Ana Sayfa Dergi Sayıları 186. Sayı Kitapçı rafı

Kitapçı rafı

315
0

Modern Mitler
Oren Harman, Çev. Ilgın Yıldız, Say Yayınları, 2019, 232 s.

Oren Harman kitabında bilim ile mitoloji arasında daha yakın bir ilişki kurmayı hedefliyor. Kozmolojik bir annelik görüşü kurgulamak için Ay ile Dünya’nın ilişkisinden faydalanıyor; seks ve ölümün dünyaya gelişini bir mitokondrinin paniğe kapılışıyla açıklamaya çalışıyor; bilincin yalnızlığını ahtapotun belleğinden yola çıkarak betimliyor ve evrim sureci içinde dilin ortaya çıkışını insanın hakikatle imtihanına bağlıyor. Yazar kitabın ana fikrini şöyle açıklıyor; Bilim varoluş bilinmezini çözememiş olabilir, ama tıpkı en eski mitler gibi, onun büyüleyici keşifleri de hiç bitmeyecek olan hakikat arayışını sürdürmemizi sağlıyor.

Eğitilmemiş Zihin
Howard Gardner, Çev. Merve Özenç Kasımoğlu, Alfa Bilim, 2019, 333 s.

Çocuklar, okulda öğrenmeleri gerekenleri neden öğrenmiyorlar? Zihin Çerçeveleri’nin devamı sayılabilecek olan Eğitilmemiş Zihin de bu soruyu yanıtlamaya çalışıyor. Bilişsel bilim ve psikolojiden yararlanan Gardner, mevcut eğitsel konulara, pratiklere ve kurumlara göre zihinlerimizin ve doğal öğrenme biçimlerimizin ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor ve okulların yeniden yapılandırılmalarına ilişkin etkili gerekçeler ortaya koyuyor. Bu güncellenmiş baskı, yazara ait yeni bir giriş yazısına da yer veriyor.

Geleceği İcat Etmek
-Postkapitalizm ve Çalışmanın Olmadığı Bir Dünya, Nick Srnicek & Alex Williams, Ahmet A. Sabancı, DeliDolu Yayınevi, 2019, 444 s.

Siyaset teorisi, dijital ekonomi ve sosyoloji alanlarında uzmanlaşan iki yazar ve akademisyenin, Nick Srnicek ile Alex Williams’ın ortak imzasını taşıyan kitap, kapitalizmin olmadığı bir gelecek tahayyülüne sahip çıkarak sol siyaseti somut adımlar atmaya davet ediyor. Delidolu’nun “Ne Yapmalı?” temalı kurmaca dışı eserler koleksiyonunda yerini alan kitap, “Güncel sol siyaseti bugünün teknolojik dünyasında nasıl etkili kılabiliriz?” sorusuna yanıt ararken hem küresel neoliberalizmi hem de “çalışma” fikrini mercek altına alıyor. Toplumsal hareketler üzerine en güncel teorik çerçeveden beslenen bu kapsamlı çalışma, siyaset bilimi, iktisat, iletişim ve sosyoloji başta olmak üzere sosyal bilimlerin çeşitli alanlarında eğitim alan öğrenciler ile bu alanlarda çalışan akademisyenlerin yanı sıra güncel siyasetle ilgilenen kitapseverlere ve aktivistlere de hitap ediyor.

AKP Devrinde Medya Alemi
Vahdet Mesut Ayan, Yordam Kitap, 2019, 320 s.

