Ana Sayfa Dergi Sayıları 104. Sayı Beynimiz biz şekerleme yaparken bile öğreniyor

Beynimiz biz şekerleme yaparken bile öğreniyor

159
0

Hazırlayan: Eylem Mercimek

İnsanlar derin bir uykudayken bile yeni bilgiler öğrenebilir. Bu konu üzerinde çalışan araştırmacıların 26 Ağustos’ta Nature Neuroscience adlı internet sitesinde yaptıkları açıklamaya göre insan beyni, uyku esnasında kokular ve sesler arasındaki bağlantıyı kaydedebilir ve bu bilgileri ertesi güne taşıyabilir.

İsrail’deki Weizmann Bilim Enstitüsü’nde yapılan çalışmanın önemli isimlerinden biri olan Anat Arzi, bu çalışmanın bilgilerin uyku halindeyken bile zihne aktarılabildiğini gösteren ilk çalışma olduğunu söylüyor. Uykunun eskiden “geri dönüşü olabilen bir çeşit ölüm” olarak nitelendirildiğini, aslında beynin uyku esnasında pasif halde olmadığını ve hatta uyurken birçok şey yapabileceğimizi söylüyor.
Fakat bu bilgiyle birlikte birçok öğrenciyi sevindirmeden önce şunu söylemek gerekir ki araştırmanın sonuçları, İspanyolca öğrenmek için alınan kasetlerin başucumuzda hemen bir yer bulabileceği anlamına gelmiyor. Araştırmacılar başka bir dile ait kelimeler gibi zor bilgilerin uyku sırasında beynimize aktarıldığına dair kanıt bulmaya çalışsalar da genelde başarısız oldular.

Arzi ve ekibi, insanlara yeni bir dil gibi karışık bir şeyler öğretmekten çok koku duyusu üzerine çalışmayı tercih ediyorlar. Temmuz ayında bir çöp kutusunun önünden geçerken duyulan kokunun nasıl rahatsız edici olduğunu herkes bilir. Sıcak ile birlikte daha da artan çöp kokusu otomatik olarak insanın daha az ve daha kontrollü nefes almasına yol açar. Fakat taze ekmek kokusu ise daha derin ve uzun nefes almayı teşvik eder. Arzi ve ekibi bu iki farklı koku refleksini deneyleri için avantaj olarak aldılar.
Bu deneyde araştırmacılar, labaratuvarda uyuyan deneklere şampuan gibi hoş kokular veriyorlar. Denekler bu güzel kokuyu algıladıklarında ise bir müzik çalınıyor. Aynı işlem daha sonra mide bulandırıcı ve oldukça iğrenç başka bir koku ile örneğin bozulmuş balık ya da çürümüş et kokusuyla yapılıyor. Bu koku da farklı bir müzik ile eşleştiriliyor, denekler kötü kokuyu algıladıklarında başka bir müzik çalınıyor. Bu işlemler esnasında denekleri ne koku ne de ses uyandırıyor.

İşlem bir gece boyunca dört defa tekrar ediliyor ve denekler otomatik olarak koku verilmese dahi müziğe nefes alışverişleriyle tepki veriyorlar. Şampuan kokusu ile eşleştirilen müziği duyduklarında daha derin nefes alırken bozulmuş balık kokusu ile eşleştirilen müziği duyduklarında daha kontrollü ve az nefes alıyorlar.
Deneklerin öğrendiği bu koku-ses ilişkisi uyandıkları zaman da etkisini göstermeye devam ediyor. Uyku esnasında maruz kaldıkları koku ya da seslere dair en ufak bir fikirleri olmasa dahi uyandıklarında gösterdikleri davranışları bunun tam tersini kanıtlıyor. Daha önce olduğu gibi, şampuan kokusuyla ilişkilendirdikleri müziği duyunca uzun ve derin nefes alırken, bozuk balık ile ilişkilendirdikleri müzik daha az nefes almalarına neden oluyor. “Denekler müziğin neyi simgelediğini öğrendiler” diyor Arzi.

Northwestern Üniversitesi’nde sinir sistemi üzerinde araştırmalar yapan James Antony’e göre uyku esnasında öğrenme ile ilgili yapılan diğer tüm araştırmalardan farklı olarak bu araştırmanın sonuç elde edebilmesinin sebeplerinden biri araştırma konusunun koku duyusu olarak alınması. Koku duyusunun kullanılmasıyla birlikte deneyden iyi sonuçlar alınabildiği için bu yolun zekice olduğunu söylüyor. Yaptığı araştırmalarda uyku esnasında müzik dinlemenin müziksel beceriyi güçlendirdiğine dair sonuçlar elde eden Antony, bilim adamlarının uyku halindeyken öğrenmenin limitlerinin tam olarak ne olduğunu bilmediğini söylüyor. Uyku esnasında matematiksel hesaplamalar, Avrupa tarihi ya da Arapça gibi karışık konulardan çok, günlük alışkanlıkları ve tercihleri değiştirebilecek bir takım şeylerin öğrenilebileceğini söylüyor.

Kaynak: http://www.sciencenews.org/view/generic/id/343362/title/Brain_learns_while_you_snooze