Georgia Teknoloji Enstitüsü’nde bir araştırmacı, Twitter’da nişanlandıklarını duyuran yaklaşık 1000 kişiyi incelemek için Twitter’ı bir mercek olarak kullandı. Duyurudan önceki ve sonraki tweet’leri karşılaştıran araştırma, insanların nişandan sonra sanal kişiliklerini nasıl değiştirdiklerini yakalayabildi. Buna göre, duyuru ile birlikte gözlemlenen farklardan bazıları kullanıcıların cinsiyetlerine göre ortaklaşıyordu. Diğer farklar ise, genel düzeyde, insanların Twitter’da kullandıkları kelimeleri nişanlandıktan sonra nasıl değiştirdiklerini gösterdi.
Araştırmada 2011 yılında #nişanlı (#engaged) ile duyuru yapan 923 kişi takip edildi. Araştırma ekibi, duyuruyu yapanlardan her birinin nişandan önceki dokuz aylık ve nişandan sonraki 12 aylık dönemde attığı tweetleri inceledi (toplam 2 milyon tweet). Ayrıca bunlar, aynı dönem boyunca, rasgele seçilen tweeter kullanıcılarının tweetleri ile de karşılaştırıldı (12 milyon tweet).
Elde edilen verilere göre nişandan sonra, “ben” ya da “benim” kelimelerini içeren tweetler yüzde 69 oranında düştü. Bunlar, “biz” ve “bizim” ile yer değiştirmişti. Araştırmayı yöneten, Doç. Dr. Munmun de Choudhury, “İnsanlar kendilerini bireyden çok çift olarak yansıtmaya başladılar” diyor ve ekliyor: “Hayatlarında büyük bir değişikliğe gidiyorlardı ve sosyal medyada görünüyor ki çiftler, evliliğe ilişkin edindikleri kimlikler konusunda toplumun beklentilerine uyum sağladılar.”
Aynı şekilde, “müstakbel eş” ya da “çocuklar” gibi ailesel kelimelerin kullanıldığı tweetler, tekliften sonra yüzde 219 arttı (fakat erkekler tweetlerinde aile temelli kelimeleri evlilikten sonra kullanma eğilimindelerdi).
Araştırmada ayrıca, erkek ve kadınların birbirlerini farklı şekillerde övdükleri fark edildi. Kadınların müstakbel eşleriyle ilgili tweetlerinde en sık kullandıkları kelimeler duygu içerikliydi (Örneğin, “harika” nişanlılarına “âşık oldukları” gibi). Erkeklerin eğilimi ise nişanlılarından bahsederken seksi, güzel ya da göz kamaştırıcı gibi fiziksel tanımlamaları kullanma yönündeydi.
De Choudhury ve yardımcı yazar Michael Massimi, nişanlıların gelecek hakkında tweet atmaya daha meyilli olduğunu gözlemlediler. Nişandan sonra geçmiş zaman ekleri azalmış, gelecek zaman ekleri yüzde 62 artmıştı.
“İnsanlar ‘randevuya çıktıkları’ yerine ‘randevuya çıkacaklarını’ tweet atmaya meyilli” diyor Massimi: “Gerçek hayatlarında geleceği iple çekiyorlar ve sosyal medyada bununla övünüyorlar.”
Bu, sosyal medyada nişanlılık ile ilgili ilk ampirik çalışma. Antropolojik bir kavram olan eşiktelik (insanların bir toplumsal rolden diğerine geçerken deneyimledikleri bir süreç) temeline oturtulmuş.
Anneler ve doğum sonrası depresyonu üzerine benzer bir sosyal medya araştırması yapan De Choudhury, Twitter’ın düşüncelerimizi ve gerçekten ne hissettiğimizi yansıtabilecek güçlü bir araç olabileceğini belirtiyor: “Bu veriler, onların bize ne söylediğine değil, ne yaptıklarına dayalı. Bu güvenilir bir kayıt; çünkü bunlar, gerçekten ne yaptıkları.”
Çeviren: Şule Dede
İstanbul Ünv. Kadın Çalışmaları YL
Kaynak: http://www.sciencedaily.com/releases/2015/02/150213081617.htm