AKP Devrinde Medya Âlemi, medyadaki dönüşümün ekonomide, devlette, siyasal toplumda, sivil toplumda ve kamusal alanda yaşanan dönüşümle eşzamanlı ve eşgüdümlü ve eşyöntemlerle gerçekleştirildiğini panoramik bir şekilde gözler önüne sermeyi amaçlıyor. Bu sergileme için AKP’nin uzun iktidar devrini belirli dönemlere ayırıyor ve her dönemin dönüştürücü stratejilerini özgün kavramlaştırmalarla mercek altına alıyor. Kitap, 24 Haziran 2018 seçimlerini bir örnek vaka olarak inceliyor. AKP Devrinde Medya Âlemi’ndeki sergileme, çözümleme ve inceleme uğraklarına bakıldığında AKP’nin medyayı her hücresine nüfuz edecek derecede önemsediği, onu adım adım ama radikal bir biçimde yeniden yapılandırdığı, her anını ve her yanını kontrol ettiği, yönlendirdiği, ele geçirdiği, böylelikle yeni bir medya düzeni yarattığı görülüyor. Medyada görünen yüzlerin, medya patronlarının  ve medya yapılarının değiştiği; habercilik ilkelerinin başkalaştığı; hedef ve söylemlerin belli bir ideolojinin, belli bir partinin, belli bir liderin yörüngesine sokulduğu bir tablo ortaya çıkıyor.

Sanat: Görünendeki Görünmeyen
Önay Sözer, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2019, 308 s.

Önay Sözer görsel sanatları da yakından izlemiş bir felsefeci ve romancıdır. Onun 70’li yıllardan günümüze dek sanat eleştirisi birikimini aktardığı makalelerinin bir bölümü Sanat: Görünendeki Görünmeyen’de bir araya getirildi. Önay Sözer bu kitabıyla okuru Martin Heidegger, Melanie Klein, Edmund Husserl, Bin Kimura, Roman Jakobson, Jacques Derrida, Eugen Fink, Georg Simmel, Pieter De Hooch, Pablo Picasso, Mondrian, Joseph Koudelka, Jörg Reckhenrich, İlya Kabakov, Sarkis, Komet, Ömer Uluç, Cihat Burak, Mehmet Güleryüz, Biles Öcal, Hakkı Anlı, Sevil Gürler, Mürşide İçmeli, vd. filozof ve sanatçıların yapıtlarındaki görünmeyene, bilinmeyene bakmaya davet ediyor. Sanat: Görünendeki Görünmeyen nesnel yöntemlerle incelenmiş bakmak, görmek, görünmek, eşzamanlılık, ara gibi pek çok kavram üzerinde yeniden durmak için bir çırpıda tüketilemeyecek düşünce yüküyle sıkı bir başlangıç vaat ediyor.

Marx’ın Yasaları
Nuri Durmaz, Metis Yayıncılık, 2019, 344 s.

Marx bir pozitivist miydi? Ya da kesin ve değişmez toplumsal yasaların varlığına inanan bir Aydınlanmacı mı? İnsanın ve toplumun da aynı doğa yasaları gibi mutlak yasalar altında devindiğini mi düşünüyordu?

Marx’ın bütün yapıtı üzerinde girişilmiş uzun ve sebatlı bir araştırma ürünü olan bu felsefi inceleme, Marx’ın yasa fikrinin pozitivist yasa anlayışından nasıl farklı olduğunu gösterebilmeyi amaçlıyor.

Zidane’ın Melankolisi
Jean-Philippe Toussaint, Çev. Orçun Türkay, Everest Yayınları, 2019, 89 s.

Zidane’ın Melankolisi, kısa öyküler arasında yer alabilecek bir metin. Futbol meraklısı Toussaint, tüm dünyanın gerilim filmi izler gibi izlediği o meşhur anda, Berlin Olimpiyat Stadı’nda, tribünde otururken, bir anlığına Zidane’ın zihnine giriyor ve Zizou’yu bu olağanüstü sona hazırlayan sürecin izini sürüyor. Hemen ardından gelen Futbol ise yazarın, futbolun bayağı, kaba saba ve bozulabilir içeriğini mevsimlere, melankoliye, zamana ve çocukluğa bağlı değişmez bir biçime dönüştürmeyi amaçladığı bir deneme-anlatı.

Kütüphanedeki Beden
Iain Bamforth, Çev. Begüm Kovulmaz, Çınar Yayınları, 2019, 544 s.

