Douglas J. Futuyma’nın Evrim başlıklı eseri, ilk kez 2008 yılında Aykut Kence ve Nihat Bozcuk’un editörlüğüyle Türkçeleştirilip yayımlanmıştı. Futuyma kitabın sonraki baskılarında yeni gelişmeleri de kitabın içeriğine aldı. Bu anıt eserin bu kez 3. baskısının çevirisi Türkiyeli okur ile buluştu (Palme Yayınevi, Ankara). Yeni baskının çeviri editörlüğünü ilk baskının ekibinde de yer alan Prof. Dr. Ergi Özsoy üstlendi. Özsoy ile eserin yeni baskısı ve içeriği üzerine konuştuk.
– Sevgili Ergi, çeviri editörlüğünü yaptığın kitabın 3. baskısının çevriliş öyküsünü anlatır mısın? Yitirdiğimiz değerli biyologlarımız Aykut Kence ve Nihat Bozcuk’un editörlüğünü yaptığı birinci baskının Türkçeleştirme ekibinde de yer almıştın. İki çalışma arasındaki paralellikler ve farklar nelerdi? İki ekipte de yer alan isimler var, ama sanırım bir bayrak devri de söz konusu.
– Kitabın birinci baskısının Türkçeleştirme serüvenine 2005 yılında başlamıştık. O dönemde Aykut ve Nihat hocalar bir evrim kitabı yazma fikri üzerinde durmaktaydı. Aykut hoca ise çeviri bir kitabın daha iyi olacağını düşünmekteydi zira evrim konusunda uzun süredir son derece yetkin genel çerçeveli kitaplar İngilizce olarak mevcuttu. Çeviri ya da doğrudan yazma işini konuşmak üzere Ankara’da Mülkiyeliler Birliği lokalinde Aykut ve Nihat hocalar ve ben buluştuk. Benim önerim o yıl (2005’te) ilk baskını yapmış olan (önceki adı Evrimsel Biyoloji olan ve Futuyma tarafından yazılmış kapsamlı eserin farklı bir versiyonu olan) ve yetkin evrimsel biyolog Douglas J. Futuyma tarafından kaleme alınmış Evolution adlı kitabın Türkçeye çevrilmesiydi. Önerimi her iki hoca da kabul etti ve çeviriye başladık. Çeviriye farklı üniversitelerden akademisyenler katıldı ve kitap 2008 yılında Evrim adıyla piyasaya çıktı. Ben kendi adıma (Aykut ve Nihat hocalar da aynı kanıdaydı) böylesi önemli, evrimsel biyolojinin tüm alanlarını yoğun ve son derece sentetik biçimde ele alan temel bir kitabın Türkçeye çevrilmesinden çok mutlu olmuştum. Futuyma’nın kitabı evrim konusunda hiç kuşkusuz en önemli genel kaynakların, ders kitaplarının başında geliyor.
Çevirisine katkıda bulunduğum ilk baskı ile üçüncü baskıdan yapılan ve editörü olduğum bu yeni çeviri arasında, metnin Türkçeleştirmesi açısından bazı temel farklar var. İlk çeviride, İngilizceye (ve diğer pek çok dile yerleşmiş) genellikle Latince ve Yunanca kökenli bilimsel terimleri Aykut hoca Türkçeleştirmeyi tercih etmişti. Örneğin popülasyon yerine “toplum” ya da heterozigot yerine “ayrı alelli” gibi. Ben yeni çeviride bu yolu izlemedim. Zira bu ve benzeri terimler pek çok dile girmiş ve yerleşmiş olarak bulunuyor. Dahası “toplum” gibi beşeri bilimlerin yüklediği tarihsel anlamıyla kullanılagelen bir kavramı popülasyon gibi nötr, istatistiksel bir tanıma sahip, herhangi bir beşeri anlam yükü içermeyen ve dolayısıyla evrimsel biyolojide de bu özellikleri çerçevesinde temel bir evrimleşme birimi olarak kullanılan bir terimle yer değiştirmenin uygun olduğunu düşünmüyorum. Keza fosil yerine taşıl demenin de fazlasıyla zorlama bir “arındırma” işi olduğunu düşünüyorum. Elbette bu tür kelime yer değiştirimlerinin ya da kavram türetmelerinin yapılabileceği sayısız örnek de var. Üçüncü baskının çevirisinde, yerleşik hale gelmiş, çoğu Latince ve Yunanca köklerden türetilmiş terimleri koruyarak, kavramın Türkçeleştirilmesi gereken durumlarda bu işi de yaparak ilerlemeye çalıştık.
