Nature’dan Heidi Ledford’un hazırladığı habere göre, araştırmacılar, en genç hastalarda kanserin nasıl ortaya çıktığını daha iyi anlamak ve potansiyel ilaç hedeflerini oluşturmak için 20’den fazla çocukluk kanseri türünü temsil eden 1700’den fazla tümörün genomlarını taradılar. Düzinelerce kanser üzerinde yapılan analizler yeni potansiyel ilaç hedeflerini ortaya çıkardı.
Nature’da iki ekip tarafından yayımlanan çalışma, çocukluk kanserlerine karşı genom bilimlerinden yararlanılması için yapılan ve giderek büyüyen bir hareketin parçası oldu. Dünyanın dört bir yanında araştırmacılar, bu hastalıklar üzerinde çalışmaya yardımcı olacak genomik verileri, teknikleri ve hücre hatlarını paylaşmak için bir araya geliyor.
Bu çabalar, kanseri tetiklemede önemli olabilecek genetik değişikliklerin uzun bir listesini oluşturuyor. Ancak, bu genetik ipuçlarından hangisinin en iyi ilaç hedeflerini işaret ettiğini belirlemek mühim bir çalışma gerektirecek.
Washington’da Çocuklar için Kanser Dayanışması’nın (Children’s Cause for Cancer Advocacy) kurucusu olan Susan Weiner, “Bu sadece genomik veriler üzerinde uğraşmak değil” diyor ve devam ediyor, “Ayrıca hedeflerin geçerliliği sorusu da var.”
Bazı yönlerden, bu işin çocukluk kanserleri üzerinde yapılması, yetişkin kanserlerine göre daha kolaydır: Çocukluk kanserleri daha az mutasyon birikimine sahip olmaya yatkındır ve bu özelliği, tümör gelişimini yönlendiren genetik değişiklerin ayırt edilmesini daha kolay bir hale getirir.
Fakat çocukluk kanserlerine daha nadir rastlanır. Bu da, klinik deneyler için az sayıda hasta olması, daha az tümör sekansı ve kıyasla daha küçük bir pazar için ilaç üretimiyle ilgilenen daha az sayıda ilaç şirketinin olması anlamına gelmektedir. Weiner, “Yetişkin vakalarda gelişmekte olan ilaçları yakalamak için sıkı çalışıyoruz” diyor.
Kansere karşı birlik olmak
İki grup araştırmacı, önemli genetik mutasyonları ortaya çıkarma imkânlarını daha da geliştirmek için, birçok farklı tümör üzerindeki verilerini bir araya getirdiler. Heidelberg’deki Alman Kanser Araştırma Merkezi’nden (The German Cancer Research Center) biliminsanlarının öncülüğünde bir ekip, 24 farklı kanser tipini temsil eden 961 tümör üzerinde çalıştı. Memphis, Tennessee’deki St. Jude Çocuk Araştırma Hastanesi’nin (St Jude Children’s Research Hospital) işlemsel biyologlarından Jinghui Zhang öncülüğündeki bir diğer ekip ise, altı kanser türü üzerinden 1699 tümörü analize etti. Numuneler, lösemi gibi kan kanserleri ile birlikte, kemik ve beyinde rastlananlar gibi katı tümörleri de içeriyordu.
Her çalışmada, tümör büyümesini yönlendirebilecek 140’dan fazla gen tespit edildi. St. Jude analizi ile tanımlanan genlerin sadece yüzde 45’i, yetişkin tümörlerinde yapılan analizlerdeki potansiyel kanser yönlendiricileriyle eşleşme gösterdi. Diğer çalışma, yakalananların yaklaşık olarak yarısının kanser ilaçları için bir hedef olabileceğini tahmini olarak göstermiştir.
Şaşırtıcı sayıdaki çocukluk tümörleri, BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki mutasyona sahip yetişkin kanserlerindeki etkilere benzer şekilde, DNA onarımında olası bir bozukluğun izlerini göstermiştir. Yetişkinlerde, bu tip kanserler, PARP inhibitörleri adı verilen ve anormal DNA onarımına sahip olan hücreleri hedef alan ilaç sınıfı ile tedavi edilir. Son çalışmalar, bu ilaçların bazı çocuk vakalarda işe yarayıp yaramayacağını araştırmanın, dikkate değer olduğunu öne sürmektedir.
Bulgular, araştırmacıların daha sonra uygun tedavileri seçmek için kullanabilecekleri ve çocukluk kanserlerinde önemli olan diğer genleri tespit etmek için yapılacak yeni çalışmaların yolunu açabilir. Şu anda yapılan bu testler, genellikle yetişkin kanserlerinde görülen mutasyonları taramaktadır ve bu nedenden ötürü çocuk tümörlerine özgü olan mutasyonları içermeyebilirler. Zhang, “Pediatrik kanserler için özel olarak geliştirilmiş bir gen paneli yok” diyor.
Gelecek hedefler
Buna rağmen, mutasyonları tespit etme aşamasından etkili ilaç geliştirme aşamasına geçiş hâlâ uzun bir yol kat etmeyi gerektiriyor.
20 Şubat 2018 tarihinde yüzlerce araştırmacı, dayanışma üyesi ve denetimci, en umut verici hedeflere nasıl ev sahipliği yapılacağını tartışmak için Washington’da bir araya geldi. Bir beyin takımı olan ve şehirde lobi faaliyetleri yürüten Kanser Araştırmaları Destekçileri (The Friends of Cancer Research) tarafından düzenlenen görüşme, 2017 yılında yürürlüğe giren bir yasa ile teşvik edildi. Bu yasa, ABD Gıda ve İlaç İdaresi’ne bazı yeni kanser ilaçlarını, tedavi yetişkin kanserlerinin üstesinden gelmek için geliştirilmiş olsa bile, çocuklar üzerinde test edecek ilaç üreticilerini talep etme yetkisi kazandırmıştı. Fakat bunu yapabilmek için, söz konusu denenmekte olan ilaç, çocuk kanserlerine “önemli bir ölçüde uyum sağlayan” moleküler hedeflere sahip olmalıdır. Boston, Massachusetts’teki Dana-Farber Kanser Enstitüsü’nde (Dana-Farber Cancer Institute) pediatrik onkolog olan Katherine Janeway bu ifadenin anlamına karar vermenin karmaşık olabileceğini söylüyor ve devam ediyor, “Kanserli çocuklarda hangi moleküler hedeflerin bağlantılı olduğu konusunda bilmediğimiz çok şey var”.
Dana-Farber’da pediatrik onkolog olan Scott Armstrong, “Ancak, genom bilimlerinde sağlam dayanaklar ve kuruluşlar oluşturmak iyi bir başlangıç” diyor. Buna ek olarak, birçok laboratuvar bu tür mutasyonların kanser oluşumuna nasıl etki edebileceğini öğrenmeye çalışıyor. MIT Broad Enstitüsü’nde ve Harvard’da gerçekleştirilen büyük ölçekli bir proje bunun en iyi örneklerinden biridir. Bu proje, pediatrik kanser hücrelerinde gen fonksiyonlarını sistematik olarak çalışmak için genom düzenleme teknolojilerini kullanmaktadır.
Armstrong, “Bu ilerlemeler çok bilgilendirici olacak, ama hikâyenin sonu olmayacak” diyor ve ekliyor, “Aksine, neler olup bittiğini anlamanın başlangıcı olacaklar”.