Ana Sayfa Bilim Gündemi Endüstriyel tarım ve hayvancılık uygulamaları, nitröz oksit salınımını kritik bir seviyeye taşıyor

Endüstriyel tarım ve hayvancılık uygulamaları, nitröz oksit salınımını kritik bir seviyeye taşıyor

469

Uluslararası bir araştırma ekibinin yeni çalışmasına göre, yükselen diazot monoksit (Nitröz oksit) salınımı iklim koşullarını iyileştirme hedefinden uzaklaşmamıza sebep oluyor.

Diazot monoksit, atmosferde yüz yıldan daha uzun süre kalabilen karbondioksitten 300 kat daha güçlü olan bir sera gazıdır. Dünya çapında gıda üretiminde azotlu gübre kullanımındaki artış, atmosferdeki diazot monoksit konsantrasyonunun artmasına neden oluyor.

Nature dergisinde yayınlanan yeni çalışmaya 14 farklı ülkedeki 48 araştırma kurumundan biliminsanları katıldı. Küresel Karbon Projesi ve Uluslararası Nitrojen Girişimi çatısında toplanan biliminsanlarının amacı, diazot monoksitin küresel kaynakları hakkındaki en kapsamlı değerlendirmeyi yapmaktı. Araştırma bulguları, diazot monoksit salınımının, IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişiliği Paneli) tarafından geliştirilen tüm senaryolardaki salınım oranından daha yüksek olduğunu gösteriyor. IPCC, endüstri öncesi dönemden bugüne 3 °C’nin oldukça üzerine çıkan küresel ortalama sıcaklık artışının aşağı çekilmesini hedefliyor. Paris Antlaşması olarak bilinen antlaşmanın öngördüğü uygulamalarla bu artışın 2 °C’den aşağı çekilmesi, 1.5 °C’den yüksek olmayacak seviyelere indirilmesi amaçlanıyor.

En yüksek artış son 50 yılda
Araştırma ise iklim değişikliği konusunda endişe verici bir eğilime işaret ediyor: Diazot monoksit salınım seviyesi, endüstri öncesi döneme göre yüzde 20 daha yüksek bir seviyede. 1750’de 270 ppb olan diazot monoksit miktarı, 2018 itibariyle 331 ppb’ye yükselmiştir. Son 50 yılda ise, insan faaliyetleri nedeniyle bu orandaki en yüksek artış kaydedildi.

Diazot monoksit, karbondioksit gibi uzun ömürlü bir sera gazıdır. Bu molekül, Dünya’yı zararlı ultraviyole radyasyonundan koruyan stratosferik ozon tabakasını önemli ölçüde etkiler. Auburn Üniversitesi’ne bağlı Uluslararası İklim ve Küresel Değişim Araştırmaları Merkezi’nin yöneticisi Prof. Hanqin Tian, “Atmosferdeki nitröz oksit artışının itici gücü tarım uygulamalarıdır. Hayvancılık için gıda ve yem talebinin artışı, küresel nitröz oksit salınımını daha da artıracak. İnsanların beslenme şekli ile iklim değişikliklerinin önüne geçme şeklimiz arasında bir çelişki var” açıklamalarında bulundu.

Söz konusu araştırma diazot monoksit salınımına neden olan doğal kaynaklara ve insanlarla ilgili kaynaklara dair bir envanter de sunmaktadır. Çalışmaya göre tarım faaliyetleri kaynaklı diazot monoksit salınımı son 40 yılda yüzde 30 oranında artarak yılda 7.3 teragrama ulaştı. (1 teragram; 1 trilyon grama, 1 milyar kilograma denk gelmektedir.)

Araştırmaya göre, küresel diazot monoksit salınımına en büyük katkı Doğu Asya, Güney Asya, Afrika ve Güney Amerika’dan geliyor. Sentetik gübre üretimi ve kullanımından kaynaklı salınımlar Çin, Hindistan ve ABD’de en yüksek seviyedeyken, hayvanlardan elde edilen doğal gübrenin kullanılmasından kaynaklı salınımlar Afrika ve Güney Amerika’da en yüksek seviyededir. Sera gazlarından diazot monoksit salınımındaki en yüksek büyüme oranları, özellikle tarım ve hayvancılığın arttığı Brezilya, Çin ve Hindistan’dan elde edilmiştir. Azotlu gübre kullanımına ilişkin politikaların ve endüstriyel üretim sonucu oluşan diazot monoksitin üretim tesislerinin bacalarından salınmasını önleyen tedbirler nedeniyle Avrupa’da diazot monoksit salınımının azaldığı belirtiliyor. Ancak tedbirler yine de yetersiz durumda.

Biliminsanları, iklim krizinin en kötü etkilerinden korunmak için diazot monoksit salınımının azaltılmasının önemine dikkat çekerek durumun kritik bir hale geldiğini ve yeni tedbirlerin acil olarak gündeme alınması gerektiğini belirtiyor.

Kaynak: SCIENCE DAILY


Konuyla ilgili diğer bir haberi okumak için:

Ozon tabakasının incelmesinde büyük etkisi olan diazot monoksit gazının salınımı artıyor

Önceki İçerikNobel Kimya Ödülü, CRISPR-Cas9 sistemini keşfeden iki kadın biliminsanına verildi!
Sonraki İçerikAraştırmalarda kullanılacak malzemeleri yapay zekâ seçebilir mi?
İstanbul Üniversitesi'nde Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde okuyorum. Evrim, Populasyon Genetiği, Moleküler Ekoloji ve Entomoloji alanlarıyla ilgiliyim. Bu alanların yanı sıra müzik ve tiyatro ile de ilgileniyorum.