Ana Sayfa Bilim Gündemi 10.000 yıllık DNA örnekleri, evcil keçilerin tarihine ışık tutuyor

10.000 yıllık DNA örnekleri, evcil keçilerin tarihine ışık tutuyor

289
Bezoar dağ keçisi.

Fosil kalıntılarından elde edilen DNA örneklerinin analizi, en eski keçi sürülerinin genetik yapısını ortaya çıkardı. Yaklaşık 10.000 yıl önceye tarihlenen örnekler, erken dönem tarım uygulamalarının bu hayvanların evrimini nasıl şekillendirdiğine dair veri sağlıyor.

Daha önceki arkeolojik kalıntı çalışmaları, İran’ın batısındaki Zagros Dağları’nda yaşayan insanların keçileri evcilleştirmesine dair en erken kanıtlarını sunmuştu. Yeni çalışmada Ganj Dareh bölgesinden elde edilen kalıntılar incelendi. Bölgeden elde edilen kemik kalıntılarının analizi, dişi keçilerin daha büyük yaşlara erişmesine izin verilirken erkek keçilerin büyüdükten sonra öldürüldüğünü gösterdi. Bu durum, ilk keçi yetiştiricilerinin, yeni yavrular meydana getirebilecek dişi keçilerin sayısını en üst seviyeye çıkarmaya çalıştığını gösteriyor.

Evcilleştirmenin erken dönemlerinde keçiler ve çobanlar arasındaki yakın ilişki, yerleşim yerlerinden alınan örneklerde görüldü. Aynı zamanda analizler, erken dönem evcil keçilerinin boyut bazında da farklı, daha büyük olduğunu gösteriyor.

PNAS portalında yayınlanan çalışmada araştırmacılar, genetik analizler yoluyla evcil keçilerin atalarının kaynağı olan bölgeyi belirledi ve örnekleri tarihlendirdi. Genetik analizin sonuçları, keçi evcilleştirmesinin ana kaynağı olarak Zagros bölgesini işaret etmektedir. Örnekler ise evcilleştirmeyi 10.200 yıl önceye tarihlendirdi.

Aynı bölgeden alınan örneklerden bazılarının genomları bezoar dağ keçisine benzemekteydi. Bu keşif, erken dönem keçi yetiştiricilerinin yabani sürülerden keçi avladığını da göstermektedir.

Araştırmacılar, keçi yetiştiriciliğinin erken dönemlerindeki hayvancılığın keçi genomlarını şekillendirdiğini belirtiyor; bu şekillendirmede yetişkin erkek keçilerin öldürülmesi, buna karşın dişi keçilerin daha uzun süre yaşaması ve çoğalması etkili olmuş. Biliminsanları, ayrıca, antik DNA çalışmalarının tarihöncesinin derinliklerine inilmesine izin verdiğine de dikkat çekiyor.

Kaynak: https://phys.org/news/2021-06-year-old-dna-pens-tales-earliest.html

Önceki İçerikKan basıncının düzenlenmesinde rol oynayan bir metal daha tanımlandı
Sonraki İçerikYeni çalışma, kıtaların nasıl oluştuğuna dair yeni veriler sağlıyor
İstanbul Üniversitesi'nde Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünde okuyorum. Evrim, Populasyon Genetiği, Moleküler Ekoloji ve Entomoloji alanlarıyla ilgiliyim. Bu alanların yanı sıra müzik ve tiyatro ile de ilgileniyorum.