Afro-Amerikan çocuklar üzerinde yapılan araştırmaya göre, stresli bir ortam genç kromozomlar üzerinde kalıcı etkiler bırakıyor. Telomer, kromozomların koruyucusu olma işlevine sahip. Yoksul ve düzensiz bir ev yaşamına sahip çocuklarda ise telemor daha kısa.
Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan araştırma, ABD’nin belli başlı şehirlerinden 9 yaşındaki 40 erkek çocuk üzerinde yapıldı. Araştırmanın sonucuna göre, zor koşullarda yaşayan çocukların telomerleri iyi koşullarda büyüyen çocuklara göre yüzde 19 daha kısaydı. Telomerlerin boyutu ise kronik stresin biyolojik bir yansıması.
Araştırmayı yorumlayan Kaliforniya Üniversitesi’nden sağlık psikolojisi uzmanı Elissa Epel, bu çalışmanın araştırmacıları sosyal koşulların beden sağlığı üzerindeki uzun dönemli etkilerine yönlendirdiğini söyledi. Bulgulara göre, lise diploması sahibi annelerin çocuklarının telemorleri diploma sahibi olmayanlarınkinden yüzde 32 daha uzun. Düzenli aile yaşamına sahip çocukların telemorleri, buna sahip olmayan ve çok eşli ebeveynlerden yüzde 40 oranında daha uzun.
Araştırmaya göre, stres ve telemor uzunluğu arasındaki bağlantı genetik değişkenler, serotonin ve dopamin üzerindeki etkiyle açıklanıyor. Araştırmacılar, hassaslaştıran gen varyantlarının, çocukların telomerlerini besleyen ortamlarda koruduğunu, dezavatajlı koşullarda yaşayan çocuklarda ise daha çok telemor kaybına yol açtığını buldu. Alellerin olmadığı çocukların ise, yaşam koşullarından bağımsız olarak telemorlerinde daha az fark görülüyor. Daha önceki çalışmalar stresin beyin üzerindeki biyolojik etkilerini ortaya çıkarmıştı. Bu çalışma ise stresin telemor üzerindeki etkilerini göstermesi açısından bir ilk.
Çalışma 2500 çocuk için tekrarlanarak, sonuçlar yeniden ölçülecek. 9 yaş stresin çocuklar üzerindeki etkisinin görüldüğü kritik bir dönem olduğundan, bu aşamada yapılacak müdahaleler çocuk sağlığı için hayati olabilir.
Kaynaklar
1) Jyoti Madhusoodanan, http://www.nature.com/news/stress-alters-children-s-genomes-1.14997