Üçüncü tekir şahıs/ Anıl Ceren Altunkanat
Her şey başlangıçta bir toz ve gaz bulutuydu.
Sonra bu bulut nur topu gibi olasılıklar doğurdu. Bu olasılıkların içinde bize düşen… AKP iktidarı… Geçmiş olsun.
Ama geçmiyor. Türkiye günlerdir meydanlarda, sokaklarda haykırıyor: Bu adaletsizlik, bu yüzsüz oyun, bu gözü doymaz, hak hukuk tanımaz diktatörlük kemiğe dayandı. Yeter.
Ama yetmiyor. Haykıracak nefesimiz kalmayana dek haykırsak da yetmiyor, yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor. Vatandaşlık hakları paspas, demokratik değerler paspas, cumhuriyet ilkeleri paspas.
Ama ülke direniyor, gençler vazgeçmiyor, soluğu kesilenin yerini başkası alıyor, Gezi’den bugüne bir ruh uyanıyor. Direnmenin ruhu bu, umudun ruhu. Bu ruhu içimize çekip haklarımızı, değerlerimizi ve ilkelerimizi savunmak tek yol.
Yoksa gömüldüğümüz kâbustan uyanacağımız bir ülke kalmayacak. Bizden neyin çalındığını bile idrak edemeyecek kadar kaybolacağız, ne direnecek ne umut edecek nefesimiz kalacak. Yavuz hırsız onu da çalacak.
İşte, tam da bu yüzden, haykıracak nefesimiz kalmasa bile inatla haykıracağız: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.
***
“Çağdaş insanın düşüncesi, farkında olsak da olmasak da, evrimsel düşünceden ciddi bir biçimde etkilenmiştir; hatta evrimsel düşünce tarafından belirlenmiştir diyebiliriz.”
Evrim büyüleyici ve uçsuz bucaksız bir konu. Yaşamın çeşitliliğini, kökenlerimizi açıklayan evrim kuramı, son iki yüzyıl içinde bilimden yaşama, insanın olduğu her alana damgasını vurmuştur. Bundan ve evrim kuramına yöneltilen sert itirazlardan olsa gerek, kuram hakkında bitmeyen bir tartışma, sonu gelmeyecek gibi görünen bir külliyat var.
Bu yüzden Ernst Mayr’ın kitabı özel bir önem ve ağırlık taşıyor. Evrim Nedir yalnızca kuramı açıklamakla kalmıyor. Darwin’den bu yana kuramın aldığı eleştirileri, kurama yapılan son derece kıymetli katkıları; eleştirileri boşa düşüren kanıtları ortaya koyuyor. Kuramın gelişimine bir şekilde etki etmiş tartışmaları önümüze seriyor ve bu sayede hem evrim kuramının tarihsel seyahatini hem de bilimin gelişimini irdeleme olanağı sağlıyor.
Evrim biyolojisi, zooloji, kuşbilim, bilim tarihi alanlarında etkili çalışmalar yapan, özellikle evrim kuramına ilişkin çalışmalarıyla alanda iz bırakan Mayr, Evrim Nedir’de ilişkili disiplinlerden gelen birikimini ortaya koyuyor. Ve bunu alana yabancı ama meraklı okurların dahi anlayabileceği açıklayıcı ve takip edilebilir bir dille yapıyor.
“Burada amaçladığım, prensipleri vurgulayıp detaylar içinde kaybolmayan bir başlangıç kitabıdır. Yanlış anlamaları ortadan kaldırmaya çalıştım ama kesintili denge ya da nötr evrim kuramı gibi gelip geçici uyuşmazlıklara aşırı yer ayırmadım. Ayrıca artık, evrim için ayrıntılı bir kanıt listesi vermeye de gerek yok. Meydana gelen evrim o kadar iyi anlaşılmış bir durumda ki, artık detaylı kanıtlar gösterilmesi gerekmiyor. Yine de, bu kitap razı edilmek istemeyeni ikna etmeyecektir.”
Kitabın hedefini ve yöntemini kısaca böyle açıklayan Mayr, ilk önce evrimin ne olduğunu irdeliyor. Ardından evrimin tartışmalı ve anlaşılması zor kavramlarına açıklık kazandırmaya çalışıyor. Bu kavramların açıklamalı şekilde önümüze serilmesiyle evrim kuramının gizemleri yavaş yavaş aralanıyor.
Kurama getirilen eleştirilere hayli yer veren Mayr, bu eleştirilerin tarihsel geri planını da önümüze seriyor. Metin boyunca bu eleştirilere ve kuramın yanıtlarına değinen Mayr kitabın sonuna eleştirilerin toplanıp özetlendiği bir ek de koyarak bu konudaki tartışmaları incelemek isteyen okura derli toplu bir dosya sunuyor.
Evrim Nedir’in sonunda yer alan diğer ek ise sabırsız okurlar için bir tür özet niteliğinde adeta. Burada kuram hakkında sıklıkla sorulan soruları derleyen Mayr, bu sorulara verdiği öz ve anlaşılır yanıtlarla kitap boyunca yürütülen tartışmayı bir kez daha toparlıyor.
Özenli ve sabırlı bir okumayla, okuruna evrim hakkında çoğu çalışmadan daha fazlasını söyleyen Evrim Nedir’in çevirisi de metnin akışını ve anlaşılırlığını güçlendiriyor. Nurdan Soysal’ı terminolojik açıdan böylesi zorlayıcı bir çalışmayı bunca temiz bir anlatımla kotardığı için tebrik etmek gerekir.
Öğretici ve verimli bir okuma süreci vaat eden Evrim Nedir’i açık bir zihin, eleştirel ve esnek bir kavrayış gücüyle, yeni keşiflerin neşesini duyarak okumanızı diliyor, sonsözü Darwin’e bırakıyorum.
“Bütün uyduların, gezegenlerin, güneşlerin, evrenin; hatta evren sistemlerinin, yasalarla kontrol edilmesine izin veriyoruz; ancak en ufak bir böceğin, özel bir sebeple, bir güç tarafından, bir seferde yaratıldığına inanmak istiyoruz.”
Her sayfası esin dolu bir ay dilerim.
Evrim Nedir?, Ernest Mayr, Nurdan Soysal, Say Yayınları, 376 s.