Gürsoylar’da yaşanan süreci özetler misiniz?
Bir okul kurma düşüm vardı. 10 yıl önce kapı kapı bu düşü gerçekleştirmek için gezdim. Kemal bey yeni bir iş kurmak istiyordu. Oğlu öğrencimdi. Önce dershane kuralım dedi
Ufak bir arsası vardı şehir içinde, daha yandaki arsaları alınca Çorlu’da bulunan üçüncü koleji kurduk. Diğerlerinden farklı olarak gelişimci eğitim sistemini (GES)’i yaşama soktuk. 7 yıldır OKS’de Çorlu birincisi, 6 yıldır yine OKS’de Tekirdağ birincisi, OKS’de Türkiye 3.sü, Türkiye 31.si çıkaran bir sistem geliştirdik. Lisede ise Tekirdağ’da özel liseler arasında en çok
ÖSS’yi kazandıran okul olduk. Bu model, öğrencinin bireysel sosyal gelişimine dikkat eden bir model olup veli ile işbirliği ile başarıya götürür. Her ay bir bilim insanı veya bir sanatçı getirerek Çorlulularla buluşturduk. Velileri sürecin içine katarak her 8 Mart’ı etkin olarak kutladık. Kadın dergisi çıkardık velilerle. Ayrıca veli tiyatrosu, korosu, resim sergileri açtık. Bunlar okulun Çorlu kültür hayatına kattıklarıyla beraber, eğitim kalitesini de ortaya koyuyor.
Bu çalışmalar veliyi olumlu etkiledi ve 5 yıldır okul tam kapasiteyle bölgenin en pahalı okulu oldu. Var olan mevcut bina yetersiz hale geldi. Kurucumuz 10 yıldır yeni bina kuracağını söylediği halde bunu yerine getiremediği gibi okul disiplini bozucu akrabalarına yerler açarak süreci olumsuz etkilemeye başladı. Teknolojimiz 10 yıl öncesinin teknolojisi. Kurucunun ticari kaygıları son iki yıldır okulu olumsuz etkiledi. Okul öğretmenlerini kişisel nedenleriyle uzaklaştırması bardağı taşıran son damla oldu.
Ticari kaygılar bütün işletmeler için var olagelen bir olgu. Ama eğitim dönemi tamamlanmadan ve kâr eden bir işletme iken işinize son verilmesi yeterli bir neden gibi görülmüyor. Bununla ilgili başka bir sebep olabilir mi?
Özel okul herhangi bir ticarethane gibi düşünülmemeli. Tabii ki sahibine para kazandıracak, ama gelişmelere açık olacak. Yeni teknolojik gelişmelere yatırım yapmalı. Ben eğitim sürecimizde başarıyı yakalamış olduğumuzu düşünüyorum. Aldığımız sonuçlar bunu kanıtlıyor. Burada mesele kurucunun yeterli desteği okula vermemesi ve bu konudaki eleştirilerimden rahatsız olmasıdır.
Siyasi görüş farklılıkları bu süreçte etkin oldu mu?
Gayet tabii. Bu tür pürüzler süreci hızlandırdı. Örneğin, Çorlu’ya getirdiğimiz Sadri Alışık Tiyatrosu’nun Tuncer Cüceloğlu’nun yazdığı ödüllü ve devlet tiyatrolarında oynamış “Kadıncıklar” oyunu genelevde geçtiği için kurucu tarafından uyarıldım. Protokole gelen insanların iktidar yanlısı düşüncelerinin bu uyarıda etkili olduğunu düşünüyorum.
Öğrenci ve velilerle ilişkilerinizi farklı kurduğunuzu söylediniz. Okuldan ayrıldıktan sonra öğrenci ve velilerin tepkileri nasıl oldu?
Okuldan ayrıldığım duyulduğu zaman öğrenciler derslere girmeyip değişik afişlerle bu kararı protesto ettiler. Velilerine haber veren öğrenciler toplu olarak okula gelerek kurucuyu soru yağmuruna tuttular. Toplantı sonunda 6 öğrenciyi velisi okuldan aldı. Bir grup veli de yerel gazetede kurucunun bu tutumunu kınadıklarını belirten ilan verdiler. Yerel basın bu olaya sayfalarında geniş yer verdi. Bende hukuki süreci başlatarak yapılan haksızlığın giderilmesine çalışıyorum. Bu tepki bildiğim kadarıyla ilk kez bir özel okulda rastlanıyor.