Çeviri ekibi ilkinden önemli oranda farklı. İlk çeviride yer alan akademisyenlerden bazıları yeni çeviri önerisini götürdüğümde işleri dolayısıyla reddetmek zorunda kaldılar. İlk çeviride yer almayan, bu baskı için çeviri önerisini kabul eden ancak uzun süre boyunca benim vakıf olmadığım nedenlerle ilgili bölümleri göndermeyen kimi çevirmenleri değiştirmek zorunda kaldım. Çevirilerini gönderen, ancak çevirdikleri bölümlerin Türkçesi yeni çevirmenler bulmayı zorunlu kılan kimi akademisyenlere gönderdiğim bölümler için yeni ve zamanında iş bitirebilen kişiler bulmak zorunda kaldım. Yeni çeviri ekibi, ilk çeviriden isimleri içermekle birlikte, oldukça yetkin ve güzel bir Türkçeyle konuyu net biçimde aktaran birçok genç akademisyeni de içermekte.
– Futuyma neden üçüncü bir baskı yapma ihtiyacı duymuş? Genel sistematiğin korunduğu söyleniyor ama sanırım önemli değişiklikler de var. Üçüncü baskıdaki değişikliklerden ve farklardan söz edebilir misin?
– Futuyma, evrimsel biyolojideki, özellikle karşılaştırmalı genombilim ve evrimsel gelişim biyolojisi bağlamındaki baş döndürücü gelişmeleri yakından takip ediyor ve bu bilgileri kitabının ilgili kısımlarına katıyor. Sonraki baskılar aşağı yukarı bu çizgide ilerliyor. Kitabın temel evrimsel biyolojik çerçevesi elbette korunuyor. Temel bilgilerde pek bir değişiklik yok. Futuyma’nın Evrim’i şu an 5. baskısını yapmak üzere. Ancak Futuyma 4. baskıdan itibaren konuları daha kısaltma ve bazı bölümleri birleştirme yoluna gitti. Üçüncü baskı dolayısıyla kitabın daha ayrıntılı versiyonunun son halidir denebilir. Üçüncü baskı ilk ve ikinci baskılarla yoğun paralellikler taşıyor ama yukarda bahsettiğim başlıklar temel çerçeve ek yapılan örnekler itibarıyla onlardan da farklı. Futuyma’nın bir diğer özelliği de temel çerçeve dahil yeni eklenmiş kısımlara ilişkin hep yeni örnekleri kullanması. Elbette klasikleşmiş ve ele alınan konuyu açık biçimde anlatan örnekler kitapta her zaman yerini buluyor. Futuyma’nın Evrim’i son derece sentetik ve evrimsel biyolojiyi bütün kapsamıyla ele alan muazzam bir metin aynı zamanda.
– Futuyma kimdir? Evrim çalışmalarındaki ve eğitimindeki yeri nedir? Kitabın önemi nedir? Özellikle Türkiye’de yayımlanmasının önemi nedir? Kitap nasıl bir yöntem kullanıyor? Evrimi nasıl öğretiyor?
– Futuyma 60’lı yıllardan itibaren evrimsel biyoloji alanında önemli çalışmalara imza atmış, evrimsel biyoloji ve ekoloji alanında dünya çapında üne sahip Stony Brook Üniversitesi’ndeki (New York) Ekoloji ve Evrimsel Biyoloji bölümünde yıllardır aktif çalışan bir bilim insanı. Aykut Kence de bu bölümden doktorasını almıştır. Futuyma aynı zamanda uzun süredir evrim ders kitabı yazma uğraşı içerisinde. Yanılmıyorsam ilk baskısı 1976’da yapılan oldukça kapsamlı ve adı Evrimsel Biyoloji olan kitabıyla evrim eğitimi alanında da çok tanınmıştır. Aykut hocaların ve bizim çevirisini yaptığımız Evrim adlı eser ise bu devasa kitabın yeni versiyonu. Futuyma aynı zamanda evrim karşıtlığı üzerine klasikleşmiş bir eseri de kaleme almıştır. 2006 yılından itibaren Türkiye’ye birkaç defa gelmiş ve popüler evrim konularında ders vermiştir. Aykut hocanın Stoony Brook’tan arkadaşıdır. Futuyma 60’ların ortalarından itibaren hem kendi bölümünde hem de Amerika’daki diğer bölüm ve kuruluşlarda aktif araştırma yapan evrimsel biyoloji ve genetiğin büyük isimleriyle (örneğin Richard Lewontin) yakın entelektüel temas içerisinde. Dolayısıyla dahil olduğu bu yüksek sinerjili ortamın entelektüel kazanımı yazdığı Evrim kitabına da yansımıştır. Futuyma’nın Evrim’ini benzeri kitaplardan ayıran en önemli özelliklerden biri bu yoğun entelektüel tartışma ortamından süzülen sentetik bir yapıya sahip olmasıdır kanımca.
– Evrimsel biyolojinin genel biyoloji bilim dalı içindeki yeri nedir?
