Gerek dünya gerekse kendi toplumumuzun tarihindeki kritik ve belirleyici süreçleri Bilim ve Gelecek’te zaman zaman ele alıyoruz. Bu süreçleri sadece bir tarih okuması olarak değil, gelecek için bazı dersler çıkarmak amacıyla inceliyoruz. Avrupa modernite sürecini çok çeşitli başlıklarla ele aldığımız bilinir. Osmanlı’nın gerek kuruluş gerekse çöküş sürecini ve elbette Türkiye’nin kuruluş sürecini ve cumhuriyet devrimlerini de farklı açılardan inceleyen çok sayıda dosya yayımladık. Gerek Sümer, Mısır, Çin gibi ilk uygarlıklar, gerek Antik Yunan uygarlığı, gerekse İslam uygarlığı da değerli toplum bilimcilerimizin çalışmalarıyla ele alındı. Tarihteki büyük devrimler ve halk isyanlarına ilişkin çok sayıda kapak dosyamız da oldu. Kısacası, uygarlık tarihinin kritik dönemeçleri, hemen her sayımızda kendine yer bulan vazgeçemeyeceğimiz ilgi alanlarımızdan biri. İşte Batı Roma İmparatorluğunun çöküş süreci de, üzerinden 1500 yıl geçmesine karşın, günümüz dünyasını şekillendiren tarihteki köşe taşlarından biri. Öte yandan devrim dönemleri kadar çöküş dönemleri de geleceğe ilişkin zihnimizi çalıştıracak özelliklerle dolu. Birkaç sayı önce yayımladığımız Kavimler Göçü dosyamız bu ilginç dönemi barbarların açısından ele alıyordu. Roma’nın sonunu getiren barbar akınlarının hangi toplumsal ilişkilerin sonucu olduğu incelenmişti. Elinizdeki sayıda ise, aynı süreç bu kez Roma açısından inceleniyor. Tarihin bu en büyük imparatorluğunun son döneminde yaşanan iç çürüme ve adım adım gelen çöküş ayrıntılı olarak tartışılıyor. Bu dönemdeki ilginç olgulardan biri de, çok sayıda isyan ve taht çatışmasına karşın devrimci bir sınıfın yokluğunun nasıl derin bir çöküşü yol açtığı. Devrimsizlik çöküşlere yol açıyor, kaotik bir dönem yaşanıyor ama orta ve uzun vadede çöküşler çok daha derin devrimsel dönüşümlerin de döl yatağı oluyor. Kapak dosyamızı günümüz dünyasını göz önünde tutarak okumanızı ve tartışmanızı öneririz.
Bu sayımızda İzlem Gözükeleş yapay zekâ tartışmalarına, Mehmet Sakınç da dünyanın jeolojik ve biyolojik açıdan çarpıcı yörelerine (bu kez Güney Afrika ve Ümit Burnu) yaptığı gezilerden ürettiği yazılarına devam ediyor.
***
Bilim ve Gelecek Kitaplığı bünyesindeki “50 Soruda” dizisinin yeni kitabı “50 Soruda Paradokslar” nihayet okurlarıyla buluşuyor. Ahmet Çevik’in çalışmasının konusu, genellikle temel bilim dallarını ele alan dizinin diğer kitaplarından biraz farklı. Hem öğreten hem eğlendiren hem de zihnimizi zorlayan bir kitap. Tüm okurlarımıza öneriyoruz.
***
Ne yazık ki dergimizin fiyatını yeniden artırmak zorunda kaldık. Bilim ve Gelecek bu sayıdan itibaren 90 TL. Nedenini biliyorsunuz: Türk lirasının değerindeki hızlı düşüş, tamamen dışa bağımlı hale gelen dergi maliyetlerinin katlanarak artmasına neden oldu. Bu fiyatın okurlarımızı da zorlayacağının farkındayız, ama başka bir çaremiz de yok. Dayanabildiğimiz (ve sizin de dayanabildiğiniz) kadar devam etmeye çalışacağız.
***
Pencere Yayınlarının sahibi ve Yönetmeni Muzaffer Erdoğdu dostumuzu yitirdik geçtiğimiz ay. Emek yoğun yayımcılığın timsali gibiydi sevgili Muzo. Hepimizin başı sağ olsun.
TELE 1 televizyon kanalının Genel Yayın Yönetmeni dostumuz Merdan Yanardağ, bir montaj kumpası sonucunda tutuklandı. AKP iktidarının muhalif yayın organlarına yönelik bu hukuk tanımaz operasyonları sürecek gibi görünüyor. Yanardağ’ın ve TELE 1’in yanındayız. Hep birlikte bu tür saldırıları göğüslemek zorundayız.
Dostlukla kalın…