Tıp gerçekten bir kütüphanedir, ama doğru biçimde okunması gerekir. Tıp tarihi, insan zekâsının hastalığa karşı verdiği kıyasıya mücadelenin tarihidir. Edebiyat tarihi de bu mücadelenin kaydını bazen roman ya da öykü, bazen de günlük, mektup ve denemelerle tutarak insanın hastalık ve ölümle nasıl bir ilişki kurduğunu yorumlamaya çalışır. Iain Bamforth tarafından derlenen, Charles Dickens’tan Franz Kafka’ya, Virginia Woolf’tan Susan Sontag’a, John Berger’dan Oliver Sacks’e uzanan bir yelpazeyle zenginleşen bu antoloji, tıbbın toplumsal tarihini edebiyat aracılığıyla aydınlatıyor. Usta yazarların eserlerinden seçilmiş bölümler, varoluşumuza dair soruları sormak için neden edebiyata başvurduğumuzu bize yeniden hatırlatıyor.

Süleyman Demirel
Murat Arslan, İletişim Yayınları, 2019, 271 s.

Süleyman Demirel kitabı, zaman zaman kusursuz bir pragmatizmle “meselelerin” kenarından dolaşan, onları zorlayan, zaman zaman da devlet aklıyla uzlaşma arayarak destek gördüğü kesimlerin sorunlarını çözmekten ziyade sorunun kaynağı haline gelen, defalarca hükümet kurmuş ve dağıtmış bir antikomünist “baba” figürünü resmediyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarından 2000’li yıllara dek titizlikle ve dikkat çekici ayrıntılarla ele alarak, bir siyasi biyografinin ötesine geçmenin bir örneğini temsil ediyor.

Toz
Michael Marder, Çev. Öznur Karakaş, İthaki Yayınları, 2019, 120 s.

“İnce şeylerin hatırını gözeten” minima dizisinin ikinci kitabı olan Toz’a, “Onunla ne kadar savaşırsanız savaşın, toz her şeye sirayet eder. Kabarık topaklar, hattâ katmanlar halinde toplanır, şeylerin hatlarına uydurur kendini ve zamanın akışını işaretler. Kendi içinde, bir toplanma yeridir de, olmuş ve olacak olandan mürekkep gelişigüzel bir topluluk, bir izler kataloğu, bir tehditler envanteri ve bir vaatler kümesi,” diyerek başlıyor Michael Marder.

Üzerine eğildiği konuyu, tıpkı sınır tanımayan tozun, bu ince şeyin kendisi gibi, çeşitli teoriler arasında köprüler kurarak inceleyen bu disiplinlerarası çalışma, gündelik hayata, sanata ve edebiyata da sıkça göndermede bulunuyor. Bugün varoluş, biraradalık ve adalet hakkında düşünmek istiyorsak, kendimize toz kondurmamamıza neden olan insan-merkezci kibirden sıyrılmamızı sağlayacak tozun bize kimi anahtarlar sunabileceğini gösteriyor.

Demokratik Zorbalık
Alexis de Tocqueville, Çev. Ebru Erbaş, Can Yayınları, 2019, 64 s.

Fransız hukukçu, düşünür ve tarihçi Alexis de Tocqueville’in 1835 ve 1840’ta iki cilt halinde yayımlanan Amerika’da Demokrasi başlıklı çalışması, siyaset bilimi literatürünün kanonik eserlerinden biridir. Demokratik Zorbalık kitabı, Amerika’da Demokrasi’nin “Demokratik Duyguların ve Düşüncelerin Siyasal Topluma Etkisi Üzerine” başlıklı dördüncü ve son bölümünden oluşuyor. Tocqueville, bu ülkenin toplumsal yapısı ve genç Amerikan demokrasisinin siyasal sistemi üzerine yaptığı gözlem ve incelemeler ışığında “yaşlı Avrupa”da yaşanan siyasi gelişmeler, kamu yönetimi sistemleri, güncel sorunlar ve çözüm yolları üzerine karşılaştırmalı bir çözümlemeye girişir.

