İnsan etkisinden dolayı tropikal adalardaki birçok yerli türün soyu tükendi, fakat Florida Üniversitesi biliminsanları, soyu tükenen biyolojik çeşitliliğin nasıl yenilenebileceğini keşfettiler.
Anahtar, yeni yapılan çalışmalara göre, eski ekosistemin nasıl çalıştığının kanıtlarını içeren fosilleşmiş kemiklerde bulunan organik materyallerde yatıyor. “Soyu tükenme tehlikesi altındaki ada türlerinin korunması ve yerli türlerin yeniden oluşturulması için, insan öncesi ada ekosistemi bize temel ipuçlarını sağlıyor” diyor, Florida Doğa Tarihi Müzesi’nden, başyazar Alex Hastings.
Martin Luther Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacısı olan Halle Wittenberg Hasting, özellikle marjinal ortamlarda yaşamakta olan soyu tükenme tehlikesi altındaki türlerle ilgilendiklerini belirtiyor. İnsan etkisinden uzak ekosistemlerde, türlerin doğal rollerini daha iyi anlamanın, hayatta kalabilmeleri umudunu artırabileceğini ekliyor.
Binlerce yıl önce, Bahama’nın Abaco Adasında devasa etçil ve otçul türler yok oldu. Bugün eski Abaco’daki karasal ekosistem yok, fakat büyük etçil ve otçulların yerini sürüngenler dolduruyor.
Ulusal Bilim Enstitüsü ve Ulusal Coğrafya Topluluğu’nun finansmanını sağladığı araştırmada, araştırmacılar, bileşenlerinin bir bölümü hâlâ mevcut olan eski ekosistemi yeniden oluşturmak gibi zor bir görevin altına girdiler. Kayıp parçaları anlamak için, Bahamalar’da 2004’de bulunmadan önce varlıklarından haberdar olunmayan Küba timsahı ve Albury kaplumbağasının iyi korunmuş fosilleşmiş kemiklerini analiz ettiler. Hastings, “Veriler, timsal ve kaplumbağanın her ikisinin de karasal olduğunu ve adada baskın türler olduklarını gösterdi” diyor. Bu çalışmayla, Abaco bölgesinin iki devasa sürüngeni olan, tehlike altındaki Küba timsahı ve soyu şimdilerde tükenen Albury kaplumbağasının eski besin ağları yeniden yapılandırıldı ve bir kereye mahsus yetiştirildi.
Omurgalı paleontoloğu James Mead, “Türlerin yeniden üretilmesini amaçlayan paleontolojik araştırmalara dayanan koruma programları kadar, Abaco’nun yerli bitki ve hayvanların evrimsel tarihlerinin araştırılmasına da ihtiyaç olduğunu” söylüyor. Araştırmanın sonuçları, Jornal of Herpetology’nin Eylül 2014 sayısında ve internette bulunabilir.