Evrim, biyolojinin omurgası. Evrimsel genetik temelli bir kavrayışa oturmuş bir evrimsel biyoloji çerçevesinin biyolojiyi dağınık olgular yığını olmaktan çıkarması üzerinden neredeyse bir asır geçmiştir. Yaşamın karşısında afalladığımız çeşitliliğinin izahından sağlık ve biyoteknolojiye kadar hemen tüm biyoloji başlıkları evrimsel biyolojinin dokunuşuyla anlam kazanırlar. Biyolojik yapı ve işlev arasındaki karmaşıklık düzeyleri çeşitlilik gösteren tüm fizyolojik ve biyokimyasal süreçler evrimsel biyolojik olarak izah edilirler sonuç itibarıyla. Modern biyolojinin hücre, biyokimya, fizyoloji, sınıflandırma gibi ana başlıkları üzerine yazılan bütün çağdaş kitaplar evrimsel biyoloji omurgasına sahiptirler ve hemen her yetkin biyolojik çalışma şöyle ya da böyle evrimsel argümanlar içerir. Evrimsel biyoloji, biyoloji biliminin motorudur.
– Evrimsel biyoloji alanında 21. yüzyılda ne gibi temel gelişmeler yaşandı? Yeni tartışma konuları ve yönelimler nelerdir?
– 20. yüzyılın son on yıllarından itibaren 21. yüzyılın ilk on yılları evrimsel biyolojide karşılaştırmalı genom bilim ve evrimsel gelişim biyolojisinin bilgilerinin yoğrulduğu bir dönem olarak anılabilir. Binlerce türün genom bilgisine sahibiz. Gelişim biyolojisi evrim perspektifiyle resmen şahlanışa geçti. Bir yandan da yetkin genom bilgileri elde etmeye yarayan istatistiksel ve biyoinformatik araçların geliştirilmesinin de hızla önü açıldı. Bir popülasyon içindeki evrimleşmeden türleşmeye, sağlık ve hastalıktan tarımsal uygulamalara dek hemen her alanda bu evrimsel genombilimi ve evrimsel gelişim biyolojisindeki atılımlar sayesinde büyük ivmelenmeler gerçekleşti. Oluşan yeni tartışma konuları, eski ve önemli problemlerin bu atılımlar çerçevesinde daha derin biçimde ele alınmasını içermekle birlikte, genombilim ve evrimsel gelişim biyolojisinin kendisi evrimsel biyolojiyi bütün olarak yeni mecralara taşıyacak bir diyalektik içinde kanımca.
– Yaklaşık üç yıl süren bir Kovid-19 salgını yaşadık. Salgına karşı mücadelenin evrimsel biyolojinin gelişimine etkisi oldu mu?
– Mutlaka. Zira salgına yol açan virüsün izlediği coğrafi yolları yüksek çözünürlükle araştırmak için geliştirilen sofistike biyoinformatik yöntemler ve virüs evrimi modellemeleri evrimsel biyolojik açıdan kimi zorlu problemlerin ele alınmasını daha kolaylaştırdı diye düşünüyorum. Sonuçta salgının kendisi, içerdiği stokastik koşullar nedeniyle teorik açıdan hayli zorlu bir konu olan parazit konak evrimi yaklaşımlarının sınandığı deneysel ve gözlemsel bir durum olarak da düşünülebilir.
– Kitap esas olarak biyoloji öğrencilerine ve bu alanda çalışma yapanlara sesleniyor. Ama genel bazı bakış açıları da sunuyor. Evrim kuramının sunduğu bakış açısını ve evrimi neden öğrenmek gerekir?
– Evrimin genel bakışını kavramak, canlılığa dair geniş bir sorgulama oluşturmak ve dolayısıyla insanın biyolojik sınırlarını da kavramak demek. Biyolojimizle kültürümüz arasındaki kesişim noktalarının sağlıklı ve bilimsel kavrayışı için evrimsel biyolojinin bakışına ihtiyacımız var. Ayrıca, değişen bir dünyanın çevre sorunlarının nedenleri ve bu sorunlar karşısında ne yapılması gerektiğine dair sorumlu birey tavrını oluşturmak için de evrim bilgisine ihtiyacımız var. Evrim öylesine kapsamlı ve geniş düşünme açılarını içeren sentetik bir bütündür ki, dikkatli ve sağlam bir kavrayışının bize sağladığı zihin berraklığı (biyoloji bilgisinin tamamen dışında bir durumdur bu) toplumsal meselelerin zorlayıcılığı karşısında oluşturabileceğimiz dirence büyük katkı sağlayacaktır. Evrim, her büyük bilimsel kuram gibi, akıl işidir ve aklın süzgecinin deliklerini inceleterek zihnen diri kalmamızın yollarından biridir.