Düşüncesinin temel eksenini liberalizmin ön plana çıkardığı özgürlükle, sosyalizmin temel aldığı eşitlik kavramları arasında bir denge kurma çabası oluşturur. Tocqueville’in o dönemde ortaya attığı sivil toplum destekli katılımcı demokrasi modeli, çağdaş demokrasi anlayışının kurucu öğelerinden biridir.

Yazarın bu katkıları, çağdaş demokrasilerin yaşadığı sorunlarla yeniden güncellik kazanmıştır. Tocqueville’in düşüncesinin ana unsurlarını özetleyen bu kitap, bugün belki çok kullanılmaktan içi boşalmış bazı kavramların kökenini hatırlatarak günceli anlamlandırmamıza ve güncel sorunlarla ilgili tartışmalara katkıda bulunacaktır.

Osmanlı Basınında Kürtler
Haz. Bekir Biçer, Çizgi Kitabevi, 2019, 327 s.

Bu kitapta Osmanlı Basınında Kürtlerin ve Kürt milliyetçiliğinin izleri sürülmüştür. Meşrutiyet dönemi Osmanlı basınından Kürtlerle ilgili yazılan makaleler seçilmiş, konularına göre ve kronolojik olarak tasnif edilmiştir. Makaleler daha çok Kürt basınından seçilmiştir. Bunların dışında yazılar İçtihat, Meşveret, Sebilürreşad, Îtisam, Seda-i Hak, Anadolu Mecmuası, İçtimaiyyat ve Küçük Mecmua gibi dergilerden alınmıştır. Osmanlı basınında Kürtler bütün sorunlarını ayrıntılı olarak, çözüm odaklı ve medeni bir şekilde tartışmıştır. II. Meşrutiyet devrinde Kürtler, Kürt tarih ve toplumunu yeniden inşa etmeye çalışmıştır.

Ekolojik İnsancıllığın Öncüleri
Brian Morris, Çev. Burak Esen, Sümer Yayıncılık, 2019, 336 s.

Bir kitaba üç düşünsel yaşamöyküsü sığdıran Brian Morris, modern ekoloji hareketinin gelişimine damgasını vuran Lewis Mumford, Rene Dubos ve Murray Bookchin’in fikirlerini, son derece kolay anlaşılır bir biçimde ele alıyor. Bu isimler, bir uçta endüstri megamakinesinin öteki uçtaysa modernlik karşıtı tepkinin yer aldığı çıkışsız ikiliğin ötesine geçerek oldukça makul mantıklı bir üçüncü yol öneriyor. Morris’in ekolojik insancıllık adını verdiği bu ümitvar gelenek, doğayla tekrar hemhal olmuş bir toplum; ekolojik, eşitlikçi ve demokratik bir kent ve kültürü yaratma düşünü benliklerimizde canlandırıyor.

Lafı dolandırmayan, açık ve akıcı üslubuyla sokaktaki eylemciden kuram meraklısı akademisyenlere ve ekologlara kadar her kesime hitap eden Ekolojik İnsancıllığın Öncüleri, ekolojiye, siyasete, felsefeye merak duyanların ya da halihazırda sahada faaliyet gösterenlerin tekrar tekrar okuması gereken bir eser.

Müslümanların Avrupa’yı Keşfi
Bernard Lewis, Akılçelen Kitaplar, 2019, 464 s.

Bernard Lewis, Müslümanların Avrupa’yı Keşfi adlı kitabında İslamiyet’in Hristiyanlık algısı ve Hristiyanlığa yaklaşımındaki değişimlerin izlerini Müslüman düşünürler ve yazarların eserlerinde arıyor. Lewis’in bu arayışı Müslümanların Batı hakkındaki bilgilerini hangi kaynaklardan, ne yollarla edindiklerini ve bu bilgilerin gelişme evrelerini de açığa çıkarıyor. Lewis, tarihsel belgelerle hem konuyu derinlemesine anlatıyor hem de bu konuda araştırma yapacaklara önemli ipuçları sunmayı amaçlıyor.