Ana Sayfa Bilim Gündemi Daha fazla gündüz uykusu, daha fazla Alzheimer riski!

Daha fazla gündüz uykusu, daha fazla Alzheimer riski!

3746
0

Yaşlanmakta olan yetişkinleri kapsayan uzun süreli bir çalışmada elde edilen verilerin yıllar sonra yapılan analizi, gün içinde şekerleme yapanların, böyle bir şikâyeti olmayanlara göre Alzheimer hastalığının ayırıcı özelliği olan, beyinde beta amiloid proteininin birikimine üç kat daha fazla yatkın olduğunu gösterdi.

Yeterli gece uykusu, Alzheimer’ı engelliyor

5 Eylül’de Sleep dergisinde rapor edilen bulgu, zayıf kalitedeki uykunun bu tip bir demansın gelişimine sebep olacağına dair kanıtların artmasına katkıda bulunmakla birlikte yeterli gece uykusu almanın Alzheimer hastalığının önlenmesine yardımcı olabileceğini ileri sürüyor.

Johns Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulu’nun Akıl Sağlığı Merkezi’nde doçent doktor olan Adam P. Spira, “Beslenme, egzersiz ve bilişsel aktivite gibi faktörler, Alzheimer hastalığının önlenmesi için önemli potansiyel hedefler olarak yaygın bir şekilde kabul görmüştür. Ancak bu durum değişmek üzere olsa bile, uyku faktörü henüz bu statüye yükselememiştir” diyor. Spira, çalışmayı Ulusal Yaşlanma Enstitüsü’nden (NIA), Bloomberg Okulu’ndan ve Johns Hopkins Tıp’tan katılan çalışma arkadaşlarıyla beraber yürütüyor.

Spira, “Eğer bozuk uyku düzeni Alzheimer hastalığının oluşmasına katkıda bulunuyorsa, bu olumsuz sonuçlardan kaçınmak için uyku problemleri olan hastaları tedavi edebiliriz” diye ekliyor.

Çalışmada, 1958’de NIA tarafından başlatılan ve yaşlanmakta olan binlerce gönüllünün sağlığını takip eden bir çalışma olan Baltimore Boylamsal Yaşlanma Çalışmasından (BLSA) elde edilen veriler kullanılıyor. Çalışmanın periyodik sınavlarının parçası olarak, gönüllüler 1991 ve 2000 yılları arasında basit “evet/hayır” sorularından oluşan bir anket doldurdular: “Uyanık olmayı umduğunuz zaman yani gündüz vakti, uykulu mu oluyorsunuz ya da uykuya dalıyor musunuz?”

Ayrıca, “haftada 1-2 kez”, “haftada 3-5 kez” ve “nadiren ya da hiçbir zaman” yanıt seçenekleriyle “şekerleme yapıyor musunuz?” sorusu da katılımcılara soruldu.

BLSA gönüllülerinden oluşan bir alt gruba da 1994 yılında nörogörüntüleme değerlendirmeleri yapılmaya başlandı. 2005’te başlayarak, bu katılımcıların bir kısmına, Alzheimer hastalığının karakterize özelliği olan nöral dokudaki beta-amiloid plakların belirlenmesine yardımcı olabilecek bir radyoaktif bileşik olan Pittsburgh B bileşiğini (PiB) kullanarak pozitron emisyon tomografi taramaları yapıldı.

Araştırmacılar, daha önce soruları yanıtlamış olan ve yaklaşık 16 yıl sonra PiB ile PET taraması yapılmış 123 gönüllüyü belirledi. Daha sonra bu verileri, gündüz uykululuk hali gösteren veya gündüz şekerleme yaptığını belirten katılımcılar ile bu katılımcıların beyinlerinde beta amiloid birikiminin pozitif olup olmaması arasında bir ilişki olup olmadığını görmek için analiz ettiler.

