Ana Sayfa Astronomi Kütleçekimsel dalgalar karanlık maddenin doğasını keşfetmeye yardımcı olabilir

Kütleçekimsel dalgalar karanlık maddenin doğasını keşfetmeye yardımcı olabilir

Birbiri içine geçen karadeliklerden oluşan kütleçekimsel dalgaların gözlemleri, karanlık madde üzerine yeni ufukların açılmasına yardımcı olabilir.

238
0

2023 yılında Galler Ulusal Astronomi Kongresi’nde sunulan ve yakın zamanda Physical Review Dergisi’nde yayımlanan çalışma, bilgisayar simülasyonlarını kullanarak farklı karanlık madde türlerinin bulunduğu konumlarda kütleçekimsel dalganın nasıl yayılım göstereceğini inceledi.
Bulguları karadelik birleşim olaylarının gelecek nesil kütleçekimsel dalga gözlemevlerinden alınacak veriler elde edilene kadar karanlık maddenin kütleçekimsel dalgalarla nasıl etkileşimlerde bulunduğunu daha yakından anlamayı amaçlıyor.
Kozmologlar karanlık maddenin kozmosu algılamakla aramızdaki yolun en büyük kayıp parçası olduğuna inanıyorlar. Evrendeki maddenin %85 civarının karanlık madde olduğu düşünülürken, bu gizemli nesnenin doğası ise halen bir muamma. Bu muammanın içinde cevapsız pek çok soru var. Mesela karanlık madde parçacıkları çarpışabilir mi, leptonlardan mı kuartklardan mı yoksa bir tür nötrinodan mı oluşuyor, başka maddelerin direkt içinden mi geçiyorlar gibi.
Bu soruları anlayabilmek için biliminsanları gökadaları oluşturan yoğun madde bulutlarının etrafında karanlık madde ile dolu olduğu düşünülen halo olarak adlandırılan bölgelere bakmak oluyor. Eğer ki karanlık madde nötrinolar gibi başka maddelerle çarpışıyorsa o halde halo civarında saçılan maddenin görülmesi gerekir. Bu durum da saçılan maddeler yüzünden daha az gök ada oluşmasını sağlar. Fakat bu yöntemle ilgili sorun bu tür yapılar o kadar küçük ve bizden o kadar uzak ki, elimizdeki en iyi teleskoplarla bile yakalamak çok zor.
Çalışmayı yapan ekip, kütleçekimse dalga verilerinde görülen küçük dalgalanmalara bakarak geniş-ölçekli evren yapısında karanlık madde bulunan bölgelerden geçen kütleçekimsel dalganın bu tür bir etkiye sebep olup olmadığına bakıyorlar.
Şimdilik bu tür küçük dalgalanmaları yakalamak mümkün olmasa da gelecekte yeni nesil kütleçekimsel dalga gözlemevleri inşa edilmesiyle bu tür etkiler gözlemlenebilir ve eldeki simülasyon verileriyle uyumları izlenebilir.