalar, gençler arasında e-sigara kullanım sıklığının cinsel yönelim, cinsiyet, ırk ve etnisite kesişimlerinde nasıl farklılık gösterdiğini bildirmemişti.
“Tütün endüstrisi, özellikle marjinelliştirilmiş grupları hedef alıyor”
Araştırmacılar, kadınlar arasında cinsel yönelim ve ırkın kesiştiği noktada e-sigara kullanımında eşitsizlikler bulmanın olası bir nedeninin, erkeklere değil de, kuir(Kuir veya Queer, heteroseksüel veya cisgender olmayan, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim veya her ikisini de içine alan bir şemsiye terimdir.) kadınlara yönelik daha yüksek hedefli e-sigara pazarlamasından kaynaklanabileceğini söylüyorlar. Önceki araştırmalarda, beyaz heteroseksüel genç kadınlarla (18-24 yaş arası) karşılaştırıldığında, biseksüel siyahi kadınlar ve biseksüel İspanyol kadınların tütün ürünleri reklamlarına daha yüksek düzeyde maruz kaldıklarını bildirirken, erkekler arasında bu reklamlara maruz kalma açısından önemli bir farklılık olmadığı ortaya çıkmıştı. Aynı zamanda Sağlık İletişimi ve Eşitlik Laboratuvarı’nın direktörü olan Tan, “Yıllardır tütün endüstrisi, kulüplerde, barlarda, onur etkinliklerinde veya dergilerde, geleneksel olarak marjinalleştirilmiş gruplara yönelik pazarlamayı hedef aldı” diyor. “Cinsel, ırksal ve etnik azınlıktan gençlerin sosyal medyada e-sigara reklamları da dahil olmak üzere çevrimiçi tütün reklamlarıyla ilgilendiklerini bildirme olasılıkları daha yüksek” diye de ekliyor.
Tan, bu çalışmadan elde edilen bulguların, cinsel yönelim, ırk ve etnik kökenlerin kesiştiği noktalarda gençlerin e-sigara kullanımını önlemek için daha fazla araştırma ve müdahaleyi hızlandırabileceğini umduğunu söyledi. Şu anda da, cinsel ve cinsiyete dayalı azınlık gençleri için tasarlanmış sosyal medyada elektronik sigara karşıtı kampanyaların etkinliğini geliştirmek ve test etmek için yapılan araştırmalara öncülük ediyor.