Gündüz uykulu olma halinin beta amiloid proteinini neden etkilediği henüz bilinmiyor

Yaş, cinsiyet, eğitim ve beden kitle endeksi gibi gündüz uykulu olma halini etkileyebilecek demografik faktörleri düzenlemeden elde edilen çalışma sonuçları, gündüz uykulu olduklarını bildirenlerin gün içinde yorgun olduklarını bildirmeyen katılımcılara göre beta amiloid birikimine yaklaşık 3 kat daha yatkın olduğunu gösterdi. Bu faktörleri düzenledikten sonra elde edilen risk, gündüz uyku hali olanlarda 2,75 kat daha yüksekti.

Bu faktörlerin düzenlenmediği durumda ortaya çıkan amiloid birikimi için elde edilen risk, gündüz şekerleme yaptığını bildiren gönüllülerde yaklaşık 2 kat daha yüksekti; ancak bu istatistiksel olarak anlamlı değildi.

Spira, günümüzde gündüz uykulu olma halinin neden beta amiloid proteininin birikmesiyle ilişkili olduğunun açık olmadığını belirtiyor. Bir olasılık, gündüz uyku halinin bir şekilde bu proteinin beyinde oluşmasına neden olabileceği. Daha önceki bir araştırmaya dayanarak elde edilen daha olası bir açıklama ise şöyle: Obstrüktif uyku apnesi sebebiyle uyku düzeninin bozulması veya diğer faktörlere bağlı yetersiz uyku, bilinmeyen bir mekanizmayla beta amiloid plakların oluşmasına neden oluyor ve ayrıca bu tür uyku bozuklukları gündüzleri aşırı uykululuk haline sebep oluyor.

Spira, “Lakin, uyku değerlendirmesi sırasında var olan amiloid plakların uyku haline sebep olduğunu göz ardı edemeyiz” diye ekliyor.

Gece uykusunu kısıtlamak, daha fazla beta amiloide neden oluyor

Alzheimer hastalığı modellerindeki hayvan çalışmaları, gece uykusunu kısıtlamanın beyin ve omurilik sıvısında daha fazla beta amiloid proteinine yol açabileceğini gösterdi. Bunun yanında az miktarda olan insan çalışmaları da, kötü kalitedeki uyku ile nöral dokuda daha fazla beta amiloid birikimi arasında bir bağlantı gösteriyor.

Hasta bakıcılarda daha yaygın

Araştırmacılar, Alzheimer tanısı konan hastalarda uyku bozukluklarının yaygın olduğunu uzun süredir biliyorlardı. Spira, hasta bakıcıların gece boyunca hastayla birlikte uyanık olmalarından ötürü yaşadıkları stresin, Alzheimer hastalarının uzun süreli bakıma geçmelerinin başlıca nedenlerinden biri olduğunu söylüyor. Büyüyen beta amiloid plakların ve ilgili beyin değişikliklerinin uykuyu olumsuz etkilediği düşünülüyor.

Spira, “Ancak bu yeni çalışma, zayıf uykunun Alzheimer hastalığı gelişimine gerçekten katkıda bulunabileceğine dair artan kanıtlara katkıda bulundu” diye ekliyor. Bu, uyku kalitesinin, obstrüktif uyku apnesi veya uykusuzluk gibi uykuyu etkileyen hastalıkları hedef almanın yanında; iş sebebiyle az uyumak ya da sevilen TV programının bölümlerini art arda sabaha kadar izlemekten kaynaklanan uykusuzluk gibi sosyal ve bireysel düzeydeki uyku problemlerini de hedef alarak değiştirilebilecek bir risk faktörü olduğunu düşündürüyor.

Spira, “Alzheimer hastalığı için henüz bir tedavi yok, bu yüzden hastalığı önlemek için elimizden geleni yapmalıyız. Bir tedavi geliştirilse bile, hastalığı önleme stratejileri üzerinde durulmalıdır” diyor ve ekliyor: “Uykuya öncelik vermek, bu durumun önlenmesine veya belki de yavaşlatılmasına yardımcı olmanın bir yolu olabilir.”

Kaynak

https://www.sciencedaily.com/releases/2018/09/180906141501.htm