Ana Sayfa Dergi Sayıları 158. Sayı Duygusal zekânın fazlası zarar mı?

Duygusal zekânın fazlası zarar mı?

538
0

Empati kurmanın da bir bedeli olabilir. Bir arkadaşımızın ya da meslektaşımızın sinirli, üzgün ya da şaşkın olup olmadığını anlayabilmek insanlarla anlaşmanın püf noktasıdır. Ancak yakın zamanda yapılan bir çalışma, başka kalplerin sesini dinlemede becerikli olmanın insanda fazladan stres yaratıyor olabileceğini öne sürüyor. Bu ve bir başka çalışma daha, yüksek duygusal zekânın yaygın görüşün aksine kişiye her zaman çok da faydalı olmayabileceğini savunuyor.

2016 yılının Eylül ayında Emotion dergisinde yayımlanan bir çalışmada 166 erkek üniversite öğrencisine, Frankfurt School of Finance and Management’taki psikologlar Myriam Bechtoldt ve Vanessa Schneider tarafından duygusal zekâlarını ölçmek amacıyla bir dizi soru soruldu. Örneğin kendilerine insan fotoğrafları gösterilerek yüz ifadelerine göre tiksinti ya da mutluluklarını ne derece ifade ettiklerini yorumlamaları beklendi. Daha sonra aynı öğrencilerden jüri önünde bir iş konuşması yapmaları istendi. Araştırmacılar, konuşmanın öncesinde ve sonrasında öğrencilerin salyasındaki stres hormonu (kortizol) miktarını ölçtüler.

Ölçümlere  göre, duygusal açıdan daha “zeki” olduğu belirlenen öğrencilerin stres seviyeleri deney esansında daha çok yükseldi ve normale dönmeleri daha uzun sürdü. Verilere ve St. Louis’deki Washington Üniversitesi’nde örgütsel davranış psikoloğu Hillary Anger Elfenbein’a göre bazı insanlar, duygusal açıdan fazla –kendilerine zarar verecek derecede fazla- hünerli olabilirler. “Bazen bir şeyde başınıza dert olacak kadar iyi olabilirsiniz” diyor çalışmaya katılmayan Elfenbein.

Çalışma gerçekten de daha önceden duygusal zekânın karanlık yüzüne dair ipuçları vermiş olan bir başka araştırmayı destekliyor. 2002’de Personality and Individual Differences’da yayınlanan bu araştırma da, duygusal kavrayışı daha güçlü olan insanların umutsuzluğa kapılmaya ve depresyona daha yatkın olabileceklerini öne sürmekteydi. Ayrıca, içlerinden biri 2013’te PLOS ONE’da yayımlanmış olan birkaç çalışma da, duygusal zekânın, kişisel çıkarlar için başkalarını manipüle etmede bir araç olabileceğine işaret ediyor.

Duygusal zekâ ve stres arasındaki ilişkinin kadınlarda, farklı yaş gruplarında ve farklı eğitim düzeyindeki insanlarda nasıl işlediğini görebilmek için henüz daha çok araştırmaya ihtiyaç var. Yine de Bechtoldt’a göre hem kendi duygularınızla hem de başkalarınınkilerle düzgün bir biçimde başa çıkmayı başarabildiğiniz sürece duygusal zekâ faydalı bir nitelik. Bazı aşırı hassas bireylerin kendilerini başkalarının mutsuzluğundan ya da öfkesinden sorumlu tutarak strese girdiğine tanık olan Bechtoldt ekliyor: “Başkalarının nasıl hissettiği sizin kontrolünüzde olan bir şey değil, bunu unutmayın.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz