144. sayımızla birlikte 12. yılımızı doldurmuş bulunuyoruz. Türkiye koşullarında, özellikle bilim alanında bir yayının 12 yıldır hiç aksatmadan yaşamını sürdürebilmesi başarıdır diye düşünüyoruz. Bütün yazarlarımıza, okurlarımıza, dostlarımıza, Bilim ve Gelecek topluluğuna teşekkür ederiz. Onların kolektif ve karşılıksız emekleri olmadan bugünlere ulaşmak olanaksızdı.
Elinizdeki sayı birbirinden değerli dosya ve makaleleriyle oldukça zengin; bunu her sayı için söylemeyiz… Özellikle kapak dosyasına dikkatinizi çekiyoruz: “Araçların Evrimi”. Ünlü Marksist arkeolog-tarihçi Gordon Childe’ı genç okurlarımız biliyorlar mı, emin değiliz. Türkçeye kazandırılmış birçok kitabının yanı sıra “Tarihte Neler Oldu?” adlı eserini belirtirsek belki anımsayacaklardır. “Araçların Evrimi/Öyküsü”, Gordon Childe’ın insan-araç ilişkisini tarihsel materyalist yaklaşımla ele aldığı bir çalışma. Türkçede ilk kez yayımlanan bu makaleyi, Childe’ın yaklaşımını belki de Türkiye’de en iyi çözümleyebilen bir kişinin, Alâeddin Şenel’in çevirisi ve notlarıyla okurlarımıza sunuyoruz. Bu makale, insanlık tarihine meraklı bilim okurunun ilgisini çekeceği gibi, genç devrimciler ve bilimciler için bir eğitim malzemesi olarak da kullanılabilir. Zaten G. Childe da bu çalışmayı İngiltere Genç Komünistler Birliği’nin eğitim etkinliklerine katkı sunmak için yapmış.
Bu sayının ikinci geniş dosyası, Bilim ve Gelecek Çeviri Kolektifi üyelerinin katkılarıyla kotardığımız “2015’teki 25 önemli bilimsel gelişme” derlemesi: Plüton’u yakından gördük… İnsan embriyosundaki gen düzenlemesi etik tartışmaları da getirdi… Yeni bir insan türü mü bulundu?.. Yaşlanmanın sırrını çözdük mü? Kuantum dolanıklık test edildi mi?.. Mars’ta su bulundu… Süperiletkenlikte büyük sıçrama… Alzheimer insandan insana geçebilir mi?.. Beyin ağlarındaki delikler anıları saklıyor olabilir… vd.
Diğer yazılara gelince… YARSAV Eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Hükümetin cuma namazı genelgesini bütün boyutlarıyla inceliyor. Vardığı sonuç: Bu genelge laikliğe karşı dinci bir darbe! Değerli evrimsel biyolog Ergi Deniz Özsoy, yaşamın ana formlarına ilişkin yeni yaklaşımları aktarıyor: “Yaşamın üç değil, iki kökü var”. Aslında kapak olabilecek bu önemli konuyu şimdilik Özsoy’un özeti ile duyurmuş olalım. Orhan Bursalı, 30 yıldır yayın yönetmenliğini yaptığı ve gazete yönetimi tarafından yayınına son verilen Cumhuriyet Bilim-Teknoloji Eki’nin özlü bir değerlendirmesini sunuyor ve geleceğine ilişkin haberler veriyor. “Bilişim” bölümünde İzlem Gözükeleş yine enfes bir makale ile dergide yer alıyor: “Özgür ve kolektif yazılım: Debian”. A. Kerim Gültekin ilginç bir antropoloji çalışmasıyla (“Gağanê sıma bımbarek bo!”) okurlarımıza merhaba diyor. Ülkemizin önde gelen biyologlarından Haluk Ertan farklı alandan bir makaleyle karşınızda: “Kil tabletlerin efendisi: İlk arkeoloğumuz Hormuzd Rassam”. Kadim yazarımız Afşar Timuçin yazılarına devam ediyor: “Latin edebiyatının gelişmesinde yunan kültürünün etkileri”. Sedat Ölçer, Hakan Gür, Yüksel Atakan, Özgür Can Özüdoğru’nun makaleleri ve sürekli bölümlerimizle dopdolu bir sayı çıkardığımızı düşünüyoruz.
***
AKP iktidarının bilim dünyasını, barış talep eden akademisyenleri, üniversiteleri ve özellikle ODTÜ’yü hedef alan saldırıları artık faşizan boyutlara ulaştı. Bir savunma hattı kurulması gerekiyor. Önümüzdeki sayılarda bu noktada geniş dosyalarla katkılar sunmaya çalışacağız.
Değerli öykü ve roman yazarı, denemeci, eleştirmen ve çevirmen Fransız Dili ve Edebiyatı profesörü Tahsin Yücel’i kaybettik geçen ay. Hepimizin başı sağ olsun.
Dostlukla kalın…