Elinizdeki derginin kapak dosyası, çalışmalarıyla sanat ile matematiğin kesişim kümesinde yer alan bir kişiliği inceliyor. Maurits Cornelis Escher, herkes tarafından bilinen, tanınmış bir sanatçı değil. Çalkantılı bir yaşamı da yok; başından olağanüstü olaylar geçmemiş. 2. Dünya Savaşı sırasında Hitler ordularının tehdidi yüzünden ailesi ile birlikte ülke değiştirmek zorunda kalmış; ama o kadar da olsun. Sosyal alanda da aktif bir kişilik değil; kendisini çalışmalarına vermiş ve ömrü de böyle geçmiş.
Bir grafik sanatçısı olan Escher’in çalışmaları son derece ilginç ve ayrıksı. Adını anımsamayan, ama bir vesileyle en azından birkaç eseri ile tanışmış ve hayran kalmış kişi çoktur. Çalışmaları matematikçilerin de dikkatini çekmiş ve esin kaynağı olmuş. İşte biz de bu yüzden Escher’i ve eserlerinin matematiksel yönünü geniş bir dosya halinde ele almak ve okurlarımıza sunmak istedik. Bu, pek alışıldık olmayan kapak dosyamızın ilgiyle okunacağını sanıyoruz. Umarız, yanılmıyoruzdur.
Dergimiz diğer dosya ve makaleleriyle oldukça zengin. Aydın Tonga’nın dinsel söylemin katliamları meşrulaştırıcı işlevini, Hıristiyan ve İslam tarihinden çarpıcı örneklerle incelediği geniş makalesi ile Ali Çarman’ın Nazilerin toplama kamplarını canlı bir malzeme ile gözler önüne serdiği makalesini, belki içiniz daralarak ama mutlaka ibretle okuyacaksınız. Kaldı ki, bu tür katliamlar, hemen yanı başımızda, güney sınırlarımızın birkaç kilometre ötesinden başlayarak günümüzde de yaşanıyor. Sınırlarımızdan içeri girmesi de an meselesi. Bu nedenle anımsamakta, anlamakta ve donanım sahibi olmakta fayda var.
Bu sayının belki de en ilginç ve canlı yazısı Prof. Dr. Mehmet Sakınç’ın Güney Amerika’ya yaptığı yolculuğun gezi notları. Ülkemizin önde gelen biyolog ve jeologlarından olan Sakınç, Darwin’in evrim kuramını yarattığı ünlü gezisinin rotasını izleyerek bizlere hem somut bilgiler veriyor hem de duygularını aktarıyor. ODTÜ Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İnci Gökmen ile yaptığımız söyleşide güncel ve kritik bir soruya yanıt aranıyor: Nükleer santral seçeneksiz mi? Daha verimli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek daha doğru bir enerji stratejisi değil mi?
İyi okumalar.
***
Bundan iki yıl önce bu günlerde sanki bir ütopyada yaşıyor gibiydik. Akşamları, geceleri sokakları-meydanları dolduruyor, sabah gelip dergi ile uğraşıyorduk. Haziran 2013 halk ayaklanmasının verdiği umut hâlâ taptaze. Haziran 2015 tarihli bu dergiyi de metal işçilerinin Bursa’dan başlayıp tüm yurda yayılan mücadelesinin sıcaklığı ve yeşerttiği umutla çıkarıyoruz. Haziran Ayaklanmasının yıldönümü daha güzel kutlanamazdı doğrusu… 7 Haziran’da genel seçimler yapılacak. Sonuç ne olursa olsun, 8 Haziran ile başlayacak sürecin çok daha önemli olduğu belli. Tehlikelerle ve fırsatlarla dolu çatışmalı bir dönem bizi bekliyor. Bu nedenle metal işçilerinin direnişini vurgulamak istedik. Bu çalkantılı süreçte dayanacağımız temel güce dikkat çekmek istedik.
Dostlukla kalın…